Girne'nin yatak kapasitesi doldu ama…

Yayın Tarihi: 08/08/17 07:30
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Eskiden Girne sevdalısıydık…

Ciklos'tan aşağıya doğru seyrederken, beyaz tek katlı evler, harika deniz manzarası ve yeşilin her tonuyla karşılardı bizi…

O günler tarih oldu!

Şimdi bir işimiz olduğu zaman bile gitmekten çekiniyoruz, bunun nedenini zaten hep birlikte yaşıyoruz…

Bunun tek nedeni de yanlış yapılan yasalar!

Ya da yasa olduğu halde uyulmayan icraatlar…

Hadi biz bir yana bunu şu anda Turizm Bakanlığı Müsteşarı olan İsmet Esenyel bile itiraf ediyor…

Bu konuda bir yazısı elimize geçti, okuyunca siz de çok şaşıracak, hatta hayretler içinde kalacaksınız;

…

"2011 yılında Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak yürürlüğe giren "turizm gelişim yasasından" tahmin ediyorum ki turizm camiamızın %90 seviyesinde bu yasadan haberi yoktur. Kimseyi eleştirmek istemiyorum ama doğru yapılması gerekenleri de artık ortaya koyma zamanı gelmiştir. Böyle bir yasa çıkarıldı ve hiç uygulanmadı ama bu günlerde elimizi kolumuzu bu yasa bağlıyor. Hangi anlamda, yarattığı vizyonsuz bakış ile kaotik bir şekilde sırf o dönem turizmcileri ve çevre örgütlerine şirin görünmek adına.

Aslında daha eleştirisel yazacaktım ama neyse bugünlük bu kadar ile kalsın. Bu gelişim yasasında neler var? Sadece Girne bölgesi için konan maddelerden bazılarını ele alıyorum. Bakın örnek: İlgili yasanın beşinci maddesinin A fıkrasında belirtildiği üzere "Girne Limanı ,Girne Kalesi ve devamı boyunca şehrin silueti açısından benzer çizgide devamlılığın sağlanması,yeni binaların rengi, ölçeği, mimari oranları bakımından buna uyumlu olması, yer yer genişleyen meydanlarda etkinliklerin düzenlenmesi.'' Açıkça ifade etmem gerekirse; belli ki bazı yerlerden alıntı yapılmış bir madde. Girne bölgesi ve hiç Girne'ye uğramamış, Girne'yi bilmeyen birisinin yazdığı bir madde. Sizlere sormak isterim, Girne Limanı ve Kalesi'ne benzer bir yapılaşma (14. 15.yy ) belki de daha geri mümkün mü? Yani binaları yapar iken, eski (antik) limandaki gibi mi yapalım? Benim kafam karıştı açıkçası. Daha da fazlası yer yer genişleyen meydanlarda etkinlikler düzenlenmesi. Girne'de yer yer genişleyen meydan? Hangi meydan veya meydanlar?

Etkinlik yapılabilecek geniş meydanlar? Bu meydanlar nereleri ? Tamamı ile boş… Kelimeler kulağa hoş geliyor ama içi boş.

Gelelim B maddesine: "Uygun güzergahlara yat turlarının yapılması, köy yaşamının canlandırılıp tur programlarına alınması, agro turizm açısından şarapçılık,zeytincilik ve harupçuluk ve KKTC'ye özgün diğer ürünlerin geliştirilmesi.''

Eğer ki bir şey anlayan var ise turizm anlamında lütfen benim ile temas etsin. Girne'de tüm sahilimiz takdir edersiniz ki otellerimiz ve özel mülkler ile dolu… Bu yat güzergahlarında köy yok ki tur düzenlensin. Hele agro turizme uygun hangi köy var? Esentepe, Çatalköy, Yoksa Ilgaz veya Karmi?? E onlar da dağda sahilde değil!!

