Kıb-Tek'te mektup krizi!

Yayın Tarihi: 25/01/17 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Şu sıralar vatandaşın derdi sadece geçim…

Zamlar o kadar ağır geldi ki hesaplar bir türlü tutmuyor!

En acısı elektrikte oldu, faturalar ödenemeyecek kadar şişti…

Vatandaş bunu düşünürken Kıb-Tek'in tepesi hayli karışmış!

Bir çekişmedir gidiyor…

Asbaşkan Ersin Görsay, biraz da yetkisini aşarak en üstünden en altına kadar ültimatom niteliğinde bir mektup döşemiş!

Sonra da olanlar olmuş…

Bu sefer çalışanlar sarılmış kaleme, şikayetlerini Maliye Bakanı Serdar Denktaş da olmak üzere bildirmişler…

Anlayacağınız önümüzdeki günler çok şeylere gebe!

İşte o şikayet mektubu:

…

"Sayın Başkan;

1986 yılından itibaren 30 yıldır Kıb-Tek'de çeşitli kademelerde çalışmaktayım. 30 yıl zarfında sayısını unuttuğum Kıb-Tek yönetim kurulları ile beraber onurlu, şerefli ve üretken hizmetleri kuruma verdim.

Kıb-Tek Yönetim Kurulu'na tarafınızdan Sayın Ersin GÖRSAY'ın 16/01/2017 tarihinde kurumda bulunduğu yetkileri aşarak tarafıma tebliğ ettiği görevlerimi hatırlattığı yazıyı üzülerek (aşağıda yazacağım gerekçelerle beraber) tarafınıza iade ediyorum.

Sayın Başkan; Kıb-Tek'in kuruluş aşamasından itibaren emeği geçen ve siyasal her türlü olumlu katkıyı atadığınız bundan önceki yönetim kurulu üyeleri ile beraber ortaya koymaktan çekinmeyen liderliğiniz yanımızda her zaman gördük. Yönetim kurulu üyelerinin asli görevi kurumun doğru yönde çalışması için kararlar üretmesidir. Üretilen kararların kurumun yönetsel yapısını desteklemesi gerekmektedir.

Ancak; yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunda bulunan yönetsel, işlevsel ve etik değerlerle desteklenmesi gereken kararları almaktan uzak bir yapının mevcut atananlar tarafından kaosa sürüklendiği ilgili belgede üzülerek görmekteyim.

Sayın Asbaşkan kuruma karşı sorumlulukları ve siyasal erkini atandığı günden itibaren kaos, adam kayırma ve mesnetsiz üretken olmayan işlerde kullandığı için üzülerek söylüyorum ki Sayın Asbaşkan saygınlığını kaybetmiştir.

İlgili belgeyi bize tebliğ ederek kurum içerisinde yarattığı kaos yapısına bizleri taraf etmektedir. Sayın Asbaşkan çözüm odaklı olmadığından dolayı (üzülerek yazıyorum Sayın Başkan). Elinde tuttuğu yönetim, yürütme erkini sorun odaklı ve empatiden uzak çatışma kültürü için kullanmaktadır. Sayın Başkan; yöneticilerin görevi çözüm odaklı çalışma ortamını yaşatmak ve kaos yapısından kurumu uzak tutmaktır. İnsani bütün yapıların ana temeli "ZORLANMADAN ALMAK VE ZORLANMADAN VERMEK" esaslıdır. Ancak Sayın Asbaşkan'ın oluşturduğu yapı kurum içerisindeki tüm kademelerde çatışma kültürünü tetiklemektedir. Çalışanların kuruma vereceği enerjiyi öldürmektedir.

Kurumun aşağıda bilginize getireceğim kurumsal sorunları vardır;

  • Kurumun yeniden yapılanmasına ihtiyaç vardır.
  • Kurumun kurumsallaşmasına ihtiyaç vardır.
  • Görev ve sorumlulukların yeniden yapılanmasına ihtiyaç vardır.
  • Liyakata göre atama yapılmasına ihtiyaç vardır.

Sayın Başkan; 30 yıllık tecrübelerimin ışığında sizlere kurumun içinde bulunduğu durumda yapılması gerekenleri dört maddeyle sıraladım. Yeniden yapılanmayı sağlayacak siyasal erk tarafınızdan atanmış yönetim kurulu üyelerinin elinde mevcuttur.

Ancak; tarafınızdan atanmış yönetim kurulu üyeleri diğer atanmışlar ve kurum genel müdürü ile üretken çalışma yapısını atandıkları günden itibaren sabote etmişlerdir. Kendi yönetsel erklerini kişisel ego ve adam kayırma hükmünde kullanmaktan öteye gitmeyen bir yapının kurumda kaosu körüklediğini bilmenizi arz ederim.

Sayın Başkan; kurumda yaşanan yönetsel kaos ve hiçbir yönetim kurulu üyesine fayda vermeyecektir. Sayın Asbaşkan tarafından tarafımıza tebliğ edilen, (kurumun yönetsel hiyerarşik yapısına uygun tebliğ edilmeyen bu belge) biz kurum yöneticilerini kaosa taraf olmaya davet etmektedir. İlgili belge otuz yıllık çalışma hayatımızı kendi ego ve kişisel hırsları ile kurumsal kimlikten uzak düzenlemeye fırsat vermektedir. Yönetsel kadroyu kaos ortamına davet eden bu belge bizlerin onurunu rencide etmektedir.

Biz yöneticiler kurumun yönetsel yapısı içerisinde alınan tüm kararlara paydaş olmaktan onur duyarız. Ancak, taraf olmamızı istenilen bu yapı onur kırıcı ve çatışma kültürünü tetikleyen bir yapı oluşmaktadır. Sayın Asbaşkan bizleri bu olumsuz ortama dahi ederek ya bizden ya da diğer taraftan olmalısınız tehdidini açıkça bizlere tebliğ etmiştir.

Sayın Başkan; bilginize sunulan belge temennilerden oluşmamaktadır. Bu belge açıkça kavgaya ve kaosa taraf olun mesajı içermektedir. Bu belge etik değerlerden yoksun bir yapının çatışma kültüründe olmasını besleyen bir talepler içermektedir.

Sayın Başkan; kurumun yönetsel şemasının en üstünde idari amir olarak tanımlanan kişi kurumun genel müdürüdür. İlgili belgedeki bizden istenen hususlar ilk önce atanmış yönetim kurulunda görüşülmesi gerekmektedir. Yönetim kurulu ilgili hususları genel müdüre tebliğ etmeli idi. Yönetim kurulu diğer üyelerinin ve genel müdürün haberi olmadan kurum arşiv kuralları altüst edilerek etik olmayan şartlarda ilgili belge tarafımıza tebliğ edilmiştir.

Bu tarzda tarafımıza yapılan tebligat şu anlama gelmektedir:

Kurum genel müdürünü asla takmayınız.

Diğer yönetim kurulu üyelerini asla dikkate almalıyız.

Onlarla beraber hiçbir yükümlülüğe girmeyiniz. Sayın Başkan; affınıza sığınarak size sormak istiyorum:

Sayın Asbaşkanın yarattığı kaosa biz yönetsel kadroyu dahil etmesi etik midir?

Saygılarımla arz ederim…"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları