Ehliyet ve rüşvet! Şaka gibi...

Aradan aylar geçti ama bir türlü gün yüzüne çıkmadı…

Sınava girmediği halde sürüş ehliyetleri veren bazı müfettişler meselesi!

Bunlardan 3 kişi hakkında soruşturma hala sürüyor…

Bu soruşturmalar bitecek gibi de gözükmüyor!

Haliyle rüşvet aldıkları iddia edilenler hala devlette çalışmaya devam ediyor ve tabiî ki bu büyük bir çelişki…

Son yıllarda artan ölümlü trafik kazaları da göz önünde bulundurulduğunda neredeyse cinayetle aynı ağırlıkta bir suç bu!

İnsanlara para karşılığı hiç sınava girmeden ehliyet vereceksin ve onlar da trafikte içimizde dolaşmaya devam edecekler…

…

Dolayısıyla durum KKTC'de hizmet veren şoför okulları ve birliklerine de sıçramış durumda…

Şu anki başkan Barış Tilki birtakım ayak oyunlarıyla başkanlıktan indirilmeye çalışıldı ama tezgah başarı olmadı!

Ama bu olayla birlikte perde biraz daha aralandı…

Barış Tilki dün Kıbrıs Postası'na akıllara durgunluk veren bir açıklama yaptı!

KKTC'deki mevcut şoför okullarının en az yarısının rüşvet karşılığı sürüş ehliyeti verdiğini iddia etti…

Belli ki birileri kendisi ile uğraştığı için artık açtı ağzını yumdu gözünü!

Ama ha keşke bunu daha önce söyleseydi, hatta isim de vererek deşifre etseydi…

Bir birlik başkanı olarak bu onun görevidir!

…

Sonuçta ortada çok ağır bir itham var…

Şoför okullarının arasında belli ki ciddi bir rekabet var ve son olarak da kirli çamaşırlar ortaya dökülmeye başlandı!

Aralarındaki mesele bizi ilgilendirmez de şu 'rüşvet' iddiası tüm toplumun ortak sorunudur…

Zira bundan böyle bir şahıs yeni sürüş ehliyeti aldığında akla gelecek ilk soru şu olacaktır:

"Ehliyeti rüşvet vererek mi aldı yoksa normal şartlarda mı?"

Tilki'nin dediğine göre ehliyet alan her iki kişiden birisi bunu rüşvet vererek alıyordur…

Bu da demektir ki yandığımız gündür!

Bazı şoför okulları trafik canavarlarını kendi elleriyle yaratmış ve sokağa salmışlardır…

Bunun başka bir izah tarzı bizim aklımıza gelmiyor!

…

Bundan böyle bütün gözümüz kulağımız ilgili kurumda olacaktır…

Yani Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı'nda!

Bu haber yayınlandıktan hemen sonra bir soruşturma başlatmışlardır…

Barış Tilki'yi karşılarına alarak 'rüşvet' alan şoför okulları ve müfettişlerinin isimlerini sormuşlardır!

Sormak, soruşturmak, araştırmak ve olayı en kısa zamanda ortaya çıkarmak zorundadırlar…

Burada Kemal Dürüst ve ekibine büyük bir sorumluluk yüklenmiştir!

Rüşvet iddiasıyla 3 müfettiş hala sorgu aşamasındayken, Şoför Okulları Birliği Başkanı Barış Tilki'nin ihbar niteliğindeki açıklamalarının devlet ciddiyetine bağdaşır bir şekilde yargıya sevk edilmesi kaçınılmazdır…

Sucuoğlu: ''Kolay teslim olmak yok!''

Sağlıkta yaşanan kaos nedeniyle dün kendisine bir mesaj gönderdiğimiz Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu istifanın son aşama olduğunu ama kaosun giderilmesi için mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

Sucuoğlu'nun bu konudaki mesajı şöyle:

"14 ayda tüm yasaları bitirdik bir kısmı Meclis'ten bir kısmı Bakanlar Kurulu'ndan

geçti…

Altyapıda çok eksik olmasına rağmen, bu kısa sürede on yıllardır yapılamayanlar yapıldı.

Maalesef yargının aldığı karar ve Cumhurbaşkanı'nı 1996 yılından bu yana bu ülkede tartışılan Döner Sermaye Yasası'nı ki oy birliği ile Meclis'ten geçti Anayasa Mahkemesi'ne yollaması kafalarda soru işaretler doğurdu!

Her şeye rağmen mücadeleye sonuna dek devam edeceğiz…

Eğer yapamayacağım noktaya getirilirsem, doğrudur katkı koyamayacağım bir yerde durmam!"

Hastane artık miadını doldurmuştur!

Lefkoşa Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Bülent Dizdarlı…

Elektrik kesintilerinden dolayı hastanede yaşanan son olumsuzluklardan sonra özür dileyerek konunun teknik detaylarını paylaştı!

Kendimi onun yerine koydum ve üzüldüm…

İnancım odur ki o da bu açıklamayı yaparken yerin dibine girmiştir!

Bir elektrik kesintisi ve ardından gelen sorunlar…

Hem de devletin hastanesinde!

Devletin başhekimi açıklama yapıyor, başka çaresi de yok…

Asıl konu şudur:

Lefkoşa Devlet Hastanesi artık vereceği hizmeti vermiş ve miadını doldurmuştur!

Bundan sonrası koca karıya makyaj meselesidir…

İstediğiniz kadar bakım onarım yapın bunların hiçbiri fayda etmeyecek ve sistem çürüdüğü için sorunlar daha büyük yaşanacaktır!

Demek ki artık Lefkoşa Devlet Hastanesi bakanlığın da projeleri içinde bulunan yeni binasına kavuşturulmalıdır…

Arazi hazır…

Proje belli!

Kaynak Ankara tarafından sağlanmış…

İyi de daha neyi bekliyorsunuz o zaman!

Altyapı olmayınca…

TC Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay'ın açıklamalarını doğrulayan bir olay…

Türkiye'den su geldi gelmesine ama biz buna hazır olmayınca hemen her gün gazetelerde okuyoruz; filan yerde isale hatlarında arıza ve dolayısıyla kesinti!

Sonra da haliyle eleştiri yağmurları…

Maalesef biz buyuz!

Türkiye burnumuzun dibine kadar kaliteli suyu getirdi ama biz bunu adam akıllı dağıtmayı bile beceremiyoruz…

Bu kafayla gidersek de beceremeyeceğiz!