Bizdeki "abi"ler nerede acaba!

Yayın Tarihi: 22/07/16 07:30
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Yıllar önce de kaleme almıştım...

Gündeme oturunca bir kez daha şart oldu!

10 sene kadar önce Lefkoşa'da apartmanda otururken komşularım değişmişti...

Kılığı kıyafeti düzgün temiz ve beyaz yüzlü 30 yaşlarında bir genç arkadaştı!

Tahsilliydi, konuşurken güzel Türkçe kullanıyordu, ilk bakışta tam puan verilecek bir yapısı vardı...

Yardımseverdi çünkü bir gün elimdeki poşetler çok olunca ikisini almış ve bana yardım etmişti!

O sıralar hep KKTC'ye doktora yapmaya gelen ya da burada büyük bir kuruluşta yöneticilik yapan bir izlenim yarattı bende...

Sonra bir kaç kişi gelmeye başladılar eve!

Ama ondan başka kimse bana asansörde bile selam vermiyordu...

...

Bir Cumartesi günü komşunun evinin önünde ayakkabı ve terlik sayısı onlarcaydı...

Dışarıya yansıyan seslere kulak kabarttım, sadece bir kişi konuşuyordu, sesi gayet kibar ve ılımlıydı!

Merak bu ya benim evin kapısını açık bırakıp karşı daireden çıkacak olanları görme ihtiyacı hissettim...

2 saat beklemeden sonra kapı açıldı yaşları 12-20 arasında 15 kadar çocuk ve genç çıktı, kapı önündeki ayakkabılarını giyen daireden ayrıldı!

Aralık kapıdan ise bir yazı tahtası ve yerdeki minderleri gördüm sadece...

O zaman kafamda bir şeyler oluşmaya başladı!

...

Ev boşaldıktan sonra komşunun kapısını tıkladım, o temiz yüzlü genç açtı...

İçeri girdim, yazı tahtası ve yerdeki minderler yoktu girişteki salonda!

İki koltuk, bir sehpa, temiz bir odanın içindeydim...

Hiç gecikmeden gördüğüm kalabalığı sordum merakla!

"Öğrenci arkadaşlar" diye cevapladı ve sonra sustu...

Sonra ben sormadan o söyledi tedirgin bir ses tonuyla!

"Güzel şeyler öğretiyoruz burada ağabey" diye ekledi...

İnsanlara sevgiyi, yardımlaşmayı, ahlaklı olmayı ve büyüklere saygılı olmayı!

Ama ertesi gün o daireden taşındıklarını öğrendim...

...

Sanırım cemaat içindeki 'abi' dedikleri kişilerden birisiydi kendisi...

Özellikle bıyığı terlememiş delikanlılar seçiliyor, haftanın belirli günlerinde dersler veriliyor ve 'güzel' şeyler öğretiliyordu!

Demek ki yıllar önce öğretilen 'güzel' şeyler yıllar sonra devletin temeline dinamit koyabilecek cürete sahip olmayı öğretmekti onlar için...

Benimle onlarla tanışmam böyle oldu ve şimdi o 'güzel' denilen şeylerin aslında nasıl 'çirkin' şeyler olduğunu öğretti!

İşin ilginci KKTC'nin çeşitli merkezlerinde böyle hücrelerin olduğu biliniyor ama nedense bir türlü önlem alınmıyordu, içeride neler döndüğü kimse tarafından sorgulanmıyordu!

Çünkü liderleri o zaman sadece Türkiye'de değil burada da saygın bir kişiliğe sahipti...

Övgüler döşenirdi sürekli olarak...

…

Kimse bir tedbir almayancı ne oldu…

Burada okul sahibi oldular!

Yurt sahibi olup gençlerin beyinlerini yıkamaya devam ettiler…

Bakanlık onaylı dershaneler kurdular!

Buradaki bazı üniversitelerle adları anıldı…

Daha akalım bilmediğimiz nerelere girdiler!

Kimlerin beyinlerine zehir saçtılar…

Onun içindir benim korkum!

Ne zaman kimin karşılarına çıkacaklar, ne tür bir eylem yapacaklar hep muallakta konulardır…

…

Hükümetin dün Fetö'yü terör örgütü ilan etmesi geç de olsa doğru karardır…

Ama ne gariptir ki yıllarca burada Hoca Efendi diye kendinden övgüyle bahsedilen, eğitim dışında siyasilere de bulaşan, bazıları tarafından önünde düğme iliklenen hoca artık bundan böyle terör örgütünün başı haline gelmiştir!

Bu nedenle kimse Türkiye'de olur ama bizde olmaz sakın demesin…

Aksine yıllardır bu yönde hiçbir önlem almayan siyasi erk geçmişte yaşananları ve ona ölürcesine bağlı olanları ortaya çıkarmak için tüm güvenlik güçlerini hareket geçirmeli ve en kısa zamanda da sonuca ulaşmalıdır!

Kim bilir zamanın 'abi'leri şimdi ne kadar çok daha büyük suç potansiyeli haline gelmişlerdir…

Alt yapı gerçeği!

Lafım 'suyu biz yönetiriz' diye böbürlenenleredir…

Daha doğrusu olaya siyasi boyut kazandırmak isteyenlere!

Türkiye'den suyun gelip bazı bölgelere verilmesi bile biz de sadece çok miktarda laf ebesi olduğunu göstermiştir…

Gelen su bir türlü bölgelere sağlıklı olarak ulaşamamaktadır çünkü alt yapı denen illet şimdi kendini göstermiş ve olay tam manasıyla bir komediye dönüşmüştür!

Bir de şu soru var hep kafamda;

Özellikle belediye başkanları yaptığı açıklamalarda hep sudaki kaçaklardan bahsetmektedir…

Dolayısıyla kaçaklar göz önüne alınıp ona göre fiyatlandırma yapıldığı söyleniyor!

İyi de onların işi ne…

Ya da şimdiye kadar o kaçakları onarmak için neyi beklediler!

Kadın Sığınma Evi şovu!

LTB Başkanı Mehmet Harmancı Kadın Sığınma Evi konusunda müjdeyi vermişti…

Başkent'e yakışan da buydu!

Ama bize gelen duyumlara göre bu işi epey aceleye getirmek isteyenler var belediyenin içinde…

'Hemen şimdi' diyorlar!

Lefkoşa Surlariçinde bir binanın sığınma evine çevrilmesi için bastırıyorlar…

Acaba gerçekten kadınları düşündükleri için mi!

Yoksa bu işi siyasi bir şova dönüştürüp bir adım önde gözükmek için mi…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları