Uyuşturucu bağımlısının kodeste işi ne!

Yayın Tarihi: 24/04/17 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Hırsızlık, soygun, cinayet, adam öldürmeye teşebbüs gibi mahkum ya da zanlıların yeri kuşkusuz ki cezaevidir…

Ama bunların arasına çok ayrı suçtan, örneğin uyuşturucu bağımlısı birini koyarsanız orada bir yanlışlık var demektir!

Tabiî ki burada başka konular da var…

Bizdeki uyuşturucu suçluları arasında bile adalet yok!

Torpilli ya da çok tanınmış insanların evlatları bir iki gün yatıp anında teminata bağlanır ve evine gönderilirken, kimsesizler mahkeme sonuçlanıncaya kadar kodeste tutulurlar…

Hangi ailelerin çocukları uyuşturucudan girip, ya hastanede tedavi altına alındı ya da evine gönderildi buradan deşifre etmeyi isterdim ama bu evlatların geleceğini düşününce insan kendini mecburen frenliyor…

Ama kimsesizler için de insanın yüreği sızlıyor!

…

Dün sabah Merkezi Cezaevi'nde uyuşturucu bağımlısı genç bir mahkum intihar girişiminde bulundu…

Sabahın bir saatinde tuvalete girip jiletle boğazını kesti!

Şanslıydı çünkü şah damarına isabet ettiremedi…

Oradan Lefkoşa Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı şu anda tedavisi sürüyor!

Ama bu vatandaş geçtiğimiz cuma günü de bileklerini keserek intihar etmişti…

Yine hastaneye kaldırıldı ve tedavisi yapıldı!

Hastane doktorları mahkumun bir süre hastanede kalmasını istediler…

Ama cezaevi yönetimi bunu kabul etmedi ve mahkumun geri getirilmesini istedi!

Getirdiler de, ama işte yine intihar girişiminde bulundu…

Hoş ölüp gitseydi de çok da kimsenin umurunda olmayacaktı!

…

Şu anda dört gözle beklenen yeni Merkezi Cezaevi'nin ihalesinin sonuçlanarak yeni ve çağdaş binaya kavuşmaktır…

Zira çok detaylı bir proje ve uyuşturucu bağımlıları için özel servisler oluşturulacak!

Ama en yakın ihtimalle bina yapımına şimdi başlansa iki yol sonra hizmete girer…

İyi de o tarihe kadar bağımlılar kendi kaderlerine mi terk edilecekler!

Gidişat öyle…

Sözde sosyal devlet bir yapıya sahibiz!

Ama aksine a sosyal bir devletiz…

Aynı suçtan yargılananlar aynı şartlarda değiller!

Zaten devletin de tek derdi memur ve emekli maaşlarını ödemek…

Haliyle kader mahkumları dediğimiz kişiler de Allah'a emanet!

…

Cezaevi konusunda bir detay daha…

Mahkum ailelerinden buradaki psikolog arkadaştan sürekli olarak sitem mesajları alıyoruz…

Zira mahkumların cezaevindeki ruhsal durumları çok önemli ve alınacak olan kararlarda da hassasiyet bekleniyor!

En ufak bir karar mahkumların geleceğini etkileyecek nitelikte olduğu için bu makamın ve görevlinin de artık mercek altına alınması gerekiyor…

Zira iş ola orada görev yapmamalı ve hesap verebilir ve denetime açık olan bir görevi üstleniyor!

Onun için bakanlık yetkililerinden burasını daha sıkı bir gözlem altına almasını bekliyoruz…

Sonra bir takım olumsuz olaylardan dolayı pişman olmamak için…

"Beni bir daha 23 Nisan törenlerine götürme…"

Bir okur şikayetidir bu…

Her ne hikmetse bu yılki 23 Nisan törenleri Çağlayan Parkı'nda yapıldı!

Ama kimse mutlu olmadı…

Bir okurumuz aradı ve torunu ile birlikte törenleri izlemeye gittiğini söyledi.

Ve günün sonunda torununun sözleri:

"Anneanne beni bir daha 23 Nisan törenlerine götürme…"

…

Ansızın polis köpekleri belirmiş ve vatandaşlar arasında arama yapılmış!

Bir hengame yani…

Arama sırasında çocuklar tedirgin olmuş, ortalık allem galem!

Tamam bir ihbar olabilir emniyet için ama…

Bakan Berova alana gelince ansızın durdurulmuş arama!

Okurumuz işte buna isyan etti dün telefonda…

Ayrıca organizasyonun da tam bir rezalet olduğu görüşünü paylaştı!

Sahi bu organizasyonun sorumlusu kimdi, bu yıl niçin bir stadyum değil de Lefkoşa'da bir park tercih edildi, bunun mutlak bir açıklaması vardır değil mi…

"Bunlar ne biçim erkek!"

İçime ukde oldu yazmadan edemeyeceğim…

Geçtiğimiz hafta içinde G.Mağusa'da herkesin önünde işlenen bir cinayet!

Yine bir kadın okurumuz aradı sitemlerini dile getirdi…

Cinayet gözünün önünde işlenmiş!

Kaçan bir kadın ve elinde bıçakla kovalayan bir erkek…

Etrafta da onlarca insan bir film gibi seyretmişler!

Özellikle de orada bulunan erkekleri anlayamadığını söyledi…

İçlerinden bir tanesi bile müdahale etme girişiminde bulunmamış!

"Alıp bir sandalyeyi kafasına geçiremez miydi?" diye serzenişte bulundu…

Hatta birisi ''Aile içi kavga ediyorlar'' deyince daha da isyan etmiş!

"Eğer birisi bu olaya müdahale etseydi kadın mutlaka kurtulurdu" diye görüşünü de belirtti…

Bu konuşmadan sonra çok düşündüm, hayıflandım!

Erkeklik ölüyor mu diye…

Cami ile derdiniz ne ki!

Art arda gelen kadın cinayetlerinden sonra bazı kadın aktivistler eylem yaptı…

İyi de yaptılar, tebrik ederiz!

Ama burada bir pankart dikkatimi çekti…

"Cami değil kadın sığınma evi istiyoruz" yazılıydı!

İşte bu çok yanlış…

Kadın sığınma evlerine evet, hem de her bölgede olmasını isteriz ama!

Bu işe camileri niye karıştırırlar, bundan ne amaç edinirler işte onu anlayamayız…

Kaş yapayım derken göz çıkardılar doğrusu!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları