Hem doğa katliamı hem de hakaret!

Önce Esentepe sahillerinde gezindiler…

Sonra Akdeniz köyü kıyılarında!

Sonunda yer bulmuşlar kendilerine…

Kumyalı sahillerinde!

İnşaata bile başlamışlar…

Noel Baba Barış Projesi'ymiş adı da!

Kulaktan duyduğumuz şu:

41 ülkeye özgü bina yapacaklarmış…

Mış miş yani!

Ortada ciddi bir proje yok…

Daha da önemlisi inşaat izni falan da yok!

Orman Dairesi, orman arazisi kiralamış bu şirkete…

Öncelikle ÇED raporu olması lazım o da yok!

Tamamen keyfi bir durum anlayacağınız…

…

Dün devletin ilgili birimleri gitmiş bölgeye…

Durum felaket!

Dereye bile müdahale etmişler…

Yaptıkları inşaatlar kaçak, o açtıkları yollar kaçak!

Dahası var!

Dün devletin memurları gidince şantiyeye polis nezaretinde demişler ki; "Sizi Türkiye ödüyor bize karışamazsanız!"

Bakın hele şu pervasızlara…

Ülkenin en bakir sahillerini yağmalıyorlar, tabiî ki bizim devletin kendi eliyle!

Sonra konu Türkiye'nin yardımlarına kadar geliyor…

Türkiye size 'gidin KKTC'de yasa dışı iş mi yapın' diyor!

Diyorsa o da ayıp ediyor…

…

Orman Dairesi kime bağlı…

Turizm ve Çevre Bakanlığı'na!

En tepede oturan isim de sevgili bakanımız Fikri Ataoğlu…

Demek ki bu yazının muhatabı da kendisi!

İşte sorular:

Noel Baba Barış Projesi'nin elinizde gerçekten projesi var mı!

Kafanıza yattı mı bu proje…

Orman arazileri ne zamandan beridir dev inşaatlar yapılsın diye yatırımcıya kiralanıyor!

Tamam yatırımcı gelsin başımız üstüne ama yok da daha geçenlerde Cittaslow üyesi ilan edilen bölgeye değil…

Burada binalar dikilirse bölgenin üyelikten çıkarılacağını biliyor musunuz!

ÇED raporu çıkmadan böyle bir projeye başlanabilir mi…

Bölgede yaşayanların görüşlerine niçin başvurulmadı!

…

Sevgili okurlar…

Tahminim şudur:

Türkiye'den birileri bizimkilere telefon açıp bu işi bitirin dedi!

Bizimkiler de her zaman olduğu gibi balıklama atladı…

Oysa bu yatırım tamamen bölgeyi katletmek anlamında!

Bir de üstüne devletin memurları hakaretle karşılaşıyorlar…

Türkiye bize para gönderiyormuş, burada söz hakları varmış, falan filan!

Hep söylenen nakarat yani…

Besleme benzetmesi!

Başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere devletin tepesindeki herkesi göreve çağrıyoruz…

Orada yanlış bir şeyler yapılmaktadır ve yapılırken de yasalar ayaklar altına alınmaktadır!

Üstüne bir de devletin memurlarına hakaretler yağdırılmaktadır…

Bizden uyarması!

Sizden de bu acayip projeyi mercek altına alması…

Ezan tartışması!

Dün Vadili Camisi'ndeki velilere hitaben yapılan ezan anonsunu yazmıştık ya…

Vadili İlkokulu Müdürü Mehmet Menteş aradı ve bazı açıklamalarda bulundu!

Kendi haberi olmadan müezzinin derse başlama saatleri konusunda anons yapmasını eleştirdi…

Müezzine bu talep UBP örgüt başkanından gitmiş ve o da okumuş!

KTÖS de UBP örgütünün kapısına ertesi gün siyah çelenk bırakmış…

Bu arada Menteş okuldaki 13 öğretmene talimat vermiş ve öğrencilere baskı yapılmamasını söylemiş!

Yani şu sıralar ders zili çalma saati konusunda Vadili ve birçok bölgede büyük kargaşa yaşanıyor…

Turizmciler tepkili!

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu'nun otellere kaçak et baskınları konusunda açıklamaları…

Turizmcileri fena halde kızdırdı anlaşılan!

Dün aradılar ve bakanı şiddetle protesto ettiler…

Söylediklerine göre bakan Güney'den kaçak olarak gelen etlerin domuz eti olduğunu söylemiş!

En çok da buna sitem ediyorlar…

Ayrıca yeni yıl öncesi birçok işletme para kazanacakları bu günleri iple çekerken ülkenin bakanının bu konuda yaptığı açıklamalarla turizme darbe vurduğunu iddia ettiler!

Bu arada soruyorlar; devlet sınırlarını denetleyemiyor mu diye!

Araç plakaları değişiyor mu!

"Kiralık araçların plaka renginden sonra hükümet şimdi de tüm araçların plakalarının beyaz olması ile ilgili karar üretmiş duyumunu aldık!
Amaç: Bütün dünyada böyleymiş efendim olacaktır herhalde. Çünkü kiralık araçlara verilen cevap buydu!
Ha, sen dünyadaki yol ve trafik güvenliğini adaya getirdin da kaldıydı plakaları aynı yapasın!

Neye, kime hizmet edecektir bu değişim? Aklımda deli sorular!.."

(Zeki Çeler)