Eide ne demek istedi!

Yayın Tarihi: 05/08/17 07:30
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Adam uçtu gitti ama hala son açıklaması kulislerde konuşuluyor…

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Espen Barth Eide'nin açıklamasında iki önemli detay var!

Birincisi şu;

"Çok yaklaştık ama sonuca ulaşamadık…"

Yalan söyleyecek hali yok ya!

Demek ki içeride dışarıya yansıtılmayan önemli gelişmeler yaşanmış…

Bu kadar yakınlaştıktan sonra niçin sonuca ulaşılamadı!

Ya da;

Güvenlik ve asker konusunda başından beri her iki taraf ta kendince dik dururken, birisi çizgi dışına mı çıktı!

Ha keşke ilk başta bu iki önemli konuyu görüşselerdi de en azından bu kadar zaman ve emek kaybı olmazdı…

Yıllardan beridir nedense her görüşmede önce önemsiz konular konuşulur ama sonunda önemlilere sıra gelince ipler kopar!

Bunun bir kenara mutlaka not olarak düşülmesi gerek…

Eide'nin veda açıklamasında daha da kafa karıştıran bir konu;

"Bu işi liderlere bırakmayın" diyor…

Üstü kapalı bir açıklama bu!

Anlaşılan sivil toplum örgütlerinin önemine vurgu yapmak istiyor…

Liderler bir kenara çekilsin, daha geniş kapsamlı olarak sevil toplum örgütleri olaya dahil edilsin!

Böyle bir uygulama dünyanın bir yerinde var mı?

Varsa BM bunu anında açıklamalı ve görüşmeler yeniden başlatılmalıdır…

Ayrıca varsa böyle bir sistemin adını da açıklasaydı ha keşke Eide!

Sanırız şunu hesaba katmadı;

Örneğin bizim sivil toplum örgütleri…

Liderler bir kenara oturup bu iş örgütlere bırakılsa ne olur hiç düşündü mü?

Ortalık savaş alanına dönerdi…

Kardeşin kardeşi darp ettiği manzaralar yaşanırdı!

Annan Planı'nın tartışıldığı dönemde buna ramak kalmıştı…

Görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra özellikle KKTC'de durumlar vahim bir noktaya doğru ilerliyor…

Bir grup 'tek Kıbrıs' diyerek bir şekilde çözüm olmasının gerektiğine vurgu yaparken, bir diğer grup tamamen kendini Türkiye'ye teslim etmiş durumda!

Ve her zaman olduğu gibi sessiz çoğunluk diye tabir ettiğimiz kesim ortada duruyor…

Bir de son zamanlarda dini konuların alet edildiği tartışmalar var ki bunların sonucunu tahin etmek bile istemiyoruz!

Bu da demektir ki Kıbrıs'ta bir çözüme ulaşılamamasının ağır hasarları çok yakında KKTC'de görülmeye başlanacaktır…

Ve tüm bunlar olup tehlikeli tırmanış devam ederken Cumhurbaşkanı ölmüş eşeğin hikayesini anlatmaya devam ediyor ya!

Bunu anlamak hiç mümkün değil…

Kendisinden Eide'nin 'liderleri bir yana bırakın' mesajının detaylarını yorumlamasını bekliyoruz…

Bu aşamada Kıbrıs Türkünü önümüzdeki süreçte ne beklemektedir?

Gönüllü dershane önerisi…

"Birkaç gündür buna takıldım. Onlarca işsiz öğretmen ve eğitime ihtiyacı olan onlarca yoksul çocuk var. Lefkoşa Suriçi çocukları mesela. Okula gidiyorlar ama koleje hazırlık veya zayıf oldukları derslerde yardım alabilecekleri herhangi bir dershaneye gidecek imkanları yok. Bu düzeni kuranlar öyle bir kurmuş ki özel ders alamayan çocukların başarılı olabilmeleri mümkün değil.

Kendi mesleklerini yapamayan veya tamamen işsiz olan öğretmenler toplansa da gönüllü bir dershane kursalar mesela. Farklı alanlardan 10 kişi toplansa haftada üç gün birkaç saat bu çocuklara eğitim verse çok şahane olmaz mıydı? Öğretmenler deneyim edinir çocuklar eğitim alırdı. Win-win.

AB değil belki ama TC Büyükelçiliği kesinlikle böyle bir projeyi destekler. Bu fikir aklına yatan ve proje hazırlama işlerinden anlayan birilerini bulsam da yapsak böyle bir şey keşke…"

(Laden YALMAN)

Hacca göbek atarak mı gitselerdi!

Dini konulardaki tartışmalarda tehlikeli tırmanış dedik ya…

Buna en güzel örnek Ercan'da yaşanan ilahi okunması oldu!

Bir grup 'KKTC' nereye gidiyor' diye feryat etti..

Bu tantanayı duyan da Ercan'da sabahtan akşama kadar ilahiler okunuyor!

Oysa bir grup vatandaş hacı olmak için kutsal topraklara gidiyor ve bunun için Ercan'dan çıkış yaparken böyle bir organizasyon yapılmış…

Bunu abartmanın, eleştirmenin hatta kötülemenin ne manası var!

Hacı olmak için uçağa binmek üzere Ercan'a giden vatandaşların göbek atarak ya da çiftetelli oynayarak gidecek halleri yoktu ya…

Biraz empati lütfen!

Ruh halimiz bu!

Girne Akçiçek Hastanesi'ne 4 yaşındaki oğlunu iğne yaptırmaya giden ama çocuğun ağlamasıyla nevri dönen adamın biri hemşireye iğne fırlatmış onu yaralamış…

Doğal olarak meslek örgütleri ve bakanlık olayı kınadı!

Anormal bir olay ama…

Bu bile artık insanların ruh hallerini yansıtmaya yeten bir olaydır!

İnsanların yaşadıkları sıkıntılar bir şekilde ruh hallerini bozmakta ve bunu da dışarıya vururken bir takım zararlar verebilmektedir…

Ha keşke bu ülkede yaşayan her ailenin bir de aile psikolojik danışmanı olsaydı!

Böyle bir sisteme çok ihtiyacımız olan bir süreçten geçiyoruz…

"İstediğiniz oldu…"

Kaya Grubu'nun Girne'deki iki katı kaçak olan binasında yıkım işlemleri başladı ya…

Haliyle özellikle ülkedeki muhalif grup zafer şarkıları söylüyor!

Ama grubun yöneticileri de yıkım kararı aldıktan sonra epey anlamlı ifadelerde bulundular;

Yönetim kurulu üyesi 'istediğiniz oldu' diye sitem ederken, proje müdürleri de 'bize yaptığınızı onlara da yapsanız ya' diye sitem etti…

Buna denize akan lağım suları, çarpık yapılaşma ve diğer kaçak binalar da dahil!

Aslında bunda haklı yönleri de yok değildi…

Bizde artık moda haline geldi, yatırımcı eğer dışarıdan gelince 'kaka' eğer içeriden olursa 'cici' ilan ediliyor!

Hani her konuda 'bu ülkede adalet yok' diyoruz ya…

Bu olay da buna dahil!

Yasalar hep adamına göre yorumlanıyor…

"Enosis aklandı!"

"1974'te Rumlar Türklere saldırmadı. Saldırabilir durumu yaratılarak müdahale kararı alındı. Kafasindaki düşünce bu olabilir diye hareket ederek Rumları mahkum ettik" dedi biri..
Akladı ENOSIS'i..

Rumların 1963teki saldırılarını da..

1974'e kadar yaşananları da..

Tümünü..

Rum saldırabilir varsayımı ile oldu 20 Temmuz..

Paranoyakligimizdan..

Şirin şey seni diyorum sadece..Bilen bilir neler demek istediğimi…"

(Dilek Yavuz YANIK)

"Burası bir plaj…"

"Esentepe Uzay İstasyonu olduğunu sanmayın. Burası bir plaj. Her zaman söylerim bu ülkede en büyük çevre katliamları belediye başkanları ve kaymakamlar eliyle yapılıyor. Esentepe belediyesi de herşeye rağmen tüm bitki örtüsünü ve orada yaşayan canlıları yok ederek sosyal tesis yaptı…"

(Niyazi TÜRKSEVEN)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları