Bal gibi özelleşecek!

Yayın Tarihi: 27/02/17 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Bakan Dürüst diyor ki;

Telekomünikasyon Dairesi kesinlikle özelleşmeyecek!

Sonra devam ediyor…

Özel ile devlet ortaklığı olacak!

Ve bunun adı da özelleşme olmayacak öyle mi…

Niye gerçeği söylemiyorlar ki anlamak mümkün değil!

Burasının kime verileceği bile belliyken…

Hem sonra Türkiye ile imzalanan Ekonomik Protokol'de zaten burasının özeleşmesi yok mu!

Türkiye imzaladığımız protokolleri uygulamaya geçirmediğimiz için musluğu kapamadı mı…

Özelleşecekse özelleşecek!

Devlet bu işi mademki beceremedi, gelip birileri becerecek…

Yeter ki bunu dürüstçe söyleyin vatandaşa!

Yarın bir gün özeleştiği zaman çıkarırlar gazete küpürlerini dayarlar alnınıza…

Mademki çalışanlar namusunuzdur, mademki onlara zarar gelmeyecek, bari bunu açıklayın nasıl olacak, işte o zaman zaten alan da memnun olur satan da!

Devlet Laboratuvarı Müdürü Mehmet Tatar'ın rahatsızlanarak Türkiye'ye tedaviye gitmesi başta çalışanlar olmak üzere kamuoyunda büyük rahatsızlık yarattı…

Bakan Sucuoğlu dün bir açıklama yaparak test sonuçlarının normal çıktığını açıkladı biraz olsun rahatladık…

Ama gelin görün ki bir haftadır gıda analizleri yine yapılmıyormuş!

Yapılmıyor ama çarşıda pazarda her türlü meyve ve sebze satılıyor…

Bilmeden tüketiyoruz bunları!

Kanser vakalarında dünya lideriyiz ve hiçbir konuda ikinci alternatif planımız yok…

Yeni bir laboratuvar için 5 milyon TL'ye ihtiyaç varmış!

5 milyon TL değil 50 milyon TL olsa ne yazar…

Mademki eldeki yandı bitti kül oldu 5 milyonu bulacaksın arkadaş!

Halkın sağlığı bu kadar mı pahalı geldi de sadece serzenişte bulunuyorsunuz…

Şemsi Kazım-Bulut Akacan meselesi…

Türkiye'nin mafyası içimizde diye dert yanarken şimdi içimizden türemeye başladılar!

Bir arazi kavgası, kiralık katiller, bıçaklamalar…

Bugün bıçaklama olur ama önlem alınmazsa silahlar konuşmaya başlar!

Bir yanda KKTC'de bakanlık yapmış, iş dünyasının önemli isimlerinden birisi…

Diğer yanda Vakkas Altınbaş gibi çok önemli bir iş adamının damadı!

Ve ortada kiralık katil iddiaları…

Kanlı biten ortaklıklar!

Sadece polis değil devletin bütün organları bu tür olaylara uyanık olmalı…

Perde gerisinde asıl meselenin ne olduğunu bilmiyoruz, onun için bu tür davalar hızla sonuçlandırılmalı!

Ve elbette caydırıcı cezalar verilmeli…

Ama sadece tetikçilere değil, azmettiricilere de!

Çıbanın başı meselesi anlayacağınız…

Son olarak da Kıbrıs meselesi…

Hafta sonu kimle karşılaşsam bana müzakerelerin akıbetini sordu!

Önceleri çözüm umudum olduğu için olumlu görüşler belirtirdim ama son yaşanan olaylar sanki de bu işin sonuna gelindiğini ortaya koyuyor…

Bana görüş soranlara da ''Çok zayıf'' demeye başladım!

Ama şu da bir gerçek; vatandaş akıbetinin ne olacağını öğrenmek istiyor…

Türkiye'nin, Yunanistan'ın ve Güney Kıbrıs'ın durumu ortada da!

Bizim halimiz ne olacak endişesi var insanlarda…

Bende de tabiî ki!

Elbette bu müzakereler Türkiye ile birlikte yürütülüyor ama artık B planımızın ne olduğunu bilmek hepimizin hakkı…

Türkiye'de referandum, Güney'de seçim!

İyi de bizim halimiz ne olacak…


Bu da güzel haber…


Dostlar bazen sitem eder…

Sabahın köründe senin haber ve yorumlarınla güne kötü başlıyoruz diye!

Ben de derim ki iyi haber var da biz mi yazmıyoruz diye…

İşte bir tane yakaladık, sizlerle paylaşalım…

"Eşim Ahmet Yılmaz günlerdir rahatsızdır, nihayet bu sabah 08.00'da Acil Servis'e gittik.

Acil Servis'in suratı parlamış, içerisi de aynı, her yer boyanmış pırıl pırıl olmuş…

Doktorlar, hemşireler güler yüzlü hemen tahliller yapıldı ve saat 11.00'da teşhis konuldu.

Saat 12.00'da diyalize gittik, oradakilerle zaten akraba olduk, her zamanki gibi güler yüzlü, sevecen ve işlerini dikkatli yapıyorlar, tüm yoğunluğa rağmen.

Her zaman hastanenin şikayetlerini dinleriz, ben de bu güzel yanını yazmak istedim…

Isıtma sistemi çalışıyor, her yer sıcacık.

Bütün bunların denetimle olduğuna inanıyorum…

Çünkü şimdi saat 20.45 ve Sayın Sucuoğlu hastanede…"

(Birsen Yılmaz)

Madem konu hastane…

Bir de eleştiri o zaman, hem de bir çalışandan:

Hastanede antibiyotik cestlerinin çoğu yokmuş!

5 cc'lik enjektör yok…

10 cc'lik enjektör de yok!

Alın size bir iyi bir de kötü haber…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları