Tehlikeli sulardayız
Ülkenin geleceğini ilgilendiren bir takım önemli kararlar üretiliyor ama bunlar sadece sosyal medyada çok da seviyeli olmadan tartışılıyor!
Özellikle uç kesimlerdekiler işe biraz da kin ve nefret duygularını da katınca gidişatın çok da iyi olmadığını görmemek için saf olmak gerek
Ne diyor Asım İdris;
"Başta Eğitim Bakanımız olmak üzere tüm hükümet yetkililerini aşağıdaki gençliğimizi ve geleceğimizi ilgilendiren konularda televizyon karşısında karşılıklı tartışmaya davet ediyorum.
1. Eğitim müfredatlarında olacak olan değişiklikleri
2. Çanakkale kamplarını
3. Gençlik Koordinasyon Ofisi ve buna benzer uygulamaları
4. İkinci "İmam Hatip" okulunun açılışı tartışmalarını
5. Bir başka deyişle gençliğimizin ve geleceğimizin dönüştürülmesi konularını
Olay bu kadar basittir işte
Tartışmalara neden olan bazı kararlar sosyal medya yerine kamuoyunun da izleyebileceği canlı yayınlarda devlet birimlerinin de katılacağı programlarda konuşulmalı, tartışılmalı ve bilinmeyenler su yüzüne çıkarılmalıdır!
Bundan daha doğal, daha çağdaş bir yöntem olamaz
Zira alınan kararlarda Kıbrıs Türkü'nün onayı olmazsa şu anda yaşanan tartışmalar artarak devam eder ve bu da Kıbrıs Türkünün tehlikeli sularda bulunması demektir!
Gruplaşmalar
Ayrışmalar
Ötekileştirmeler ve aradaki uçurum boyutunda olan görüşlerin daha da derinleşmesi!
Bu konuda zaten yıllardan beridir gösterilen çabalar var ama bu kez boyutu çok daha geniş bir hale ulaşmıştır
Bu da kimsenin yarar görmeyeceği aksine tüm ülke insanının zarar göreceği mecralara ulaşılması demektir!
Ortada çok ciddi tartışmalar ve ötekileştirmeler yaşanırken devlet ve devletin makamlarını dolduranlar susamaz
Susmak ve seviyesi epey düşen tartışmaları izlemek ne devlete ne devlet organlarının makamlarında oturanlara yakışmak!
Kıbrıs Türkü çık hızlı bir şekilde tehlikeli sulara doğru ilerliyorsa bunun önünü kesmek öncelikle devletin görevidir
Hatta bu sorumluluk Türkiyeli yetkililerin de üzerinde olup onlara da büyük görevler düşmektedir!
Beğeniriz ya da beğenmeyiz hiç yoktan, büyük mücadeleler sonrasında bir devlet oluşmuştur ve o devletin bekasını sağlamak yine makam sahiplerinin boynunun borcudur
Gidilen yolun sonunu görmemek, korkaklık, acizlik ve kolaycılıktan öte bir şey değildir!
Bunun için Asım İdris'in çağrısı zaman ve zemin bakımından biraz geç de olsa doğrudur
Yapacağımız tek şey çağdaş normlar çerçevesinde tartışmak, bu tartışmaya halkı da dahil etmek ve alınacak olan kararlarda ortak paydalarla buluşabilmektir!
Eğer bunu başaramazsak tehlikeli sularda daha da derinlere gömülme, toplumsal huzursuzluk bizi beklemektedir
Ve kimse kimseyi beynindeki insan olarak göremez, görmek istememelidir!
Bunu başarabilirsek ne ala
Başaramazsak da ne yazık bize!
YEREL SEÇİM SİSTEMİ DEĞİŞİYOR MU?
Genel seçim yönteminde önemli değişikler yapılırken yerel seçimler için yeni yeni bir yöntemin hayata geçirileceği yönünde çalışmalar yapılacağı iddiaları var
Buna göre bundan böyle artık yerel seçimlerde partiler aday gösteremeyecek ve adaylar bağımsız olarak seçimlere girecek!
Aynı muhtarlık seçimleri gibi
Daha yeni oluşan bir düşünce ama acaba diyoruz yerel yönetimlerde bu yöntem belediyelerde yapılan partizanlıkları ortadan kaldırması bakımından faydalı olabilir mi?
Gelişmeleri yakından takip edeceğiz
HERKES İZİNDE
Son günlerin en fazla şikayet edilen konusu
Dairelerde yetkili makamların bulunmayışı!
Yaz sezonu ya haliyle tüm çalışanlar izin hakkını kullanıyorlar
Bu da vatandaşı mağdur ediyor!
Örneğin Çalışma Dairesi;
Çalışma izniyle adada bulunanlar daireye gidince hayal kırıklığı yaşıyor!
Müdür yok, sorumlu yok, imza yetkilisi yok
Hepsi izinde!
Oradan bakanlığa yönlendiriliyorlarmış
Bu arada 5-6 bin kadar dosyanın beklemede olduğu da söyleniyor!
İki yıl önceki haberler tartışılıyor!
Sosyal medyada tartışanların bazıları iş ola bu tartışmalara dahil oluyor
Örneğin yıllar önce Türkiye basınında Kıbrıs ile ilgili bir haber yayınlanmış, vatandaşın biri bunu paylaşıyor ve takipçiler de hiç haberin detayını bile okumadan yorumda bulunuyorlar!
Hem de ne kavgalar ne gürültüler kopararak
İnsan başlığa bakıp da yorum yaparsa olacağı da budur!
Maksat tartışma olsun da içinde bulunma halleri anlayacağınız
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.