Ve üstelik bırakın Girne'yi KKTC'de şu anda yapılmayacak kadar az şarapçılık ve harup ile ilgili ürünlerin parlatılarak geliştirilmesi!!!! Gerçekten yazacak kelime bulamıyorum. Keşke yapılabilseydi de en azından biz bunu başardık deselerdi.

Öyle her gün orada burada ahkam kesmek ile olmuyor bu işler. En önemli bomba ise C maddesi: "Turizme yönelik yeni yatırımların özel ilgi turizmi çerçevesinde yapılacak yatırımlara yönlendirilmesi. Girne kenti içindeki yoğun yapılaşmanın sınırlandırılması. Köylerin özellikleri ile korunarak odak noktalar haline getirilmesi.

Eko-agro turizm, kültür turizmi, sağlık turizmi, kongre turizmi gibi turizm aktivitelerinin özendirilmesi, Girne bölgesi için turizme yönelik hizmet verecek yatak kapasitesinin mevcutlar ile birlikte toplam 23.000 (yirmi üç bin) yatak olarak sınırlandırılması.

Belirlenen azami yatak kapasitesinin üzerindeki turizm yatırımlarının izinlendirilmemesi.'' Olacak iş değil gerçekten. Şimdi de televizyon programlarında, gazete köşelerinde uzmanlık alanları olmamasına rağmen adeta halkımız ise dalga geçiyorlar. Bu yazdıklarım benim üslubum değil ama Girne bölgesi Akdeniz köyünden başlayıp, Esentepe'yi de geçerek taa Bahçeli köyüne kadar bir alanı kapsıyor. Yani artık bu yasa ile anladığımız "Sn. yatırımcılar, gelin beş yıldızlı otellerinizi ne olur Mesarya'ya veya ne bileyim Balalan veya Mehmetçik vs bölgelerine kaydırın'' diyelim. Alternatif turizm modelleri, batı bölgemizdeki Akdeniz köyü bu coğrafya içindedir, Kayalar, Tatlısu, Bahçeli köylerinde yapılabilir.

Ama yasa diyor ki siz buralara da yatırım yapamazsınız. Örneğin, cebinde yüz milyon dolar olan bir yatırımcı gelse ve bu topraklara yatırım yapmak istese, ilgili yasa gereği bu bölgeye yatırım yapılmasına izin veremezsiniz. Bu gibi endişeler özellikle Sn. Fikri Ataoğlu başkanlığında yaptığımız bir toplantıda Girne Belediye Başkanı Sn. Nidai Güngördü ve Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulisioğlu'na da aktarıldı.

Kendilerinin artık beş yıldızlı otel yatırımlarının altyapı ve uygun arazi nedenleri ile inşaatlarının çok zor şartlarda hayata geçirilebileceğini belirttiler. Birden dört yıldızlı tesislere ise daha sıcak baktıklarını da ayrıca ifade ettiler.

Dünya ve en yakın komşumuz, bu gibi yatırımların önünü açmak için gerekli gördüğü yerlerde yasal düzenlemelere giderken, bizler treni kaçırdıktan sonra öyle sanıyorum ki çok üzüleceğiz. Ancak gerekli tedbirlerin de alınmakta olduğunu, şu anda Girne merkez (Karakum-Çıkarma Plajı arası) yatak sayısı ve yatırım modelini belirleyerek 28 bin, Girne bölgesindeki diğer köy ve bölgelerdeki alanlara da yatırım sayısını en az 7 bin yatak daha çoğaltarak toplamda otuz beş bin yatağa çıkaracağız. Yirmi üç bin sayısı zaten çoktan aşılmış durumda. Adamızın tek gerçeği, deniz, kum, güneş turizm ürün yelpazesini yayarak, tüm bölgelere alternatif turizm modellerini (köy pansiyonculuğu, eko agro turizm, kite sörf turizmi, karavancılık, kamp alanları kültür turizmi, festivaller gibi modelleri yaymaktan geçiyor…"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları