Niye bu kadar şaşırdınız ki!

Yayın Tarihi: 12/05/17 07:30
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Son iki gündür herkes hayrete düşmüş yorum yapıyor…

Şu anki 50 vekilin 31'i başbakanlık ve bakanlık yapmış ya!

Diğer 19'unun marazı tuttu vatandaşı…

Siz hiç merak etmeyin sakın!

Onların sadece makamı ve makam aracı eksiktir…

Birçoğu başbakan ve bakan kadar hükmeder!

İstediğini koparır alır…

Yeter ki partileri iktidarda olsun!

Bakanlık koridorlarını arşınlarken görürüz onları hep…

Bakan değildirler ama bütün bakanlar emrindedir istisnasız!

…

Bağımsız vekiller de aynısının tıpkısı…

Bakan değiller, başbakan değiller ama ne isterlerse hükümet kuzu gibi yapıyor anında!

Devlete atamalarda söz sahibiler…

İstihdamlarda da aynı!

Muhakkak her devlet kaymağında bir hakları vardır, bunu da tepe tepe kullanırlar…

Meclis aritmetiği sallantıda olduğu için el mahkum durum yani!

Bunlar istediklerinin yapılması biraz gecikse hemen alarm verilir, sırtları sıvazlanır ve hatta karşılarında hazır olda bile durulur…

Çünkü hükümetin ayakta kalması ya da çökmesi onların elindedir!

Makamsız kahramanlar yani…

…

50 vekilin 31'i başbakanlık ve bakanlık yapmış ya…

Burada asıl sorun sayı değil kalitenin ta kendisi işte!

Ha keşke 50'sinin 50'si de başbakanlık ve bakanlık yapmış olsalardı ama…

Kaliteli icraatlara da imza atsalardı!

Bu icraatlar halkın yaşamına kaliteli olarak etki etseydi…

Ama değil işte!

Bizde bakanları tek bir kişi belirler…

Müsteşar ve müdürleri de örgüt başkanları!

Çakmak Hasan Kibrit Hüseyin misali…

Çünkü burada toplumun değil bireylerin menfaati söz konusudur!

Varsa da yoksa partinin çıkarları…

…

Dün bir sohbetteyiz…

3 kişiden 2'si ısrarla seçimlerde oy kullanmayacaklarını söylüyor!

Gerekçeleri de hepsi aynı…

Hele bir tanesi son 30 senedir sandığa gitmediğini söyledi!

Hepsi aynı ya ondan…

Ama düzenden şikayet etmekten hiç vazgeçmiyor!

Yok arkadaş yok…

Eğer sandığa gitmezsen düzenden şikayet etmeye hiç mi hiç hakkın yok!

Kaliteli bir yaşam ve refah dolu bir düzen istiyorsan, gidip sandığa kaliteli siyasileri kendin belirleyeceksin…

Ondan sonra da şikayet etme hakkın olsun!

Onun için kimse şaşırmasın, kimseyi de şaşırtmasın…

Eline verilen sihirli değneği iyi değerlendir ki hem siyasete hem de hayatına kalite gelsin!

Doğru orantı yani…

Bu karara şapka çıkartılır…

Öncelikle çok merak edilen bir konu…

Yavuz Çıkarma Plajı'nın kiralanma kararı Bakanlar Kurulu tarafından iptal edilmedi!

Sadece bu kiralamanın ileriye götürülmeyeceği kararı var ortada…

Bu ne demekse artık!

Muhakkak perde gerisinde vardır bir şeyler de şimdilik biz bilmiyoruz…

Ama dün Kültür Varlıklarını Koruma Komitesi çok önemli bir tavsiye kararı üretti!

Burasının sit alanı ilan edilmesini istedi…

Komitede her partiden milletvekili olduğu için önemlidir!

Belki de yıllardan sonra siyasi partiler doğru dürüst bir kararda iş birliği yapıyorlar, gerisi de gelirse ne ala…

Bu karara şapka çıkartıyoruz ve…

Başta Sibel hanım üzere tüm komite üyelerini ayakta alkışlıyoruz!

Değer miydi Sıla hanım!

Vatandaş son 4 gündür eziyet çekiyor…

Hem de hasta vatandaş!

Soru şu;

Ne istediniz ne aldınız!

Bunu cevaplayın lütfen…

Kocaman bir sıfır!

Çünkü ne istediğinizi siz bile bilmiyordunuz…

Bir de şimdi tehdit ediyorsunuz;

Eylemleriniz dozunu arttıracakmışsınız!

Ne yapacaksınız yani…

İnsanları ölüme mi terk edeceksiniz!

Tebrikler yani…

Gurur duyuyoruz!

Akıncı yalpalıyor!

Cumhurbaşkanı Akıncı'nın hükümeti şikayet eden resmi açıklamasına iyi ki Serdar Denktaş yanıt verdi de neyin ne olduğunu hep birlikte öğrenmiş olduk…

Bankalar konusunda meğerse Kıbrıs Türk tarafı değil Rum tarafı ayak sürüyormuş!

Ve bunu bile bile Kıbrıs Türk tarafını suçladı Sayın Akıncı…

Ne medet umdu bilemiyoruz ama!

Son zamanlarda öyle zikzaklar çizmeye başladı ki…

Açıklamaları daha ziyade Güney'i sevindiriyor!

Ayıptır, günahtır yahu…

Oranın değil buranın lideri olduğunu birileri anımsatsın lütfen!

"Utanın biraz…"

"Tıp-İş'e bak sen tehditvari eylemi askıya almalar…

Anneannemi geçen sene ağrılar içinde itinayla öldürdünüz,

ölmek üzereyken başhekimin ricasıyla beni gece ameliyata aldınız,

kayınpederim mide kanaması geçirirken GATA'da arkadaşım sorunu telefonda tespit etti, siz 21 günde anlamadınız ve 48. gün vefat etti ölüm nedenine de şeker yazdınız!

Yeğenimi ambulansa alıp Surlariçi'nde ters sokağa girdiniz çıkamadınız 2. kalp krizini geçirmesine sebep oldunuz ve yolda onu da kaybettik!

Bugüne kadar 12:30'dan sonra hastanede doktor bulan olmadı neden çünkü yemeğini yeyip kliniğine gidecek!

Kliniğe hastane reçetelerini ve tahlil istek formlarını götürüp yazdınız oradan hastanın vizitesini aldınız hastanede de tahlil analizi yaptırdınız, tekrar hastaya kliniğe randevu verdiniz!

Bugüne kadar sesi çıkmayan hekimlerimiz iş kendilerine dokununca haklarımız diye hönkürmeye başladı. Bir anda hastanede ilaçların olmadığını, sıcak suyun akmadığını, acilin yetersizliğini falan söylemeye başladılar da utanırmışlar da ağlama hareketleri evet utanın yüzünüzden!"

(Ayşe ALİOĞLU)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları