Akıncı sözünde durur mu!

Yayın Tarihi: 09/01/17 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Cenevre macerası başladı ve artık dönüş yok…

İki tarafın kırmızı çizgileri o kadar koyu ki!

Nasıl bir çözüm planı çıkacak aklım kesmiyor…

Aklımda olan Akıncı'nın söylediği sadece şu var:

"Kıbrıs Türkünün onaylamayacağı bir plana imza atmam…"

Onunu için Cenevre Zirvesi gerçekten tarihi bir dönüm noktası haline geldi!

Hatta çoğu 'son şans' diyor…

Eskiden olduğu gibi!

Belki son şans değil ama belki de çok uzun yıllar sonra çözüm masası yeniden kurulacak…

Akıncı sözünde durur mu, asıl mesele burada…

Gerçekten de Kıbrıs Türkünün 'hayır' diyeceği bir anlaşmaya imza atmaz mı!

Aslında çok göreceli bir kavram bu…

Çünkü olası bir anlaşmanın içeriği görüş ve siyasi duruşlara göre değişebilir!

Burada yapabileceğimiz tek şey Akıncı ve ekibine güvenmek…

Her ne kadar ekibinde çok farklı görüşler olmasa da!

Benim tek korkum şu:

Akıncı eğer kahraman olmak isterse de ve bu da ona bir hata yaptırırsa, ondan sonrası ne olur!

Gönlümüz yapmamasından yana…

Sıklıkla söylerim;

"Olası bir çözüme evet demek için o kadar çok neden var ki" diye!

Bazıları bana kızar…

Hani şu içteki sorunlarla Kıbrıs sorununun karıştırılmaması meselesi!

Özellikle çözüme daha baştan tavır koyan siyasiler bunu sıklıkla söylüyor ama…

İçteki durumun düzelmesi için de hiçbir şey yapmıyorlar!

Aksine sanki de vatandaş 'yetti artık' deyip olası bir referandumda 'evet' desinler diye…

Eskiden vatandaşın bir kısmı mutsuzdu!

Şimdi neredeyse mutlu olan kimse kalmadı…

Onun için referandumda ne çıkar onu sırf Allah bilir artık!

82'nci il safsatası…

Bazıları bunu duyunca epey heyecan yaptı!

Biraz daha abartırlarsa çizmeleri giyip sokağa inecekler…

Saçmalıktan öte bir şey değil!

Buna en güzel cevabı yine Cumhurbaşkanı Akıncı verdi…

Ne Güney'e yama olmak ne de Türkiye'nin 82'nci ili olmak!

KKTC seçeneği elbette olacaktır…

Ama bu şekilde değil!

KKTC şu anda ağır aksak yürüyen, Türkiye'nin bile bazı konularda ambargo uyguladığı bir yapının içindedir…

Bu arada…

Gönlümüz bir çözümden yanadır…

Zor ama yine de imkansız değil!

Polisin derdi ne!

"Levent bey selamlar,

Karşıyaka köyünde evimizin önünde yaklaşık 42 yıldır arabalarımızı aynı yerlere park etmekteyiz.

Alışverişi kendisinden yapmadığımız marketçi her gün bizi şikayet etmekte ve polis de hiçbir engel teşkil etmeyip kimseyi engellemediğimiz halde 2 haftada 3 defa arabalarımızı yanlış parktan rapor etmektedir.

Sarı çizgi yok, park edilmez levhası yok ve polis ısrarla bizim üzerimize geliyor.

Bu kadar suçlu, hırsız, tecavüzcü, uyuşturucu satıcısı varken bizim gibi fakir fukara insanlarla uğraşıyor sizce bu doğrumu?

Lütfen sesimizi duyurmak istiyoruz bunun yolu da sizden geçiyor yardımcı olabilir misiniz?

(Erhan DAĞGÜL)

Euro dizel güya ucuzlayacaktı!

Hükümet ne yaptığını biliyor ne de söylediğinin arkasında duruyor…

Bundan birkaç ay önce yapılan açıklamalarda akaryakıt fiyatlarında düzenlemeye giderken euro dizelin çevre faktörü nedeniyle ucuz olacağını açıklamışlardı!

Son 17 kuruşluk zam belli ki bu karardan caydıklarını ortaya çıkardı…

Çünkü hükümetin şu anki tek hedefi nereden olursa olsun vatandaşın cebindekini almak!

Tam da kışın ortasında, önce elektrik, sonra tüp gaz ve akaryakıt zamları hem insafsızlık hem de enflasyon canavarına teslim olmaktan başka bir şey değil…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları