"Bazı daireleri geçiciler yönetiyor!"

Hepsi vatan evladı elbette…

Ama ardında dayısı, arkası olan vatan evlatları bunlar!

Biz kimsenin ekmek kavgasında filan değiliz…

Burada eşitlikten, adaletten bahsediyoruz!

Siyasi gücü olan devletin çeşitli birimlerine giriyor, olmayan ya özelde ya da kahve köşelerinde…

Haktan hukuktan dem vuran bu adaletsizliğe isyan eder!

Ama bizde ne yazık ki siyasetçi de, bazı sendikacılar da, avantaya alışmış toplum da değil isyan adaletsizliğe sahip çıkıyor…

Onlar da vatan evladı değimliymiş!

Bir aileden 3-4 tane vatan evladı çıkıyor ama…

Diğer aileden tek bir tane bile yok!

Onlar yüzlerce kişiyle birlikte aylarca çalışıp sınava giriyor…

Sırf devlette istihdam edilsin diye!

Ama öbürleri özellikle de seçim öncelerinde atmışlar kapağı devlete…

Şimdi de kadrolanmak için siyasilerin kapılarını aşındırıyorlar!

Şimdilik başardılar…

Ta ki Anayasa Mahkemesi'nin kararına kadar!

***

Dedik ya…

Kimsenin ekmeğinde, kazancında filan değiliz!

Ama bir ülkede eğer gençlerin bir kısmı sınavla devlete giriyor, bir kısmı da siyasi gücüyle sorgusuz sualsiz arka kapıdan devlete giriyorsa burada büyük bir sorun var demektir…

Tamam, kadrolansınlar geleceklerini garanti altına alsınlar da ya diğerleri!

Sınav peşinde koşturmaya devam…

Ülkenin diğer gençlerinin haberi bile olmadan bazılarının devlette istihdam edilmesi ülke gençliğine yapılan en büyük haksızlıktır!

Devlet eliyle devletin gençleri arasında ayırımcılık yapmaktır…

Birini kucaklarken, diğerini dışlamaktır!

Gençleri devletinden soğutmak, beyin göçüne yol vermektir…

***

Çok daha önemli bir konu…

Devlette çalışan geçicilerin büyük bir bölümü siyasi nedenlerle istihdam edilirken, kendilerini diğerlerinden çok daha ayrıcalıklı görüyorlar!

Sadece iş arkadaşlarından değil…

Kamuda müdür mevkisinde olanlardan bile!

Aralarında müdürü kızağa çektirenler bile var…

Çünkü arkalarında hep siyasiler var!

Bakanlar, vekiller, siyasi partilerin ağır topları…

Sanki de bunlar çalışan değil, dokunulmazlıkları olan çok özel insanlar!

Dün şu anda kızakta olan bir bürokrat ile sohbette öğrendim ben de bu durumu…

Dedi ki açık ve net olarak;

"Bazı daireleri geçiciler yönetiyor…"

İçim acıdı doğrusu!

***

Kimse alınmasın gücenmesin lütfen…

Geçicilerin büyük çoğunlu şu anda dairelerdeki görevlerini siyasilere borçlular!

Siyasi nedenlerle istihdam edilmişler…

Ve yine siyasi nedenlerden dolayı ki bu kez seçim gaylesidir, kadrolanmak üzeredirler!

Popülizm yapanlar buna destek verebilirler…

Ama adaletsizliğe kol kanat germek, gençleri birbirinden ayırmak, kimini kucaklayıp kimini dışlamak insanlıkla bağdaşmaz!

JN 507 plakalı araç yakalandı

Önceki gün kaleme aldığımız konu…

JN 507 plakalı van aracın kayıttan düşmüş olmasına rağmen odun taşımacılığı yapması!

İskele polisi bu yazıyı ihbar olarak kabul etmiş aracın peşine düşmüş…

Dün de enselemiş!

Araca el koyarak seyir yapması engellendi…

Duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederiz!

"Bu işte bir hata var sanki!"

"TC'de eğitim alanlar... Yeminli öğretmen ve polisler... Erenköy mücahitleri 1974'te ilk 3 günde adaya çıkan mücahitler...

21 Aralık 1963'te gönüllü katılan ve TMT'cilerin emrine girenler taa ki Barış Gücü kantonları belirlesin bir de Bereketçiler madalyayı hak ederler.

Gerisi işler yoluna girince mecburen katılan ekabirlerdir.

Toplasanız 5000'i geçmez.

50-55.000 madalya dağıtılıyormuş!

Bu işte bir hata var sanki!..."

(Hasan Nihat ERDURAN)

Sadece merak işte?

İsmet Felek muamması!

Adadan ihraç edilen İsmet Felek iki gündür manşetlerdeydi…

İhraç kararının iptal edildiği iddia edildi!

Sonra İçişleri Bakanlığı bir açıklama yaparak böyle bir karar alınmadığını belirtti…

Ama iddialar yoğun bir şekilde devam ediyor!

İsmet Felek'in şu anda adada olduğu ve bazı mekanlarda da görüldüğü ihbarları gelmeye devam ediyor…

Eğer bu iddialar doğruysa ihraç kararı belki kalkmamıştır ama bu arkadaş bir şekilde ülke girmiş demektir!

Hastane denetimleri ne oldu?

Doğum yaptıktan iki gün sonra hayatını kaybeden annenin dramı yürekleri dağladı…

Ama bununla birlikte bir kez daha özel hastane denetimlerinin yapılıp yapılmadığı soruları da gündeme geldi!

Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz yıl özel hastanelerde üst üste ölümler gerçekleşmiş ve ardından da hastane denetimleri yapılarak bazılarına ihbarlar yapılmıştı…

Birincisi bu hastaneler yasaları uygulamaya başladı mı?

İkincisi de hastaneler denetlemeye devam ediliyor mu?

KSP 50 aday bulamadı mı?

YKP'den sonra Kıbrıs Sosyalist Partisi de bir karar üreterek bağımsız adayları destekleyeceğini açıkladı…

Adaylar da yine kendi partilerinden!

Garip bir uygulama doğrusu…

Bir anlamda seçimler boykot edilip bağımsızlara destek veriliyor!

Bu da demektir ki KSP aday bulamadı ve bu yönteme başvurdu…

Bunun başka bir izah tarzı olabilir mi?

Seçim sonrası ne olacak?

Hükümet seçimlere az bir süre kala akaryakıt zamlarını dondurdu…

Bunun adını da dövizin arttığı bu günlerde vatandaşa katkı olarak koydu!

İnanmayı çok isterdik doğrusu…

Ama buna bizi kimse inandıramaz!

Dahası seçimler bittikten sonra siyasilerin vatandaşla işi bittiği için akaryakıta yapılacak zammın ne oranda olacağı?

Düşünmesi bile ürkütüyor…