TÜK'ü biz mi batırdık Nazım Bey!

Yayın Tarihi: 24/08/16 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
UBP-DP hükümetinin en kötü icraatlarından birisi olacak…

Eğer TÜK'ü kurtarmak için birçok kaleme yüzde 3 fon uygulanırsa!

Bakan Çavuşoğlu diyor ki;

"TÜK 22 milyon TL zarardadır…"

Ben de hem kendim hem de vatandaş adına soruyorum;

"TÜK'ü biz mi batırdık Nazım Bey!"

Belli ki, hangi hükümet döneminde olursa olsun…

TÜK'ün batışında masum olan tek kesim vatandaştır!

Hükümetler, siyasiler ve siyasilerin atadığı yöneticiler…

Onların hatalarının bedelini niçin vatandaş ödesin ki!

Kolaycılıktan başka bir şey değildir bu…

…

Sevgili okuyucular, bakın ülkeye yurt dışından sebze ve meyve ithal eden işletmeler ne diyor…

"Yüzde 3'lük fon vatandaşa yüzde 10 olarak yansıyacaktır…"

Bu da ne demektir!

Şu anda Güney çarşısı ile olan dengenin altüst olması demektir…

Yani paranın akışı böylelikle Güney'e akacaktır!

Dahası vatandaş sebze ve meyvede Güney'e akarken bu diğer ürünlere de yansıyacaktır…

Bu da zaten felç olan çarşının kepenkleri tamamen indirmesi demektir!

Ne uğruna…

Siyaset ve kötü yönetimlerin içine ettiği TÜK uğruna!

…

Kimse kusura bakmasın lütfen…

TÜK'ün özelleştirilmesi gerektiği yıllar önce Türkiye'nin istediği ve ama uygulamaya sokulmadığı ekonomik iş birliği protokolünde vardı!

Adı özelleştirme ya…

Biz ne yaptık, buna isyan bayrağı çektik!

Oysa adamlar buranın siyasilerin çiftliği olduğunu yıllar önce görmüş ve uyarıda bulunmuşlardı…

Dinlemedik onları!

Şimdi bir garip kurtarma operasyonları peydahlayıp, siyasi rantın devam etmesi için icraat yapmaya çalışıyoruz…

Yok efendim!

Sizin partilileriniz istihdam edilecek diye, TÜK'ün kurtarılmasını filan istemiyoruz…

Aksine 22 milyon TL zarara kim neden oldu onu ortaya çıkarsanıza!

…

Sevgili okurlar…

Ortada gerçek olan tek bir şey vardır!

Kötü siyaset ve kötü siyasetçi…

TÜK'ü yıllardan beridir babalarının çiftliği gibi rant için yönetenler şimdi bunun bedelini zaten ciddi ekonomik sıkıntılarla boğuşan dar gelirliye ödetmek istemektedir!

Bunun kabul edilebilir bir yanı yoktur ve bu fon maskaralığından bir an önce vazgeçilmelidir…

Onun için;

"Bir bütünüz" diyen UBP-DP hükümeti bu bütünün içine vatandaşı da katarak bu saçmalıktan derhal geri adım atmak zorundadır!

Zira bunun bedeli onlar için de ağır olacaktır…

"Kirleten ödeyecek!"

Turizm ve Çevre Bakanlığı Müsteşar/Müşavir'i Bülent Arkın aradı dün…

Mesaj Kutusu'ndaki mesajını almış ve çeşitli açıklamalarda bulundu!

'Temizlemekle hiçbir şeyin önüne geçemeyiz' diye başladı söze…

Haklı çünkü siz istediğiniz kadar temizleyin ki temizlemede de çeşitli eksik ve sorunlar var ve burada önemli olan zaten kirletenler!

Bu ay sonu çok ciddi önlemler almaya başlayacaklarını ve devletin ilgili tüm birimleriyle toplantı gerçekleştirip hem ceza hem de eğitim konularında bir takım çalışmalar yapılacağını söyledi.

Ama en anlamlısı da şu oldu;

'Kirleten ödeyecek…"

Doğru olan da bu zaten!

Üzülerek söylüyorum ama bizim insanımız artık sadece bir takım cezalar gündeme gelince kendine geliyor…

"KKTC vatandaşı değil!"

Ülkemizde devlet dairelerinde yaşanan ilginç bir olay…

Vatandaş doğum belgesi almak için ilgili daireye gidiyor…

Kimlik kartını istiyorlar, çıkarıp veriyor!

Doğum belgesi çıkartılıp vatandaşa veriliyor…

Ama o da ne!

Doğum belgesinin üzerinde şu ibare var;

"KKTC vatandaşı değildir!"

KKTC kimliği var ama vatandaş değil…

Bakalım daha neler göreceğiz!

Yeni bir havayolu geliyor!

Ülkenin doğusunda kendinden epey söz ettiren ve güvenilirliğini kanıtlamış bir inşaat şirketi…

Hem de yüzde yüz yerli!

Şu sıralar hummalı bir şekilde yeni bir hava yolu şirketi kurmak için kolları sıvadılar…

Çok ciddi bir çalışma yapıyorlar!

İlk etapta charter sefer yapmayı planladılar ve bu iş için de şimdilik 40 milyon TL'yi bir kenara ayırdılar…

En büyük hedefleri ise KKTC'de artık KTHY'nin yerine geçecek yerli bir havayolu şirketi kurmak!

Niye olmasın ki…

"Ağacı aday gösterseler oy veririm!"

CTP Güzelyurt teşkilatı geçenlerde basın özgürlüğünü konu eden bir toplantı yaptı, çeşitli görüşler ortaya koyuldu…

Özellikle de sola yakın gazetecilerin daha özgür olduklarını ifade ettiler!

Hemen aklıma geçmişte yaşanan bir olay geldi:

Sanırım 15 sene kadar önceydi, bazı basın mensupları ile bir adayın tanıtım etkinliğine katılmış sonra da birlikte yemek yemiştik.

Sohbette çok sevdiğim ve hem de sağlam bir solcu olan meslektaşımın ağzından şu kelimeler döküldü;

"CTP çam ağıcını aday gösterse yine ona oy veririm…"

Sadece sizlerle paylaşmak istedim!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları