Dersimiz trafik…

Yayın Tarihi: 05/05/17 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Yıllar önceydi…

Bir akşam Lefkoşa'da saat 23.00 sıralarında Ledra Palas ışıkları diye bilinen kavşakta kırmızı ışık yanmasına rağmen şeytana uydum!

Sağa, sola ve arkaya baktıktan sonra kırmızı ışık yanmasına rağmen geçtim…

Motosikletli polis nereden çıktı anlamadım bile anında önümü kesti, ehliyet, ruhsat filan!

Aldı ehliyetimi eline önce ona sonra benim yüzüme baktı…

"Size yakıştıramadım Levent bey dedi…"

Sonra devam etti;

"Sizin bu topluma örnek olmanız gerekirken, böyle hata yapmamalısınız" diye devam etti…

Belli ki iyi bir ders vermek istiyordu bana!

Utancımdan yerin dibine girdim ve 'yaz kardeşim cezayı haklısın' diyebildim ancak…

"Lütfen bir daha tekrar etmeyiniz' diye çok nazik bir ses tonuyla yine uyarılarda bulundu, o gün bugündür de gecenin bir yarısı olsa da ışık ihlali yapmam!

Çünkü dersimi almıştık artık…

…

Peki bu anı nasıl aklıma geldi…

Dün 'trafik' gündemi ile toplanan Cumhuriyet Meclisi'nde Dr. Mustafa Arabacıoğlu, 'trafik polisleri ceza yazmasın ama uyarsın' deyince!

Doğru bir tespittir bu ama…

Gelin görün işte, son yıllarda yollarda o kadar çok trafik canavarı peydahlandı ki ne uyarmaktan anlarlar ne de başka bir şeyden!

Ne yazık ki benim gözlemlerime göre trafik polisleri ne kadar uyarsa da, para cezası yazsa da bazı insanların bilinç altına işlemiş artık trafik ihlalleri…

Hele de bunların geneli genç kesim olunca, yaptıkları hızı ve dikkatsiz sürüşleri insan gözler ile görünce insanın içini bir korku kaplıyor ve içinden şöyle diyor;

"Bu sürücüyü ileride banket dışına çıkmış ya da bir araba çarpmış görürseniz hiç şaşırmayın…"

…

Yine bir anı;

Yıllar önce bir polis komutanı arkadaşla sohbet ediyoruz…

Bize tabi ki bazı ihbarlar yapılıyor ve bazı gazetecilerin de çok ceza yiyip bunları sildirdikleri iddiaları var!

Konuyu gündeme getiriyorum, 'doğrudur' diyor…

Düşünün bir kere onlarca trafik cezası, sonra rica minnet ve sırf gazeteci diye silinen cezalar!

O zaman konuyu gündeme getirip bunların kim olduğunu yazıp yazmama arasında geldim gittim ama…

Yazsam ne olacaktı ki zaten!

Ama polis komutanı arkadaş daha da ibret verici bir konu anlattı bana;

Bir gazeteci büyüğümüz Girne'den Lefkoşa'ya aracıyla gelirken trafik polisi durdurmuş…

150 promile yakın dehşet bir rakam!

Polis kendisini dışarıya almak istemiş araçtan inmemiş, hemen telefonlar çalışmış…

Yine bir polis komutanını arayarak bu işten sıyırmak istemiş!

Gazeteci milleti sözde saygın ya, polis komutanının insafına gelmiş ve ceza yazılmamış…

Adamın kafa bulut gibi söylediği de şu;

"Ben bilmem hangi gazetenin patronuyum beni tanımıyor musun…"

Bizdeki zihniyet bu işte!

…

Meclis tarihinde bir ilk gerçekleşmiş ve dün 'trafik' konulu bir gündem yapılmıştır…

Kimin aklına geldiyse tebrik ederiz!

Ama işte biz de hep toplantılar yapılır, komiteler kurulur ama bir türlü sonuca gidilmez…

Sonuçta siyasilerin şov yapması da cabası!

1974'den sonra trafiğe Barış Harekatı'nda şehit düşenlerden bile fazla can verdiysek ve bundan hala bir ders çıkaramıyorsak bari bu gelişme bir fırsat olsun deriz…



Trafik Haftası'nda ehliyet veremeyen devlet!

Nasıl bir makineyse artık bu…

Eskiden ehliyet yenileyeceğiniz zaman gidip daireye birkaç günde alırdınız!

Şimdi ne mümkün…

Bugün git yarın gel modası bitti, bugün git birkaç ay sonra gel moduna geçildi!

Trafik Haftası'nı idrak ediyoruz ya…

Kızgın vatandaşlardan uzun bir süredir şikayetler geliyor!

Yine makine bozulmuş, yedek parça bekleniyormuş…

Yahu arkadaş bir tek makine bir devlete yakışır mı!

Bunun yedeğini de niçin alıp da bir kenara koymazsınız…

Hele de kırsaldan gelip de geri gönderilen vatandaşların isyanını bir görseniz!

Trafik Haftası kutlu ve mutlu olsun…



Bülent Ecevit Anadolu Lisesi'nde neler oluyor!

Beyaz bir araçla tipleri hayli bozuk olan iki adam okulun önüne park edip içeriye giriyorlar…

Ellerinde bir paket okul yönetimine veriyorlar!

Söyledikleri şu;

"Bu kız yakında ölecek!"

Paketin içinde bir takım CD'ler olduğu iddia ediliyor…

Sonra da iki adam ellerini kollarını sallayarak okuldan çıkıp gidiyorlar!

Soru çok;

Bu iki adam kimdir?

Paketin içindeki CD'lerde kimin ya da kimlerin görüntüleri vardır?

Okulun güvenlik görevlileri ve kameraları niye yoktur?

Konu polise intikal etmiş midir?

Sonuçta;

Okullarımızın tümü de ne yazık ki güvenlik önlemlerinden yoksundur, olası bir kötü olayda bunun hesabını kim verecektir!



Verem hastaları tedavi edilmiyor mu!

Bir mahkum yakını şikayeti;

Demesine göre Merkezi Cezaevi'nde iki mahkum verem hastalığına yakalanmış…

Tedavi edilmeleri gerekmesine rağmen bir tecrit odasına kapatılmışlar!

Dün günün son saatlerinde bu ihbar yapıldığı için çok da araştırma fırsatı bulamadık ama bugün konuyu enine boyuna mercek altına alacağız, ilgililerin haberi olsun istedik…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları