Derya Kanbay da çileden çıktıysa…

Yayın Tarihi: 04/07/17 07:37
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Bir önceki Büyükelçi Halil İbrahim Akça'yı Kıbrıs Türkü çok sevmemişti…

Çünkü dilinin kemiği yoktu!

Ekonomik göstergelere bakar, parmağının arkasına saklanmadan konuşur ve konuşunca da olay olurdu…

Vay sen misin böyle konuşan, Türkiye'nin bir memuru falan filan!

Biz de kendisi için sayısız eleştiri yazısı yazmış, tepkimizi ortaya koymuştuk…

Sonuçta gerçekten de burada Türkiye'nin bir memuru idi ama tam donanımlı, tam yetki sahibi ve önemli sorumluluklar alan biriydi!

Denk bütçe için çok uğraştı, sadece basınla değil siyasilerle de didişti, sonuçta görev süresi sonrasında başka bir göreve gitti…

Kıbrıs Türkü olarak çok tepki koyduk, çünkü öneri ve programlarının hiçbiri işimize gelmemişti!

O illaki tasarruf diyordu, biz geçmişten bugün alıştığımız rahatlık ve rehavetle bir türlü elimizi taşın altına koymuyorduk…

Reçete acıydı çünkü!

Oma olması gereken tedbirlerdi bunlar…

Ne siyasilerin ne sendikaların ne de vatandaşın işine gelen tasarruf tedbirleri!

Burada seveninden daha fazla sevmeyeni olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim…

Çünkü bizde her zaman olduğu gibi doğru söyleyen 9 köyden de kovulur!

…

Şimdi de Derya Kanbay kendini göstermeye başladı bu konularda…

Belli ki artık o da çileden çıkmış!

Fikri Toros'un bir paylaşımına dayanamadı ve belki de kendini tutamayarak içindekileri döküverdi…

Çevre felaketlerini yaratan bizler, önlem almayan yöneticiler!

Trafik canavarı olan biz, yine önlem almayan siyasiler…

Ve en can alıcısı da devlet kaynaklarının eşe dosta ve akrabaya peşkeş çekilmesi!

Haliyle söz direkt olarak Serdar Denktaş'a…

Denktaş buna bir cevap verir mi zannetmem!

Doğru söylenen bir söze ne cevap verecek ki…

Burada asıl önemli olan Derya Kanbay'ın söylediklerinden daha ziyade Ankara'da konuşulanlar!

Muhakkak ki Kanbay, sosyal medyada söylediklerinin çok daha fazlasını raporlarıyla Ankara'ya gönderiyordur…

Ankara şimdilik bir açık vermese de belli ki Derya Kanbay ile ilk mesajları da verdi!

…

KKTC'de iki türlü görüş var…

Birincisi Türkiye'ye tavla teslim olanlar!

Türkiye ne dediyse, ne yaptıysa doğrudur diye düşünenler…

Güvenliğimiz sağlanıyor, yatırımlarımız yapılıyor, eksilince maaşlarımız ödeniyor ya!

Bir de Türkiye karşıtı olanlar…

Türkiye burada ağzıyla kuş tutsa yaranamaz ikinci kesime!

Suyunu getirir, okulunu, camisini yapar, altyapıya büyük paralar harcar ama hiçbirini memnun edemezsiniz, hepsinin altında da bir bit yeniği aranır…

Hatta daha fazla ileri giderler ve Türkiye'nin buradaki yatırımlarını Türkiye'den gelenler için yaptığı saçmalığını bile düşünürler!

Her iki kesimdekiler de aslında yanlış ya da eksik düşünenlerdir…

Türkiye'nin buradaki yatırımlarını görüp ense yapanlar da bu yatırımları sırf siyasi nedenlerle eleştirenler de aslında yanlış yaparlar!

Haliyle durum böyle olunca sadece Türkiye iktidarlar değil, Türkiye insanı da çileden çıkar ve aynen Derya Kanbay örneği sabırlar taşar ve sonra da ardından tartışmalar gelir…

Olan da sadece iki topum arasındaki güzel ilişkilere olur!

Ve bunun da kimseye tek bir faydası bile olmaz…

Sonuçta Derya Kanbay'ın öngörüleri yerden göğe kadar haklıdır ve elbette günü gelince ne yazık ki siyasiler yerine Kıbrıs Türkü bunun bir bedelini mutlaka ödeyecektir!

Denktaş yerine Arabacıoğlu…

Geçmiş haftalarda gündeme getirmiştik…

Arazi meselesi ve tartışmaları Serdar Denktaş'ı iyice bunaltmış ve bakanlıktan ayrılma noktasına kadar getirmişti…

Kafasına koymuş ve kendi makamına başka bir partili arkadaşını koyacaktı ama bu kabul görmedi…

Şimdi DP içinde yeni iddialar dolaşıyor;

Serdar Denktaş, Cenevre öncesi bakanlığı bırakacak!

Yerine de Dr. Mustafa Arabacıoğlu'nu koyacak…

Yapar mı yapar, artık ne olacağını önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz!

Yangın çalışmalarını eleştirmek kolay!

Toplumsal muhalefet bazen dozunu fazla kaçırıyor…

Pazar günü Kalkanlı ve çevresinde canımız ciğerimiz yandı!

Burada söndürme görevlileri de tam manasıyla canlarını ortaya koydular…

Esen kuvvetli rüzgarın da etkisiyle yangının ortasında ölüm tehlikesi geçiren görevliler bile vardı ama bundan kimsenin haberi bile olmadı!

Ama işte bu sosyal medya var ya…

Bilmeden, etmeden, çok acımasız eleştiriler ve tepkiler ortaya koyanlar da var!

Bunların kime hizmet ettiği de ayrı bir tartışma konusudur…

Hastane reklamları devam…

Geçen hafta içinde bir kez daha bu sayfadan gündeme getirmiş yasaları hiçe sayan hastane reklamlarını eleştirmiştik…

Bakanlık müsteşarı Dana da bizi telefonla arayarak konuyla ilgili soruşturma başlatıldığını açıklamıştı!

Ama işte bizim gibi ülkelerde kendini devletin üstünde görenler bir hayli fazla olduğu için reklamlar yine devam ediyor.

Bakanlık ve meslek örgütleri de etkisiz kalıyor!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları