Sendikalar önce samimi olsunlar!

Yayın Tarihi: 08/12/16 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Dünkü yazımızda sendikalar sussun gençler konuşsun dedik ya…

Bazı sendika başkanları belli ki gücenmiş bu yazıya!

KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel de sitem edenlerden…

Dünkü yazımızın altına uzunca bir yorum yapmış, önce onu paylaşalım;

"Bilimsel olan saati hükümet ortadan kaldırdı, bu kadar çocuk öldü hiç bir siyasi istifa etmedi ama sendikalar suçlu?

Yani günlerdir eylem yapılıyor, hükümetin aldığı kararlar yaratılan düzenin devam etmesi ve kaos yönünde yine sendikalar suçlu?

Sendikalar genel grev yaptı Facebook kahramanları oturduğu yerden yine sendikalar suçlu? Siyasi partiler, dernekler, aklı evveller, herkes ötekine sorumluluk yükleyerek en hiç sorumluluk üstlenmeden her şeyin iyileşmesini bekliyor…

Öğrencilerimizi öne sürüp arkalarına saklanan bazı devrimciler!!! Soytarılık yaparken yine de sendikalar suçlu diyor..
Sürekli sendikaları eleştirip yıpratmak istemenin anlamı bellidir. Belli ki birileri tamamen örgütsüz kalabalıklar yaratmak istiyor… Belli ki emek yeniden dönüştürülmek isteniyor.. Bu güne kadar her konuda en çok sendikalar direndi. Sarı sendikalara da en çok sendikalar karşı çıktı…

Sorarım bazı facebook devrimcilerine, toplumu zarara sokan hangi kararın altında Sendikaların imzası var?

3'lü kararname mi?

Mercedes alınması mı?

Yasalarda adamına göre istisna mı?

Batırılan bankaların parasını halka ödetmek mi?

Denizlerin dağların peşkeş mi?

Yargılanmayan suçlular mı?

En son yaşanılan cinayette çalışma izni olmayan kamyoncu eğer insanlık koşulları altında, güvenceli çalıştırılsaydı, sendikası olsaydı bu gün o CANLARIMIZ YAŞAYACAKTI..

Sapla samanı karıştırmayalım artık …

Sendikaları bilinçli olarak itibarsızlaştırmak isteyenlerin niyeti belli…"

…

Biraz ağır bir yorum ama saygı duyarız…

Kendi adımıza konuşacak olursak; biz sendikacılığın ortadan kaldırılmasını filan isteyen kesimden değiliz!

Aksine şimdikinden daha güçlü olsunlar iktidarlar üzerinde daha fazla baskı unsuru yaratsınlar…

Bizim derdimiz sendikaların olup olmamaları değil, görevlerini kötü niyetle kullanmaları, son eylemde öğrencileri buna alet etmeleridir!

Israrla vurguluyoruz; ülkemizdeki sendikalar artık sendika olmaktan çıkmış, siyasi düşünen ve siyasi karar veren kurumlar haline gelmişlerdir!

Samimi değildirler…

Bunun örneklerini geçmişte çok yaşadık!

Sokakta Ankara karşıtlığı yapan sendikalar perde gerisinde iktidarlara 'gidin Ankara'dan para alın gelin' demişlerdir…

…

Bu nedenlerden dolayı bütün sendikaları aklıselime davet ediyoruz…

Her biri demokrasinin birer parçasıdır ve olmazsa olmazımızdırlar!

Ama bu şekilde değil…

Yaz saati uygulamasının devam etmesine biz de karşıyız çünkü akıl ve mantık olmayan bir konudur!

Ama bunu eleştirirken öğrencileri ön saflara yerleştirip bundan rant elde etmeye çalışmak samimiyetsizliktir, art niyetliliktir…

Lütfen sapla samanı karıştırmayın Tahir hocam!

Sendikal hareket bir şeylerin ardına sığınarak Anavatan düşmanlığı yapmak derseniz, işte o zaman size ancak hak veririz…

Ama bunu yaparken bile dürüst olmak zorundasınız!

"Çocuklar üzerinden sivil itaatsizlik olmaz!"

"Sabah küçük kızıma soruyorum saat kaçta otobüsün seni alacak?
Bilmem ama ne olur ne olmaz her zamanki saatte, saat 7'de hazır olalım .
Otobüs saat 7.30'da geldi.
Öğlen büyük kızım aradı. ''Baba biz çıktık otobüsü bekliyoruz. Yalnız diğer okul 40 dakika sonra ders kesimi yapıyor. Bizi 13.40'ta alması gereken otobüsümüz diğer okuldaki arkadaşlarımızı da alacağından saat 14.30'da bizi alacakmış. Merak etmeyin''.
Kusura bakmayın ama çocuklar ve çocukların eğitimi üzerinden sivil itaatsizlik yapılmaz ve umarım bu durumdan dolayı çocuklarımız bir zarar görmez.

Hükümette erk ise gereğini yapar…"

(Hakan ORAN)

"Tuhaf bir mantıksızlık!"

"Bugün kızım Yaz, cinayet gibi kazadaki arkadaşlarına destek ve adada çağdaş, demokratik ve adil bir yaşam için eyleme katıldı.

Başından geçen bir durumu bana anlatınca çok canım sıkıldı ve sinirlendim...

Kızımın tanımadığı 40'lı yaşlarda eylemde bulunan kendini bilmez bir şahıs "Senin baban bürokrat; senin bu eylemde ne işin var?" demesi kadar tuhaf bir absürt mantıksızlık olamaz...

Kendi öz iradesi ile bu eyleme katılan Yaz kızıma hiç kimsenin ama hiç kimsenin bu tür ifade kullanması kabul edilemez. Bu yaklaşım da yoz bir düşünce yapısından başka bir şey olamaz ..

Ceviz içi büyüklüğündeki beyinleri esaret ve kira altında olan kişilerin kendi kendilerine bile bir yararı yoktur...

Demokrasi herkese lazımdır…"

(Ahmet Muratoğlu)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları