Akıncı'ya 4 boyut fazla geniş geldi!

Yayın Tarihi: 01/06/16 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Cumhurbaşkanı Akıncı makama gelmesinin birinci yılı geride kalınca bir değerlendirme yaparak bunu kamuoyuyla paylaştı…

Olumlu bir gelişmedir bu!

Bunu sadece Cumhurbaşkanı değil halkın seçtiği her makamdakiler de yapmalı ve kendini o makama getirenlere hesap verebilmelidir…

Ama bizde hesap verme çok sevilen bir konu olmadığı için hükümetler kurulur ve bozulur kimse kamuoyunun karşısına geçip de hesap vermeyi yeğlemez!

Çünkü kendileri hep en iyi yapandır, kendinden olmayanlar ise ülkeyi yangın yerine çevirmiştir…

Onun için sayın Akıncı'yı bu özelliği ile bile kutlamak gerek!

Sayın Akıncı Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi 'dört boyutlu siyaset' demişti…

Neydi bunlar?

Bağımsız ve tarafsız olmak.

Türkiye ile karşılıklı saygı.

Toplumsal konularda duyarlılık.

Çözüm odaklı siyaset…

Türkiye ile saygılı ilişkilerde zaten pek fazla şansı yoktu!

Bir iki ters açıklama dışında geçer not aldı…

Çözüm odaklı siyaset konusunda da emeğini esirgemedi!

Müzakereler tam olarak kamuoyuyla paylaşılmadığı için güvenmekten başka da bir çaremiz yok…

Bu konuda kendine güvenimiz tamdır!

Peki bağımsız ve tarafsız olabildi mi?

Burada notu zayıftır…

Hem de çok zayıf!

Bir yıllık Cumhurbaşkanlığı döneminde boyutun bu kısmını tutturamamıştır…

Özellikle Saray'a yaptığı atamalar!

Tarafsızlık bir yana tamamen parti ve yandaş odaklı atamalar yapmıştır…

Makamlara getirilenler sadece seçimde peşinde koşturanlardır!

Seçim zaferinin bedelini böyle ödemiş ve aslında tarafsız olmadığını da göstermiştir…

Basın ile ilişkileri de bu boyutta zayıftır!

Kendinden olan ve olmayan basıncılar grubu yaratmış, kendine destek verenlere kapısını açarken, kendini eleştirenlerin telefonlarına bile bakma nezaketini göstermemiştir…

Oysa Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi ayırt etmeden tüm basın kuruluşları ve mensuplarına şirin gözükürken her nedense belki de eleştirilere tahammül gösteremediği için bir grup medyayı elinin tersiyle itmiştir…

Burada unuttu şudur;

O makam geçicidir ama basın mesleği ancak mezarda son bulur!

Yani bağımsız aday olan Cumhurbaşkanı makama oturduktan sonra bağımlı bir tablo çizmiştir…

Toplumsal duyarlılık konularında ne kadar başarılı olmuştur?

Aslında kendi yayınladığı bir yıllık icraatlara bile bakıldığında elde avuçta bir şey yoktur!

Hepsi de temenniden öte gidememiştir…

Ombudsman ataması dışında olumlu bir icraata imza atammıştır!

Bu arada Ombudsman Emine Dizdarlı iyk başlarda iyi bir çıkış yaptığı halde garip bir şekilde yanlızlaştırılmaya çalışılmıştır…

Cumhurbaşkanının da bunda payı vardır!

Anladığımız kadarıyla Sayın Akıncı festival ve panayırlara yaptığı ziyaretleri toplumsal duyarlılık olarak algılamaktadır…

Fena halde yanılgı içindedir!

Toplumun sorunları ile daha fazla içli dışlı olmak zorundadır…

Çünkü Saray'da tüm konularla ilgili uzman danışmanlar yüksek maaşlar çekmektedir!

Seçimler öncesi bir ziyaretinde şöyle bir açıklama yapmıştı;

"Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi'nin ilk MRI cihazının, Başbakan Yardımcısı ve Turizm Bakanlığı görevini sürdürürken, "Beklenmedik Giderler Kalemi"nden artırdığı parayla alındığını anımsatan Akıncı, "zaman zaman bunu hatırlatıyorum, çünkü güzel örneklere ihtiyacımız var"

Başbakan Yardımcısı iken iyi de yapmış…

Devletin hastanesine ilk MR cihazını bu dönem kendi kazandırmış!

İyi de şimdi bir yıllık dönem içinde böyle kazanımlar için bir şeyler yapmış mı…

Bizim duyduğumuy yok!

Bilmediğimiz varsa da açıklasın…

Bundan sadece memnun oluruz, taktir ederiz!

Bu arada örtülü konusunda da yoğun baskılara rağmen tek kelimelik bir açıklama yapılmamış, kafalarda soru işaretleri yaratılmasına neden olmuştur…

Son olarak diyeceğimiz şudur;

Bizim gözümüzde Akıncı'nın bir yıllık dönemdeki notu 100 üzerinden 50'dir!

Duygusallığı, agresifliği ve biraz da kaprislerinden vazgeçebilirse sadece bizim değil bütün kamuoyunun gözünde notunu yükseltmesi kendi elindedir…

Bir zahmet seçim öncesi söylediklerini bir yana, yapamadıkları bir yana yazsın ve kendi özeleştirisini o zaman yapsın!

Bunun için yanındakilere de önemli görevler düşmektedir…

Erhürman büyük şans ama...

Tufan Erhürman sıradan bir siyasetçi değil...

Çoğundan farklı, çoğundan daha dobra bir siyaset izliyor!

CTP Genel Başkanlığı için adaylığı bunun için önemlidir...

CTP'nin gözle görülür düşüşüne de dur diyebilecek bir kapasitededir!

Ama onu bu makamda rahat bırakırlar mı işte onu bilemem...

Çünkü kendisinde kaşarlanmış siyasetçi tiplemesi yoktur!

Daha da önemlisi siyaseti diğerleri gibi meslek olarak görmemekte, gelecek planları yapmamaktadır...

Bu nedenle yıpranmaya ve yıpratılmaya elverişli bir yapısı vardır!

Benim gönlümden geçen bir dönem daha genel sekreterlikte kalp sonra genel başkanlığa gelmesiydi...

Çünkü CTP içinde öyle bir sinsi savaş yaşanıyor ki ansızın bırakıp gitmesinden korkarım!

Büyük ihtimalle başka aday çıkmayacak ve bir kaç ay sonra başkanlık koltuğuna oturacak...

Şimdiden hayırlı olsun...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları