Biraz edep lütfen!

Yayın Tarihi: 16/06/16 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Bu ülkede sıkıntılar var mı, vardır elbet…

Bunun nedeni de yine içeride siyasilerden kaynaklanmaktadır!

Gelmiş geçmiş tüm hükümetlerde görev alan siyasilerden…

Ama bu ülkede huzur da vardır!

Başta Türkiye olmak üzere dünyanın bir çok ülkesi çeşitli sorunlardan dolayı kaynarken bizim burada halimize ara sıra şükretmek de gerek…

Elbette bizi yönettiğini sanan aslında yönetmeyenlere tavla teslim olalım demiyorum ama, onların yarattığı ortamları da körüklemenin manası yok!

Ahladığım kadarıyla ülkede birileri Türkiye'deki 'Gezi' olaylarına heveslenmiş…

Ülkede hareket istiyorlar!

Sokak eylemleri, sivil itaatsizlik ve polisle çatışmak istiyorlar…

Umarım bu hevesleri çabuk geçer!

İstanbul'daki Gezi olayları bambaşka bir şey bizim burada yaşadığımız sıkıntılar daha da başka…

Senin yönetenleri beğenmiyorsan, seçimlerde oyunu ona göre kullanacaksın, yapamayanı gönderip yapacak olanı getireceksin…

O da yapamazsa onu da göndereceksin!

Bunun başka bir alternatifi yoktur…

Bağımsız Milletvekili Hasan Taçoy'un dün KIBRIS POSTASI'nda yayınlanan haklı bir sitemi vardı…

Seyirci locasındaki gençler yapılan konuşmalar sırasında hem pankart açmışlar, hem de bazı siyasilere 'hoşt köpek' demişler!

Taçoy tepki gösterdi buna…

Halkın iradesinin temsil edildiği bir ortamda 'hoşt köpek' demek de kimin haddine!

Hem de sevsek de sevmesek de milletin vekiline…

İyi da buna başka kim tepki gösterdi!

Diğer vekiller bu ağır hakareti kabul mu ediyorlar yani…

Hele de bu kutsal kurumun başındaki Sibel Siber!

Su densizliğe tepki koup bir önlem almayacak mı…

Meclis'teki çirkinlik sosyal medyada da devam etmiş…

Bir grup gençler siyasilere tepkisini en ağır sözlerle ortaya koymuşlar!

Hele bir tanesi var, evlere şenlik…

Edepsizliğin dik alası resmen, bakın ne yazmışlar sosyal medyada hem de resimli olarak;

"Hasanım guzzum ve artık yüzüme aşina olan sivil polisciğim…Amatörce kırmızı daire içine alınmış olan benim. Hoşt hoşt köpekler sloganına ben de katıldım. Hatta köpeklerle seni ve yandaşlarını bir tuttuğum için sonra kendime de kızdım.Sizden değil köpek tek hücreli amip bile olamaz. Dava açacan!"

Kim bu genç arkadaş ve Meclis ortamında 'hoşt köpek' diyenler bilmiyorum!

Tek bildiğim sınırları epey aşıp tamamen edepsizlik yapmışlar…

Bu arada;

Siyasilerden ben de pek haz etmiyorum ve genelde yazılarım eleştiri üzerinedir…

Tepkimi düşüncelerimle kaleme alır ve yapılan olumsuz eleştirilerde en ağır bir üslupla yazarım…

Ama hakaret etmem!

Çünkü buna sadece benim değil kimsenin hakkı yok…

Bu genç arkadaşların da yok!

Ayrıca Meclis salonu da Dingo'nun Ahırı değildir..

Bu ortamı yaratanlar edep sınırı aşmış, buna sessiz kalanlar da onlara destek olmuş sayılır!

Bilmem anlatabildim mi…

Maliye'den sonra Sayıştay da hastanede!

Mağusa Devlet Hastanese'nde bir çalışanın zimmetine para geçirme olayı…

Yazımızdan sonra önce Maliye Bakanlığı müfettişleri girdi hastaneye.

Şimdi de Sayıştay denetçileri!

Veznedeki görevi esnasında makbuz kesmeden tahsil ettiği paraları cebe indirin arkadaş öyle ciddi bir vurgun yapmış ki hastanede ciddi bir soruşturma yürütülüyor şu sıralar!

Umarız en kısa zamanda sonuçlanır ve halkın parasına tenezzül edip suç işleyenler yargı önüne çıkarılır!

Türkiye'den 3 doktor geldi…

Devlet Hastanelerindeki hekim sıkıntısı bir türlü çözülemedi…

Çağrılara rağmen özelden devlete nöbet tutmaya gidenler yeterli sayıda olmayınca bakanlık çareyi Türkiye Sağlık Bakanlığı'na başvurmakta buldu ve ilk girişimler de başarılı oldu!

Türkiye devlet hastanelerinde görevli 3 doktor KKTC'ye gelerek buradaki görevlerine başladı…

İkisi Lefkoşa Devlet Hastanesi'nde biri de Mağusa Devlet Hastanesi'nde!

Şimdi merak ederim;

Türkiye'den hekim geldi diye burada patırtı çıkaracak olan birileri var mı!

Türkiye'nin hataları!

"Son yıllarda KKTC'ye atanan çoğu Türkiye üst düzey yetkilisinin burası ile ilgili bakış açıları yanlıştır. Örneğin Büyükelçi Sayın Halil İbrahim Akça, Kıbrıs Türk Halkı'nı haksız bir şekilde Türkiye'nin parasını çarçur eden ve cezalandırılması gereken bir topluluk olarak görüyordu. Meseleye sadece rakamsal olarak bakıyor, bütçe açıklarının kabul edilebilir sınırlara çekilmesi için öneriler ortaya koyuyordu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin nasıl bu noktaya geldiği, bölgenin jeostratejik durumu, KKTC'nin hangi koşullarda yaşatılmaya çalışıldığı, Türkiye'nin büyük katkı ve desteğine rağmen KKTC'ye verdiği birçok sözü elinden olmayan nedenlerle de olsa yerine getiremediği hiç umurunda değildi. KKTC yetkililerinden kendisine doğruyu söyleyenleri sevmez, iter duymak istediklerini söyleyenleri dinlerdi. Buna ek olarak kimi Türkiye hükümeti içinde yer alan ya da hükümete etki yapma noktasında olan AK Parti yetkililerinin de KKTC'ye karşı gereksiz bir tepeden bakış içine girdiklerini yaşadım, biliyorum. Bunlara göre KKTC yetkilileri emirlerini yerine getirmek, Türkiye'den gelen iş insanlarına kendilerinin belirleyecekleri kolaylıkları sağlamak durumunda olan memurlardır…"

(Özer KANLI)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları