31 kişilik sınıfta eğitim olur mu!

Yine olmadı…

Bu sene de eğitim yılı ciddi sorunlar yumağında başladı!

Birçok okulda öğretmen eksikliği var…

Bazılarında da öğretmen fazlası!

Yine de 70 kadar öğretmen açığı olduğu biliniyor…

Bu konuda direk suçlanması gereken Milli Bakanı Özdemir Berova ve ekibi midir!

O çok kolay yol olur…

Belli ki ortada ciddi bir bütçe sıkıntısı var!

Geçtiğimiz aylarda öğretmenlik sınavları yapıldı ve 40 civarı yeni öğretmen alındı devlete ama belli ki yeterli değil…

Burada bakanlıktan daha ziyade hükümetin genel politikası eleştirilmelidir!

Hoş onları eleştirsek ne olacak derseniz…

Haklısınız çünkü 'para yok' diyecekler!

Onun için özellikle eğitim sadece bir bakanlığın değil, hükümetlerin, devletin sorunudur ve sıkıntılara köklü çözümler de ancak geniş açıdan ele alınarak üretilebilir…

…

Yeni eğitim yılına başladık ya…

Bize gelen okuyucu şikayetlerinin de büyük bir bölümünü eğitim sorunları kapsıyor!

İşte bir velimizin, iyi bir araştırma yaptıktan sonra bize gönderdiği bulgular;

"Selam Levent Abi,

Bir konuda yardımını istiyorum ve araştırma yaparsanız sevinirim

Şht. İlker Karter İlkokulu'nda bu sene 3. sınıfa yeni başlayan oğlumun öğretmen yetersizliği nedeniyle sınıf birleştirilmesi yapılarak 3. sınıfların sınıf sayısı arttırılmıştır.

Bu nedenle şu an sınıf sayısı 31 kişi.

Bugün biraz araştırma yaparak, şu bulgulara rastladım:

İlkokullar için;

18/06/2014 tarihli ve 29034 sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yönetici ve Öğretmenlerinin Norm Kadrolarına İlişkin Yönetmeliğin "Sınıf Öğretmeni Norm Kadrosu" başlıklı 16. maddesi 1. fıkrasındaki; "(1) İlkokullarda, öğrenci sayısı 10'dan az olmamak şartıyla açılan her şube için 1 sınıf öğretmeni norm kadrosu verilir." hükümlerine göre belirlenecektir.

Buna göre; ilkokullarda, öğrenci sayısı 10'dan az olmamak şartıyla sınıf oluşturulabilmektedir.

Ayrıca; Okul Öncesi Öğretmeni Norm Kadroları, 18.06.2014 Tarihli ve 29034 Sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yönetici ve Öğretmenlerinin Norm Kadrolarına İlişkin Yönetmeliğin "Okul öncesi öğretmeni norm kadrosu" başlıklı 15. maddesindeki;

"(1) Öğrenci sayısı 10'dan az, 20'den fazla olmamak üzere anaokulu, ana sınıfı ve uygulama sınıflarında oluşturulan her grup için 1 okul öncesi öğretmeni norm kadrosu verilir.

(2) Özel eğitim ihtiyacı olan çocuklara yönelik anaokulları ve ana sınıflarında açılan her şube için 1 okul öncesi öğretmeni norm kadrosu verilir." hükümlerine göre okul öncesi öğretmeni norm kadrosu belirlenmektedir.

Buna göre; 10'dan az, 20'den fazla olmamak üzere anaokulu, ana sınıfı oluşturulabilmektedir.

Öğretmen yok diye hem sınıf azaltarak... sınıf birleştirilmesi yapıldı, sınıf sayısı 31 kişi... Şimdi bu çocuklar iyi bir eğitim nasıl alacak?"

…

Soru gayet açık ve basit…

31 kişilik bir sınıfta eğitim olur mu!

Elbette olur ama…

Sağlıklı olur mu!

İşte sırf bunun için bile ülkedeki özel okullara büyük rağbet var…

Onlar işin kuralına göre oynuyorlar ve sınıflarında 20'nin üzerinde öğrenci yok!

Buna bir de tam gün eğitim, öğle yemeği ve evden alıp eve bırakan servisler eklenince hali vakti biraz düzgün olanlar çocuklarını özel okullarda okutuyorlar…

Belki bu okullara ciddi paralar ödüyorlar ama bizim ülkede kaliteli eğitim almak için biraz para akıtmaktan başka bir çare de yok!

Siber de makam aracı almadı!

Ülkede yaşanan her sorun tartışılırken vatandaş bakanlara alınan yeni makam araçlarını örnek gösteriyor…

Onlara var bize yok misali!

Önceki gün Cumhurbaşkanı Akıncı'nın yeni makam aracını kabul etmediğini yazmıştık, epey yankı buldu…

Dün öğrendik Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber de yeni makam aracını kabul etmemiş ve 12 senelik olan eski makam aracını kullanmayı tercih etmiş…

Bu arada Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hüseyin Avkıran Alanlı'nın da eski makam aracını kullanmaya devam ettiğini öğrendik…

Bu süreçte doğrusunu yapmışlar!

Şimdi soru şu;

Yeni alınan ve kullanılmayan makam araçları ne olacak!

Geri mi verilecek yoksa bir kenarda duracaklar mı?

Benimki de ne merak değil mi!

Gardiyanların üniformalarını kim yaptı!

Resimde de açık seçik görülüyor…

Merkezi Cezaevi'nde görevli gardiyanların üniformalarından sadece bir tanesi!

Kemerin, bu pantolonun kemer yerine girmesinin imkanı yok çünkü tam iki katı genişlikte…

Bu üniformalar ihale usulü ile bir işletmeye verildi!

Hemen hepsinde ciddi hatalar var…

Olmayan ise kimsenin hesap sormaması!

Ayrıca bunları yapan terzi arkadaş diyormuş ki;

"Dükkana gelin de tamir edeyim!"

Gardiyanların işi gücü yok, terzi dükkanının önünde sıraya girip yeni üniformaları tamir ettirecekler…

Birisi hesap sormayı akıl edebilir mi acaba!