Hem şizofren hem bağımlı…

Yayın Tarihi: 25/04/17 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Dünkü konunun devamı…

Uyuşturucu bağımlısı olup üç kez intihara teşebbüs eden Ekrem Kazak'ın içler acısı durumu!

Meğerse sadece uyuşturucu bağımlısı değil aynı zamanda şizofren hastaymış da…

Dünkü yazımızdan sonra babası Ramazan Kazak ziyarete geldi ve uzunca bir süre sohbet ettik!

Şizofren hastası olduğunu da kendisinden öğrendik…

Yani Ekrem Kazak hem uyuşturucu bağımlısı hep şizofren ama devlet o kadar aciz ki bu gencecik insanı tedavi etmiyor, ettirmiyor!

Durum böyle olunca da hasta mahkum cezaevinde kendi haline terk edilmiş…

Babası isyan ediyor;

"Cezaevinde tam üç kere intihara teşebbüs etmiş bizim haberimiz niye olmuyor, başkalarından duyuyoruz" diye!

…

Ekrem Kazak cezaevinde önce bileklerini kesti…

Sonra kafasını duvara vurdu tam 12 dikiş atıldı!

Son olarak da boğazını keserek intihara teşebbüs etti…

Önlem alınmazsa bu girişimlere devam edecek!

Çünkü tedaviye ihtiyacı var…

Hele de şizofren hastası olduğunu öğrendik ya!

Artık bu saatten sonra cezaevinde kalacağı her saat cezaevi yönetimini büyük zan altında bırakacaktır…

Şizofren değil diye tutturamazlar!

Zira şizofren olduğu için devlet ona sosyal hizmetlerden maaş bağlamış…

Hiç gecikmeden tedavi altına alınması lazım!

…

Bu da demektir ki Merkezi Cezaevi'ndeki mahkumların hepsi de orada Allah'a emanet bir yaşam sürüyor…

Bu nasıl bir zihniyet anlaması çok güç!

Hastane doktorları bile onun yerinin cezaevi değil hastane olduğunu söylüyorlar ama kimin umurunda…

Bu genç günlerce yemek yemiyor ama yönetimin ilgisini bile çekmiyor!

Günlerce tuvalette yatıyor bu bilindiği halde kimse tedbir almıyor…

Tam üç kez intihara teşebbüs etmiş ama yönetimde bir inat!

İllaki hastanede değil cezaevinde yatacak…

Ne günah işlemişse artık!

…

Burada sorumlu olan üç bakanlık var…

Öncelikle Çalışma Bakanlığı; hastalığı nedeniyle kendine maaş bağlamış ama cezaevinde kalmasına göz yumuyor, belki de haberleri bile yok…

Sağlık Bakanlığı; KKTC yurttaşı da olan bir kişi her ne kadar mahkum olsa da şizofren ve uyuşturucu bağımlısı ama hastanede değil cezaevinde kalıyor, kendine kıyıyor!

İçişleri Bakanlığı; Merkezi Cezaevi bu bakanlığa bağlı ama belli ki cezaevi yönetimi bazı özel durumları bildirmiyor, hasıraltı ediyor!

Böyle olunca da orada bir hayat eriyip gidiyor…

KKTC'yi sosyal bir devlet olarak görüp sürekli bunu ağzına alanlar!

Biz burada iki gündür bir mahkumu koruma altına filan almıyoruz…

Aksine burada bir insan hakları ihlali olduğunu irdelemeye çalışıyoruz!

Eğer bir önlem alınmazsa ve Ekrem Kazak, tedavi edilmeyip cezaevinde kaderine terk edilirse sonuç kaçınılmaz olacak ve sizler bunun vebalini ödeyemeyeceksiniz…

Bir hayatı kurtarmak şimdi sadece sizin elinizde!

Başbakanın çoraplarını da tartışacak mıyız!

Nasıl bir ruh halidir artık biz de anlayamıyoruz…

Bütün işi gücü bıraktık, Başbakan Hüseyin Özgürgün'ün giydiği takım elbisesinin ne kadar pahalı olduğunu tartışmaya başladık!

Hem de bel altı vuruşlarla…

Tamam devletin cebinden ödenen İstanbul ziyareti konusunda yapılan eleştirilerin altına imzamızı atarız ama!

Giydiği elbisenin kaç para olduğunu da bu tartışmaya eklersek biraz orada durun deriz…

Kusura bakmayın ama bunlar tamamen lafazanlık!

Üretemeyenlerin bu tür söylentilerde gündem yaratmaya çalışması…

Bunun başka izah tarzı olabilir mi!

Tamam eleştirelim, sorgulayalım ama bu kadarı insaf yani…

Şimdi ben artık şunu bekliyorum:

Bundan böyle Başbakan'ın iç çamaşırlarını, çoraplarını ve pijamalarını da gündem yapalım ve keyfimize bakalım…

Olacak gibi değil!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları