Sendikalar sussun, gençler konuşsun!

Yayın Tarihi: 07/12/16 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Bence dünkü günün ana fikri buydu…

Artık hiçbir inandırıcılığı kalmayan, aynı şeyleri nakarat etmekten başka bir işe yaramayan sendikacılar bir yanda…

Gencecik, arkadaş ölümü ile yüreği yanan öğrenciler diğer yandaydı!

Eylemin sonuna doğru da bütün öğrenciler bir ağızdan haykırıyordu…

"Sendikalar sussun, gençler konuşsun" diye!

O kalabalığın içinde epey gezdim, gençler başka şeyler de konuşuyordu kendi aralarında…

Sendika ağaları tarafından kullanıldıklarını mesela!

Sendikalar iki saatlik eylem sonrası pes edip ayrılmak istediler ama öğrenciler buna büyük tepki koydular…

Çünkü sendikaların derdi başka kendi dertleri bambaşkaydı!

…

Sendikalar eylem yapacaklar diye gazete yakmaya devam etsinler…

Oysa biz onları demokrasi yanlısı bilirdik!

Demek ki artık birçoğunun son çırpınışı bunlar…

Eylem yapacaklar diye gazeteleri ateşe vermek!

Oysa gazeteler ve tüm medya organları bu ülkenin olmazsa olmazlarıdır…

Bu tür eylemden ne amaç edindiler bilemiyorum artık ama yaptıkları saygısızlığın daniskasıydı!

Hoş bizim meslekte de birlik ve dirlik yok…

Oysa bütün medya toplanıp sendikaların gazete yakma eylemini protesto eder, gazete yakan sendikalara haber ambargosu koyardı!

Ama işte kim kime dum dumayız biz de…

…

Dünkü eylemde bir de kara giyinmiş Türkiye düşmanları vardı…

40-50 kadardılar!

Polis dahil herkesi tahrik etmeye çalıştılar…

Bu devleti istemeyenler!

Polise her türlü hakareti yaptılar, ama başaramadılar işte…

Sendikacılar gitmiş, öğrenciler gitmiş ama onlar hala oradaydılar!

Bir çatışma çıksın, insanlar yaralansın, tutuklansın ve ortalık karışsın diye…

Avuçlarını yaladılar!

Çünkü dünkü eylemde her türlü kargaşaya karşı sağduyu galip geldi ve olan öğrencilerin temiz duygularına oldu…

Bir kenara not edin lütfen; ne sendikacılar ne de devlet düşmanları bir daha bu öğrencileri yanlarında bulamazlar!

Çünkü gencecik insanlar kötü amaçlar için kullanılmak istediklerini anladılar dünkü gün…

…

Üç yıldızlı bir polis subayı…

En çok da onu takdir ettim eylem esnasında!

Devletin gerçek bir memuru gibi davrandı çünkü…

Eylemcilere sıkça bizim işimiz devletin malını korumak dedi!

Bu çocuklar bizim de çocuklarımız, onları da korumak görevimiz diye defalarca tekrarladı bunu…

Birkaç tartaklama olayını koyarsak bir yana ki bu kısmen doğrudur, çünkü polisin kendine verilen görev ve yetkileri vardır, belki de polisin hoşgörülü ve kucaklayıcı tavrı sayesinde olaylar büyümedi!

Bunda da o üç yıldızlı polis subayının büyük payı oldu…

Çünkü o hem devletinin haklarının savunucusu hem de bir babaydı sonuçta!

Dengeleri korumasını da iyi bildi…

…

Ve her biri de dostumuz, ağabeyimiz ve kardeşimiz olan sendika yöneticilerinedir çağrımız…

Ülkedeki sendikacılığı bir an önce masaya yatırın ve özeleştirinizi yapın, hemen şimdi!

Artık birçoğunuz da o makamları genç arkadaşlarınıza bırakın ki ufku açık, tertemiz insanlar yönetsin bütün sendikaları…

Dünkü eyleme katılan gencecik temiz yürekli öğrencilerden alacak o kadar çok dersleriniz var ki!

Bazı öğrenciler üzgündü!

Dünkü eylemde katılımcı sayısının ne kadar olduğunu tartışmaya filan gerek yok…

Önemli olan eylemin amacı ve hedefi idi çünkü!

Eylem yerinde Bülent Ecevit Anadolu Lisesi'nden bir evladımızla minik bir sohbet yaptık…

Üzgün olduğunu söyledi!

Çünkü dünkü eyleme bu okuldan sadece 30 öğrenci katılmış ve onun için bu rakam hayal kırıklığı yaratmıştı…

Yaşanan trafik kazasında hayatını yitirenlerden birisi de bu okulda okuyan bir öğrenciydi ve katılımın yüksek olması bekleniyordu!

Ama belli ki sendikalar bu eylemi öyle öcü gibi göstermişlerdi ki velilerin önemli kısmı

çocuklarının bu eyleme katılmasını istemediler…

Lamarinadan sendikacılar!

Bazı sendikacılar dünkü eylemde yaptıkları konuşmada Başbakanlık önündeki meydanı Lamarina Meydanı ilan ettiler…

Bunu da gururla söylediler!

Hadi diyelim öyle olsun…

Bu hükümet lamarina hükümeti!

İyi de hepsi bu devletin memuru olan sendikacılar da şimdi lamarina sendikacıları olmuyor mu…

Bir lafı söylerken nereye gittiğini de hesaba katmak gerek!

"Hükümeti sen düşürecen Kudret hoca!"

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay'ın önceki günkü açıklaması epey tartışma yarattı…

Özersay milletvekillerine bir çağrıda bulunarak hükümeti düşürmelerini istedi!

Bu açıklamaya Özersay'a gönül veren bazı vatandaşlardan da tepki geldi…

Bu açıklamanın sadece popülizm olduğunu iddia edenler vardı!

Ortak kanı işe şu oldu:

"Hiç durmadan çalış, bu hükümeti sen düşüreceksin…"

Umarız Kudret hoca da diğerleri gibi kolaycılığa kaçmaz!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları