Denktaş'ın laneti!

Yayın Tarihi: 25/06/16 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Yıllar önce bir televizyon programında Serdar Denktaş'a sormuştum…

"Gece kulübü sahibi olduğunuzu söylüyorlar, doğru mu diye!"

Biraz sinirleneceğini bekliyordum ama tam aksine gayet rahat cevap vermiş, söylentilerin doğru olmadığını ifade etmişti…

Ama önceki gün telefondaki haline ilk kez şahit oldum!

Sinirlenmek ne demek…

Adeta kükrüyordu!

Mecliste tartışılan Türkiye'nin Güney'deki yangına müdahale etmemesi ve beraberinde gelen suçlamalardan dolayı öyle hicap duymuştu ki Türkiye'yi bu konuda suçlayanları resmen lanetledi!

Resmen sinir krizi geçiriyordu…

…

Serdar Denktaş aşırı tepkisinde haklıydı…

Zira Türkiye'ye karşı ciddi bir karalama kampanyası başlatılmıştı!

Türkiye'ye saldırmayı marifet sayan ve bundan siyasi prim çıkarmaya çalışanlar aslında barış ve çözüm yanlısı filan değildi çünkü!

Türkiye'nin yıllardır sağladığı maddi ve manevi yardımlarını niçin görmezden geliyorlar anlamak mümkün değil!

Türkiye'yi Kıbrıs Türkünün iradesine etki etmekle suçluyorlar ama her nedense kendi iradelerini bir türlü gösteremiyorlar…

Çünkü bu işlerine gelmiyor!

Geçmiş düzene alıştılar ve kendi ülkesini efendisi olmak için özveri göstermeyi, elini taşın altına koymayı işlerine gelmediği için beceremiyorlar!

…

Kusura bakmasınlar lütfen…

Kıbrıs'ta başını kuma sokan devekuşu misali bir kitle oluşmaya başladı!

Türkiye ne yaparsa kötü…

Türkiye'ye destek verenler de öyle!

Irkçılığa varan söylemlerde bulunuyorlar…

Elbette onları bu görüşlerinden çevirmek haddimiz değil ama bunu kabul edip içimizi sindirmeyi de kimse beklemesin bizden!

Buna bazı basın organları ve mensupları da dahil…

İşlerine geldiği gibi yayın yapıyorlar, kendi gibi düşünmeyenleri de yerin dibine sokmaya çalışıyorlar…

…

Dün sabah 5 Kıbrıslı Türk gencine yol kesip saldıran Elam üyesi gençlerin yaptıkları ortada!

Dün konuyu tek biz gündeme taşıdık ve bunu yaparken de elimizden geldiği kadar duygularımıza yenilmemeye gayret gösterdik…

Ciddi bir sessizlik vardı!

Kıbrıs Türküne yapılan saldırıları nedense çoğunluk görmemezlikten gelmeye çaba sarf ediyor…

Bu çözüm adına mı diye düşünürüm bazen…

Ha keşke öyle olsaydı!

Ama biz başımızı eğdikçe onlar kellemizi almaya çalışıyor…

Sırf bunun için her ne kadar biraz ağır olsa da Denktaş'ın lanet okuyuşuna hak veriyorum!

Abartılı bir ziyaret!

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu'nda bir eksiklik var ve bunu çevresindekiler kapamaya çalışıyor…

Örneğin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesi!

Ciddi şekilde abartılmak istendi…

Niçin bu kadar telaşa girdiler anlamadım!

Özellikle yanında çalışan dostlarımız…

Sanki Erdoğan ile görüşmek, onunla bir fotoğraf karesine girmek çok matah bir şeymiş gibi!

Hissettiğimiz kadarıyla Ertuğruloğlu'nun son zamanlarda kamuoyunun gözündeki düşüş bu yolla telafi edilmeye çalışılıyor…

Onun yanında çalışan dostlar kendilerince haklı olarak patronlarını ön plana çıkarmak için birbiriyle yarışıyor!

Sevgili bakan bu yolla kendine kamuoyu oluşturabilir mi bilemem…

Ama şunu rahatlıkla söyleyebiliriz;

Bu ziyarette Tayyip beyin asık suratına hiç dikkat ettiniz mi!

Basına üç tane resim servis edildi ve üçünde de Tayyip ciddi şekilde sinirli…

Elbette Tahsin beye sinirlenmiş filan demiyoruz ama, en azından bunu da bir yere kaydetmekte yarar görüyoruz!

Hele de bizi arayıp Tayyip beyle görüşmesinin 2 saat olduğunu söyleyen kardeşlerimizin çabalarına üzülüyoruz sadece o kadar…

"Bal tutan parmağını yalar!"

CTP Lefkoşa Milletvekili Birikim Özgür'ün 'bal tutan parmağı yalar' açıklamasına bayıldım…

Demek ki KKTC siyasetini tam manasıyla öğrenmiş!

Hoş kendisi bunu UBP ve DP'liler için söyledi ama aslında bir anlamda kendi partisini de ifşa etmiş oldu!

Zira CTP iktidar döneminde öyle partizan icraatlara imza attılar ki Sevgili Birikim'in bundan belli ki haberi bile yok…

Hele de ihaleler!

Öyle şartnameler hazırlanmış ki bu hükümet döneminde bile CTP yandaşları o ihaleyi alsın diye…

Çok yakında hepsini buradan sizlerle paylaşacağız!

"Zafer çığlıkları!"

"Birleşik Krallık'taki referandumun ardından yapılan AB'nin geleceği ve ekonomi ile ilgili yorumlara saygım sonsuz. Ancak benim için esas önemli olan, Avrupa'nın çeşitli ülkelerindeki yabancı düşmanı, İslamofobik ve ırkçı parti ve liderlerin zafer çığlıkları. Eşitlikten, özgürlükten, dayanışmadan, halkların kardeşliğinden yana olan herkesin omuz omuza mücadele vermesi gerekiyor. "Bizimle ilgisi yok" kolaycılığına yatmanın zamanı değildir. Herkesin, ırkçılığa, yabancı düşmanlığına, İslamofobiye karşı karınca kararınca yapabileceği bir şeyler mutlaka vardır..."

(Tufan Erhürman)

"Tanrı Kraliçe'yi korusun!"

"Avrupa'nın sınırları tekrar çizilecek. İskoçya ayrılacak. Kuzey İrlanda ve İrlanda Cumhuriyeti arasına yeniden sınır polisi konulacak, bu da Kuzey İrlandalıları İrlanda'dan AB pasaportu almaya zorlayacak. Sorun tekrar alevlenebilir. İki yıl içerisinde birçok kişi İngiltere'yi terk etmek zorunda kalacak. Polonya, Romanya, İspanya gibi ülkeler bu geri dönüşten etkilenecek. Tabii bu tip tavırların karşılığı olacak. Romantik milliyetçilik işte insanı böyle madara eder. "Tanrı Kraliçeyi Korusun" vallahi…"

(Mete HATAY)

"Herkes yorumcu, herkes avaracı!"

"Ya yangın söndürürsünüz,ya referandum yorumcusu oldunuz,ya EKONOMİST oldunuz ,özellikle STG uzmanı,ya da CAMERON düşünce derneği uzmanı,adam istifa ediyor ya,yok o da yok bu?aklınızı kendinize saklasanız!?
Ha birda aynı adamlar 3-4 gün önce TÜRKİYE futbol milli takımı yorumcusuydular,vallahi bardon !!!

Ne gadar avaracı insan var be bu memlekette…"

(Erol UÇANER)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları