Müjdeler olsun!

Yayın Tarihi: 01/07/16 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Bugün yazının konusu başkaydı…

İleri bir tarihe sakladım onu!

Dün müjdeli haberi duyunca bizim konu da değişti…

Benim susuzluk fobimi öğrenen arkadaşlar ilk haberi bana verme ihtiyacı duymuşlar benim de bunu sizlerle paylaşmam elzem oldu!

Önce Mağusa, sonra Güzelyurt ardından Girne…

LTB'deki oylama bu akşam yapılacak ama belli ki kamuoyu baskısı etkili olmuş ve Harmancı'nın da gayretleriyle oylamada evet kararının çıkması garanti altına alınmış!

Yani bu akşam LTB'deki oylamadan sonra artık Lefkoşa da özlemle beklenen suya kavuşuyor…

İnsanın gerçekten içi serinliyor!

…

Peki su konusunda fikri değişti ki…

Hele de CTP Genel Başkanı Talat 'asla geri atmayız' dedikten sonra!

Geri adım attı mı atmadı bilemeyiz ama bize gelen haberlere göre CTP'li 5 belediye meclis üyesi bu akşam ki oylamada evet oyu vereceklermiş!

Talat bu gün akşama kadar olan sürede bunları geri çevirebilir mi diye de hayıflanmıyor değiliz…

Ama yaparsa kendi bilir!

Susuzluktan kırılan halk bunun yanıtını nasıl verir o zaman görürüz…

Ama Talat'ın genel başkanlığa ada olmayacağını da göz önünde bulundurmakta yarar var!

…

Fazla karıştırmaya gerek yok…

Önceki hafta olumsuz çıkan oylamayı da hatırlatmak istemeyiz!

Normalde suya hayır diyenleri tek tek toplum önüne çıkarıp 'işte bunlar Kıbrıs Türkünün kaliteli su almasına takoz koydular' demek lazım ama mutluluğumuz öyle büyük ki onu bile unutmak istiyoruz!

Mantık gayet basit;

Kıbrıs Türk halkı kaliteli bir yaşama layıktır ve musluklarından kaliteli sağlıklı su akmasının önüne geçmek kimin haddine!

Fiyat konusundaki abartılı eleştirileri hiç kaale almıyoruz…

Bir aile bir gecede 500 TL içki masasına veriyorsa suya ayda 50 TL verirken 100 TL verse bu fiyat kimseye koymaz!

Hele de musluklardan içilebilir kalitede su akacaksa…

Daha da önemlisi gelen su sadece kaliteyi yükseltmeyecek eğer doğru projelerde kullanılırsa ekonomik kazanımlar da sağlayacak!

…

Ülkede yaşanan sıkıntılar, Türkiye'de ki terör olaylarında kaybedilen canlardan iyice bunalmıştık…

Mağusa'nın suya kavuşmasına hem sevinip hem de biraz kıskanırken Lefkoşa'dan da artık içilebilir suyun akacağının kesinleşmesi içimizi ferahlatan bir gelişmedir!

Çok uzun ve kırıcı tartışmalar yaşanmıştır ama sonuçta sağduyu galip gelip bu tarihi fırsat şimdi bir nefes ötemizdedir…

Kırgınlıkları ve öfke dolu yorumları unutma zamanıdır şimdi!

Önce Türkiyemize, sonra da suyun çeşmelerimizden akmasını sağlayacak olan kararı alacakları için emeği geçen herkese teşekkür ederiz…

Hele de bu suyu ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayacak olmasından dolayı mutluluğumuz katmerlidir…

Suyun fiyatı ne kadar!

Türkiye'den gelen su yavaş yavaş musluklardan akmaya başladı ama fiyatının ne kadar olacağını söyleyen yok!

Bu arada LTB'nin bu konuda bir çalışma yaptığı söyleniyor…

Buna göre ilk 10 ton için 4.5 TL alınması düşünüldüğü 10 tondan sonra da 6 TL olabileceği ve bu fiyatın kurtaracağı konuşuluyor.

1.5 senedir sıcak su yokmuş!

Sağlık Bakanlığı yetkilileri hayli şaşkın…

Son 1.5 yıldır Lefkoşa Devlet Hastanesi'nde sıcak su olmadığını öğrendikten sonra hayretler içinde kalmışlar!

Hastanenin zeminindeki su boruları tamamen çürümüş ve atıl vaziyette duruyormuş, şu anda tamir edildi bitmek üzere…

Nasıl olur da son 1.5 yılda hastanede sıcak su akmaz ve bu kamuoyunun bilgisine getirilmez diye birbirlerine soruyorlar!

Tabi ki bunun cevabını vermek de eski Sağlık Bakanlarına düşüyor…

Hiç mi size bu konuda şikayet yapılmadı!

Ya da yapıldı da niçin bir çözüm yoluna gitmediniz?

İnanılır gibi değil…

Bayram önü olmadı!

İnsan vicdanı ve mantığı arasında sıkışıp kalıyor…

Yaz sezonunda bayram tatiline de sayılı günler kala bir turizm işletmesinin içindeki müşteriler nasıl olur da dışarı çıkarılıp da işletme mühürlenir diye!

Ve ardından eylem yapıp karşı çıktılar diye tutuklamalar…

Tamam yasalar herkesin uyması gereken şeylerdir ama bunun bir de vicdani boyutu olmamalı mı"

Ya da;

Yasalar her yerde adil olarak uygulanıyor mu!

Girne'nin o güzelim sahilleri yasala rağmen beton yığını olmaya devam ederken, işletme sahibi küçük ve ardında dayısı yok diye bu zulüm niye…

Çok ağır suçlamalar bunlar!

Dün TC Büyükelçiliği önünde KTÖS ve KTOEÖS'ün eylemi vardı…

Sendika yetkilileri mahkeme kararının uygulanmasını ve Hala Sultan Koleji'nin kapatılmasını istediler…

Bunda haklıdırlar!

Mahkeme bir karar verdiyse neyse odur…

Bu kararı görmemezlikten gelmek KKTC'ye ters düşmektir!

Ama bizim sendikalar öyle söylemlerde bulunuyorlar ki TC Büyükelçiliğini rencide edecek düzeye ulaşıyor bazen…

Hele de Rum şövenistlerle TC Büyükelçiliğini aynı kefeye koymak!

Yanlış yapıyorlar, haklı iken haksız duruma düşüyorlar…

Belli bir azınlık dışında söylem ve eylemleri kabul görmüyor!

Maddi ve manevi desteğini esirgemeyen, her türlü şımarıklığımızı sineye çeken Anavatan'a yapılan bu suçlamalar dün de kabul görmedi yarın da görmeyecek…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları