Ertuğruloğlu-Turanlı ve Kudret hoca!

Yayın Tarihi: 16/06/17 07:30
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Aslında Ertuğruloğlu-Turanlı kapışmasında en güzel başlığı dün Rasıh Reşat attı!

"Al birini vur ötekine" diyerek olayı özetledi…

Biz basın mensupları ne yargıcız ne de polis!

Son kararı onlar verir ama bizim de öngörülerimiz vardır…

Bir kere seviye sıfırın çok altına indi!

Yapılan açıklamalar ne bir bakana ne de iş adamına yakışır, verirsin avukatına talimatı bu işi yargıya havale edersin olur biter…

Ama bunlar böyle yapmıyor aksine bir adım önde olmak için sallayıp duruyorlar!

Emrullah Turanlı benden filanca tarihte rüşvet istediler diye tutturuyor ama mademki rüşvet istendi bunca yıl niçin sessiz kaldı bunun hesabını veremiyor…

Tahsin bey de ona keza, kendisine rüşvet teklif edildiğini ifade ediyor ama o da tam 3 senedir sessiz kalmayı yeğliyor!

Olaya tarafsız bakmak gerekirsek ki başka da çaremiz yoktur, her ikisi de yaptıkları söylemlere göre suçludur, her neyse artık uzunca bir süredir konuşmayıp bir şeyleri saklama gailesine girmişlerdir.

…

Yaşanan tartışmalardan sonrasında beklenen açıklama geldi ve Başbakan Hüseyin Özgürgün de dün bu konuyla ilgili görüşlerini ortaya koydu.

Kamuoyu bu konuda soruşturma açmasını beklerken, o bütün kabine üyelerine sahip çıkarak hepsine kefil oldu!

İlk bakışta bu açıklama belki eleştirilebilir ama eğer bunu yapsaydı belki de hükümetin de istifa etmesi gerekirdi.

Bu açıklamasını olgunluk olarak da nitelendirebilirsiniz ama bu konuda fazlasıyla sıkıntılı olduğunu da bilmeyen yok!

Çünkü onun tek sıkıntısı Tahsin bey olayı değil, kamyonla sorunu yüklenmiş bir pozisyonda…

Kapısını çalan işi olmayınca hükümeti bozmakla tehdit ediyor ve eğer artık gözünü kapayıp 'erken seçim' derse hiç şaşırmam!

…

Yaşananlarla ilgili başka detaylar da var aslında…

Dün bir okurumuz uyardı ve Tevfik Aytekin adlı bir vatandaşın sosyal medyada paylaşımını iletti…

Halkın Partisi'ni de çok yakından ilgilendiren bir paylaşımdı bu, biz de sizlerle paylaşma ihtiyacı hissettik:

…

"Halkın Partisi kurulduğu günden beri "Temiz Toplum" "Temiz Siyaset" diyor. Hatta Kudret Hoca ve Avukat Ayşegül Baybars Hanım TV dahil birçok yerde;

Biz iktidara gelirsek "Kimseye Gebe" olmadığımız için hesap sormamız daha kolaylaşacak, "Garantimiz Bu" diye birçok kez tekrarladı. Bu siyaseten ciddi bir "Vaat".

Emrullah Turanlı'nın iddiaları sonrasında öğrendik ki;

Ayşegül Baybars Hanım o sırada Emrullah Beyin yanındaymış. Kimin suçlu yahut haklı olduğuna biz karar veremeyiz. Eğer insan hakları ve hukukun üstünlüğüne inanıyorsak sadece hukuken başvuru hakkımızı kullanabileceğiz. Aynı şekilde Ayşegül Hanım'ın orada olup olmadığını yahut şahit olup olmadığını da sadece Emrullah Bey'in söylemlerine inanarak karar veremeyiz.

Fakat Ayşegül Hanımın Halkın Partisi MYO üyesi olması sebebi ile, şeffaflık adına Şüpheciliğin gerektirdiği soruları kendisine ve Halkın Partisi Başkanı Kudret Hoca'ya sorabiliriz.
1. Ayşegül Hanım madem kimseye gebe olmadığımız için hesap soracağız diyor, eğer o gün oradaysa bunun hesabını kamuoyuna açık neden sormadı?
2. Ayşegül Hanım o gün oradaysa neden ertesi gün, rüşvet iddiasını kamuoyu ve partisi ile paylaşmadı?
3. Partisi ile paylaştıysa partisi neden bunu kamuoyu ile paylaşmadı?
4. Ayşegül Hanım Emrullah bey bu iddiasını gündeme getirmezse iddiaların ortaya çıkacağına inanıyor muydu?
5. Halkın Partisi Disiplin Kurulu rüşvet iddialarını bu zamana kadar Ayşegül Hanımın neden sakladığı konusunda kendisinin görüşlerini alarak bir değerlendirme yapacak mı?
6. Halkın Partisi yapacağı soruşturmanın sonuçlarını kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşacak mı?
7. Halkın Partisi sürekli vaat ettiği temiz siyaset temiz toplum gereği, partisinin yaşadığı konuya istinaden bir özeleştiri yapacak mı?
8. Halkın Partisi eğer Ayşegül Hanım'ın o gün orada olduğunu ve sakladığını tespit ederse, temiz siyaset temiz toplum ve gebe olmadığı için hesap soracağı iddiasını destekleyerek, toplumun vaatlerine karşı inancını kaybetmemesi için; Ayşegül Hanım ile ilgili bir karar verecek mi?.."

Benimkisi sadece merak!

Bütün işimizi gücümüzü bırakıp Ercan'da perde gerisinde yaşananlara yoğunlaştık ya…

Ben de hiç konuşulmayan, merak edilmeyenlere taktım işte…

Eğer olay patlak vermese, ilgili şirket Ercan'ı denetlemeye devam edecek ve ayda da bu iş için 250 bin euroyu cebe indirecekti…

Ayda tam 1 milyon TL tutarında müthiş bir rakamdır bu!

İyi de aylık bu kadar yüksek bir para için ne denetlemesi yapacak…

Denetlemenin maliyeti bu kadar yüksek olabilir mi!

Tahsin bey 'Ercan şu anda denetlenmiyor' diye sitem ediyor ya…

Bunun bir de açılımı olması gerek mutlaka!

Tamam bu para devletin cebinden çıkmayacaktı ama, birilerinin cebine gireceği de kesindi…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları