Ganimet düzeninin çocuklarıyız biz…

Yayın Tarihi: 27/04/17 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Öncelikle bir teşekkür etmek gerek…

Türkiye Cumhurbaşkanlığı'nın Başdanışmanı Yiğit Bulut'a!

Daha öncede KKTC konusunda bir takım yorumlarda bulunmuştu ama bu kadar tepki almamıştı…

Vilayet dedi ortalık kalktı oturdu!

Türkiye'nin vilayeti olmamızı isteyen azınlık bir grup var ama…

Bu kez çoğunluğu isyan ettirdi bu sözler!

Ben bu arkadaşa kızmıyorum…

Aksine buradan aleni olarak teşekkür ediyorum!

Demek ki Kıbrıs Türkünün böyle bir birlikteliğe ihtiyacı varmış…

Suni bir birleşme de olsa memnuniyet vericidir!

Ne kadar çok Yiğit Bulut o kadar çok birlik ve beraberlik demekse eğer…

Sıradaki gelsin demek gerek!

…

Elbette çok çılgın ifadeler bunlar ama…

Doğruluk payı olanları da bir kenara koymak gerek!

Nasrettin Hoca'nın 'parayı veren düdüğü çalar' meselesi…

Böyle giderse de böyle devam edecek!

Parayı veren hep düdüğü çalacak…

Bize de bu işin lafazanlığı kalacak!

Yaygara yapmak yerine işin özünü görmek lazım; kızmaca gücenmece yok ama!

Şu anda KKTC, Türkiye'nin zaten bir vilayeti görünümünde değil midir ki bu kadar feryat ediyoruz…

O zaman niçin böyle kafa tutuyoruz ki!

Parayı alıp, züppe evlat gibi boşa harcayacağımız sürece bu yakıştırmalara da hazırlıklı olmak gerek…

…

Başka önemli bir konu;

Yiğit Bulut bu ifadeleri acaba kendi kafasına göre mi söylüyor!

Böyle büyük sorumluluk isteyen bir makamda oturan kişi, bu kadar hoyratça konuşabilir mi…

Asıl bunu sorgulamak ve tartışmak gerek!

Ve sonuçta mesajı almak…

Bundan sonra geçmişe bir çizgi diyerek yeni bir gelecek kurmak!

Bütün mesele buradadır aslında…

Herkesin ama istisnasız herkesin elini taşın altına koyacağı bir başlangıç!

Bunu başarabilir miyiz, asıl bundan haber verin bana…

Kesinlikle başaramayız!

Çünkü ganimet düzeninin çocuklarıyız biz…

Alıştık, alıştırıldık ve bu konuda iyice kaşarlandık!

İtirazı olan var mı…

Onun için konu Yiğit Bulut asla değildir…

Yıllardır alışılan ganimet düzeninin verdiği rehavet Kıbrıs Türkünü etik değerlerden çok öteye itmiş ve hazırcılık ve devlet kaynaklarından avanta kapma düzeni sistem hale gelmiş, getirilmiştir!

Bu zihniyet değişmedikçe de besleme de olacağız vilayet de…

"Hade bakalım atayın valiyi de görelim…"

"Ben yine de Sn. Yiğit Bulut diye hitap etmek istiyorum. Ağzınızdan çıkanlar Kıbrıs Türkü için hakarettir, talihsizliktir.

Sn. Yiğit Bulut ve bu düşünceyi paylaşanlar, siz Kıbrıs Türkünü yanlış tanımışsınız. Ama merak etmeyiniz siz ve sizin gibiler zamanla bizleri iyi tanıyacaksınız ve ağzınızdan çıkanı kulağınız duymak zorunda kalacak.

Hade bakalım atayın bir vali de görelim. Bu işler böyle nutuk sallama ile oluyor muymuş anlayalım.

Ama esas kızdığım halk tarafından seçilip bu halkı temsil etmekle görevli olanlaradır. Küçük menfaatleriniz yüzünden Kıbrıs Türkü için hakaret olan bu ve bunun gibi konuşmalara nasıl sessiz kalırsınız? Nasıl susarsınız? Sizin gibi yöneticiler yüzünden bu konuşmalara, daha doğrusu bu hakaretlere muhatap oluyoruz. Yazıklar olsun bu memleketin insanının emeğine, bunca yıllık mücadelesine ki sizin gibi basiretsizler tarafından yönetiliyoruz.

Susun bakalım nereye kadar susacaksınız…"

(Asım İDRİS)

Gardiyanlar yumruklaştı!

Merkezi Cezaevi'nin yeni müdürü Derviş Çebiç'e bu görevinde zaman tanınmasından yanaydım ama artık bu görüşümün hükmü kalmamıştır…

İnanın hemen her gün, gardiyanlardan, mahkum ve ailelerinden şikayet almaktan bıkmadım ama yoruldum!

Öncelikle burada görevli gardiyanlar mutlu değil, mahkumlar ve aileleri de öyle…

Ciddi bir yönetim zafiyetinin olduğundan artık kuşku duymuyorum!

Dün sabah iki gardiyanın 'yemek' nedeniyle yumruklaşmalarını da duyunca burasının tamamen ciddi bir şekilde mercek altına alınması kaçınılmaz hale gelmiştir…

Onun için İçişleri Bakanlığı'na çağrı yapma ihtiyacı duyuyorum; burada çok daha büyük bir olay yaşanmadan önleminizi alın, zira olası ciddi bir krizin sonuçları size de yansıyacaktır!

Bu arada…

Geçenlerde yazdığımız bir gardiyanın tekme ile bir kediyi öldürmesi olayı şu anda soruşturma kapsamına alındı…

Takipteyiz!

Yerel seçimlerde UBP-DP iş birliği…

Yerel seçimlere daha bir seneden fazla bir süre var ama, zaman su gibi akıp gidince siyasi partiler de şimdiden bu konudaki çalışmalara başladı…

Hükümet ortakları UBP ve DP'nin çalışmaları da epey dikkat çekici hale geldi!

İki ortağın büyük kentlerde iş birliği yapacağı kesin gibi…

Ama öyle bir çalışma var ki bunun tüm belediyelere yayılması için iki parti yetkilileri arasında bir çalışma başlatıldı…

Çok büyük ihtimalle de anlaşacakları iddia ediliyor!

İktidar ortaklarının yerel seçimlerde güç birliği yapacak olması, diğer siyasi partilerin çok daha sıkı çalışmalarını gerektirecek gibi…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları