UBP zoru başardı...

Yayın Tarihi: 20/11/17 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Milletvekili adayları belirlenirken UBP'de iç savaş çıkacağını isteyenler ya da tahmin ederler yanıldı…

Gayet demokratik bir seçimle aday belirlediler!

Hele de buna YSK'nın denetimi eklenince kusursuz bir ön seçim oldu…

Kan gövdeyi filan da götürmedi!

Kazananlar ve kaybedenler belirlendi…

Muhalifler diyor ki;

"UBP'de hiçbir şey değişmedi…"

Öncelikle belirtelim;

UBP 7 bin 600 üyeyi salona getirdiyse bu büyük bir başarıdır, KKTC'de bir ilk yaşanmıştır…

UBP'de bir şeyler değişti ya da değişmedi o da onların sorunudur!

Sonuçta son kararı halkın iradesi belirleyecek ve meclisin yeni yüzlerini seçmen belirleyecektir…

***

CTP'deki durum da aslında UBP'den çok farklı olmamıştır…

CTP'li bin 131 üye hür iradesi ile sandığa gitmiş ve yeni dönemdeki adaylarını belirlemiştir!

Yeni bir umut olan Tufan Erhürman'a yürekten destek olunursa ne ala…

Yok, sermaye CTP'nin içine girdi diye tutturanlar sadece partilerine zarar verirler!

Ayrıca geçmişte Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sayın Talat aday olup da ülkenin önde gelen iş adamları kendisine maddi destek sağlarken buna ses çıkarmayanların Fikri Toros aday oldu diye çıngar çıkarılması ne demokrasi ile bağdaşır ne de aşka bir şeyle!

Tamam Tufan hoca da belki çok ses getirecek adaylar bulamamıştır ama siyasetten gına geldiği bin dönemde bu bile başarı sayılmalıdır…

CTP eğer bir kez daha ülke yönetimine talip ise bu ancak genel başkana sahip çıkılmanın sonunda beraberinde gelecektir!

Aksi CTP'ye hep muhalefet sıraları yakıştırılır…

***

Bazıları diyor ki;

"Halkın Partisi bir balon olduğunu gösterdi!.."

Adayları hayal kırıklığı yaşatmış birçoğunda!

HP'ye mühür vuracaklar artık tamamen karmaya yöneleceklermiş…

İyi de HP'den niçin bu kadar çok korktular ki!

Çünkü en çok HP'nin adayları ve seçim sonuçları merak ediliyordu, adaylar açıklandı ve sanki de korkanlar biraz rahatladı gibi…

Ne güzel işte, zaten öyle istemiyor muydunuz!

Yine de uyarmakta yarar var, Kudret hocaya ne kadar megaloman ya da tek adam zihniyetinde deseniz de tepki oyların çoğunluğu yine ona gidecek…

İyi aday ya da kötü aday meselesine gelince de bu da sadece onların sorunudur!

Ne ekeceklerse onu biçeceklerdir…

***

TDP için bu kez en iyi aday gösteren parti değerlendirmeleri yapılıyor…

Çünkü en fazla ses getiren adaylar bu partiden çıkacak!

Bu düşünceye biz de sonuna katılırız ama bir de şöyle bir gerçek var…

TDP hemen her seçimde en iyi partileri gösterir de işte bunlar bir türlü sandığa olumlu yansımaz!

TDP kurmayları geçmiş seçim sonuçlarını masaya yatırıp mercek altına almışlarsa ne ala…

Eğer almadılarsa baraj sorunu yaşanmaz ama işte Meclis'te olup da iktidarda olamamak kadar daha sıkıntılı bir şey de olamaz!

***

TKP-Yeni Güçler'in durumu çok daha farklı…

Burada soru seçim ittifakı yapılan BKP ne getirir, ne götürür?

Marjinal bir kulvarda bulunan partiye Kıbrıs Türk halkı ne kadar sahip çıkar?

Onun için de be seçimlerde TKP'nin de beklentisi tepki oyları olacaktır…

Seçimde iyi çalışıp kendilerini anlatabilirlerse barajı yıkıp geçerler, aksi zaten belli!

***

Artık gözler 25 senelik parti olan ve genelde anahtar konumunda bulunan DP'dedir…

Serdar Denktaş biraz da diğer partilerin adaylarını görmek için biraz yavaş hareket etmiştir ama bugünden itibaren hızlanacağı da aşikardır!

Kemikleşmiş oylar barajın geçilmesini sağlayacaktır ama bu da sadece 2-3 vekil demektir…

Onun için ülke genelinde bomba adaylar DP'nin geleceğini de belirleyecektir…

Ya da kan kaybetmeye devam eden bir parti görüntüsü devam edecektir!

***

Yeniden Doğuş Partisi…

Çok ciddi bir aday belirleme süreci yaşıyorlar!

Her ne kadar 'vatanım Kıbrıs' sloganını ön planda tutsalar da kuruluşlarının asıl amacı geçmişe göre çok daha fazla TC kökenli vekil ve bürokrattır…

Bunu kınayan var destekleyen var!

Hatta bu partiden aday olduğu için orijinal Kıbrıslı adaylara bile acımasızca eleştiriler yapılıyor…

Ve tabiî ki iradeye saygısızlık!

***

Sonuçta tüm partiler için geçerli olan budur…

Öyle ya da böyle, beğensek de beğenmesek de, seçime girmek cesaret ister, özveri ister, çalışmak ister!

Onu bunu eleştireceğimize şimdi sadece 7 Ocak tarihine odaklanalım…

Halkın iradesinden daha üstün ne olabilir ki?


Sadece merak işte?

Cep Herkülü kimin umurunda?

Oysa dünya kaldırırken hepimizin gururu olmuştu Naim Süleymanoğlu…

Öldü gitti ama…

KKTC'den ses çıkmadı işte!

Dün gömüldü bir tek devlet yetkilisi törenlere katılmadı…

Onu da geçin, ölümünden sonra bir taziye mesajı yayınlamak da bu kadar çok zordu yani?

Ayıp ettik doğrusu!


Vergi yüzsüzleri nerede?

Tahir Topal bu kez de kişilerde vergi rekortmeni oldu ve öyle güzel bir açıklama yaptı ki;

"Devlet vergi istemez, devlete vergi verilir…"

Hani birkaç kelime birkaç kitaplık düşünceyi anlatır ya öyle bir açıklama bu!

Tamam vergi rekortmenlerini gönülden kutluyor ve alkışlıyoruz da…

Ya vergi vermeyen yüzsüzleri?

Hani şu bolluk içinde yüzdüğü her halinden belli olup da vergi vermeye gelince cimri olanları niye deşifre etmiyoruz ki?


Kıb-Tek ne olacak?

Geçmişte hep zarar eden bir kurumdu…

Devleti yiyip kemiriyordu!

Ama belli ki orada da güzel şeyler oldu ve vergi vermeye başladı…

Hatta kurumlarda üçüncü sıraya yerleşti!

Eskiden kamburdu şimdi değil…

Peki ya bundan sonra!

Şu özelleştirme meseleleri filan?

Kar etmeye başlayan bir kurum niye özelleştirilsin ki?


İnsanın şerefinin sorgulanması kimin haddine?

Bazı vekillerin sert çıkışları…

Siyasi düşüncelerini parmaklarının ardına saklanmadan seslendirmeleri!

Ve ardından başkalarının onlara şerefsizlik basmaları…

Bu hatalı yaparken bir değil bin kere düşünmek gerek!

Bu ülkede kimin şerefli kimin şerefsiz olduğunu belirleme hakkı kimseye verilmemiştir…

Şeref manavda satılan bir şey de değildir ayrıca!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları