Elinde kapı gibi mahkeme kağıdı var ama...

Yayın Tarihi: 14/09/17 07:30
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Çok sık rastlanan şikayetlerden bir tanesi daha...

Hem büyük sıkıntı yaratıyor hem çelişkilerle dolu hem de düşündürücü!

Göz bebeğimiz olan mahkemelerde alınan birtakım kararlar ne garip ki bazen uygulanamayabiliyor...

Birgül Güler adlı hanımefendi aradı gözü iki çeşme anlattı;

A.D. adlı eşinden bir süre önce boşanmış 5 yaşındaki erkek çocuklarının velayeti de kendisine verilmiş...

Her ay 500 TL de nafaka ödeyecekmiş baba, ödemelerde filan sorun yok!

Hatta bu rakamın çok üstünde ödeme yapıyormuş oğlu için...

Buraya kadar her şey güzel ve normal!

Ama bundan sonrası işte biraz karışık ve sıkıntılı...

...

Birgül hanım ikinci evliliğini yapmış ve başta iyi giden her şey kötü gitmeye başlamış...

Babanın tavırları birden değişmiş!

Kurban Bayramı dolayısıyla aldığı çocuğu annesine vermemiş...

Daha da ileriye giderek tehditler savurmaya başlamış;

"Bu çocuğu İngiltere'ye kaçıracağım..." da bunlardan bir tanesi!

Aslında 5 yaşındaki çocuğu yasal yollardan annesinin imzası olmadan Güney'e bile geçiremez ama...

Olur mu olur, adam kafaya bir kere taktıysa bir yolu da elbet bulunur!

...

Anneye sordum, 'Polise gittin mi' diye?

Gitmiş şikayette bulunmuş...

Ama şikayet dilekçesini almamışlar bile!

Çünkü ne tuhaf yasalar buna engel...

Elinde kapı gibi mahkeme kararı olduğu halde yasalar diyor ki; eğer eşlerden birisi velayeti kendinde olduğu halde çocuklarda sorun yaşanırsa yine mahkemeye gitmek zorunda!

Elde mahkeme kağıdı var ama ortada çocuk yok, yine mahkemeye gideceksin...

Peki bu arada mahkeme süreci aylarca süreceğinden baba çocuğu gerçekten de yurt dışına kaçırırsa bunun hesabını kim verecek?

...

Dün konuyu birkaç avukat arkadaşla da görüştüm, ne yazık ki kanunlar bizde böyleymiş...

Hatta onlar da bu sorunu meslek hayatlarında sıkça yaşadıklarından şikayeti oldular!

Garip bir hukuk sistemimiz var demek ki...

Tek tük değil çok sık yaşanan vakalar bunlar!

Ve daha önemlisi anne ve baba arasındaki sürtüşmelerden en fazla zararı gören masum çocuklar oluyor...

Eğer yeni bir çalışma yapılmazsa da bu olayların ardı arkası kesilmeyecektir!

Taşımacılığı veliler ödeyecek...

Girne'den Ahmet Şanverdi adlı yurttaş aradı...

Çocuğunu Oğuz Veli Ortaokulu'na yazdırmış.

Şimdiye kadar hiç görülmeyen bir belge koymuşlar önüne ve 'İmzala' demişler!

İmzalatmak istenilen belge taşımacılık belgesi...

İmza yoksa kayıt da yok!

Demek ki perde gerisinde birtakım kararlar alındı ama bunlardan kimsenin haberi bile yok...

Belli ki bakanlık artık öğrenci taşımacılığından elini çekiyor ve bunun yükünü velilere bırakıyor!

Öğrenci ilgisi azalıyor mu?

KKTC üniversitelerinde bu sene 10 bin civarı kayıt boş kalmış...

Belki kimsenin ilgisini çekmeyebilir ya da sudan sebeplerle geçiştirmek istenebilir ama...

Son yıllarda turizmin bile önüne geçen eğitim sektörü artık belli ki birtakım mesajlar vermeye başlamıştır!

Bunun gerekçeleri mutlaka bilimsel olarak araştırılmalı ve tartışılmalı, alınacak önlem varsa da alınmalıdır...

Sonra dizleri dövmemek için!

Ne ilgi ama!

Aslında günler önceden yazılıp çiziliyordu...

Hem bizim medyada hem Türkiye'de hem de dünyada!

İphone 8 nasıl olacak, özellikleri ne, fiyatı ne filan...

Sonunda dün açıklandı!

Hem de canlı yayınlarla filan...

Bunun adı bize göre tamamen bir çılgınlık!

İki küçük değişiklikle yeni projeler yaratıp insanları böyle uyutuyorlar ya...

Biz de sürü gibi bunun peşinden koşuyoruz!

Sadece merak işte?

Niçin kan vermiyoruz?

Eskiden bu ülkenin kan sıkıntısı yoktu...

Özellikle asker bazı dönemlerde binlerce şişe kan verir ve Kan Bankası'nda sıkıntı çekilmezdi!

Tüm çağrılara rağmen yeterli miktarda kan bağışı yapılmıyor...

Oysa sağlıklı bir insanın kan vermesi kendi sağlığını da olumlu olarak etkiliyor!

İyi de başlatılan kampanyalara neden bu kadar az ilgi oluyor...

Yoksa sosyal sorumluluklarımızı mı kaybediyoruz?

Tüp gaz zammı neden geri alındı?

Kararı olumlu bulduk ama kafalarda soru işaretleri duruyor...

Bakanlar Kurulu tüp gaz zammını geri aldı ya!

Haberlerde 'Müdahale etti' diye geçti...

Nasıl müdahale etti?

Üreticilere fark ödedi mi?

Ödemediyse üretici zararını nasıl karşıladı...

Yoksa zarar yoktu da keyfi bir zammıydı?

Uyuşturucu böyle önlenir mi?

Uyuşturucu satışı ve kullanımı ülke çapında her geçen gün artarken Narkotik bir şekilde görevini yapıp tacirleri kıskıvrak yakalıyor...

Ama özellikle gençlerde uyuşturucu kullanımının önüne bir türlü geçilemiyor!

Bizde uyuşturucu ile mücadele örgütünün çalışmalarının ise nasıl sonuç verdiği bilinmiyor…

Birtakım etkinlikler yapılıp farkındalık yaratılmaya çalışılıyor da konuya bilimsel yaklaşan birileri var mı?

Hele de okullarda bu konuda önlem alınıyor mu?

Akıncı Güney'e geçiyor mu?

Bizimkisi sadece merak...

Cumhurbaşkanı Akıncı zaman zaman Güney'e geçiyor mu, orada Anastasiadis ile zivaniya ya da kahve içiyor mu?

Ya da görüldüğü takdirde eleştirilir diye çekiniyor mu?

Zira bu işler sadece resmi görüşmeler ya da toplum önünde yapılmakla bir sonuca ulaşmıyor...

Hem kendi Güney'e geçmeli hem de Anastasiadis'i Kuzey'e davet etmeli ve resmi olmasa da ilişkiler buzdolabına konulmamalı...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları