Asıl sorunumuz eşitsizlik!

Yayın Tarihi: 13/11/09 00:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Başbakan Eroğlu ile dünkü televizyon programımızda hemen her türlü konuya değindik.

Kıbrıs sorunuyla başladık, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile devam ettik, vatandaşın istek ve sorunlarıyla bitirdik.

Eroğlu'nun işi tabi ki kolay değil.

Küresel krizin yaşandığı bir ortamda hükümeti devralmak, hem de ekonominin dibe battığı bir ortama girmek, öncelikle geniş bir yürek ve cesaret ister.

Ama, bunlar bilinen şeylerdi ve UBP bütün bunları bilerek ve göze alarak vatandaştan tek başına hükümet olmayı istedi ve ateş topunu kucağına aldı.

Hükümet olduktan sonra aradan tam 6 ay geçti. Hadi ilk başlarda enkaz edebiyatını anladık, ama bundan böyle vatandaş ne bu tür edebiyatlara, ne de vaatlere taviz vermeyecek.

Dünkü programımız sonunda Başbakandan yaşanan her türlü sorunlara rağmen vatandaşa eşit olunması ricasında bulunduk.

Bu sadece bizim değil, toplumun büyük bir kesiminin istemi…

Yaşanan sıkıntıların boyutu ne olursa olsun, eğer toplumun tük katmanlarına eşit olarak dağılım yapılırsa çözüm ve çıkış yolların bulmak mümkün olacaktır.

Yok eğer toplumun bir kesiminin bir eli yağda bir eli baldayken, diğer bir kesiminin büyük ekonomik sıkıntılar çekmesi, ülkede bir adaletsizlik olduğunun göstergesidir.

Aynı okulu bitiren iki komşu çocuğunun birisi alın teri dökmeden 3 bin lira alıyorsa, diğeri hiçbir sosyal hakkı bile olmadan bin lira alıyorsa, bu eşitsizliğin daniskasıdır.

Yine, aynı okulu bitiren gençlerden birisi yapılan sınavlarda en son sıralarda yer alıp istihdam ediliyorsa, diğeri de listenin üstlerinde bulunduğu halde işsiz kalıyorsa, yaşanan adalet sisteminde bir terslik var demektir.

Bu yazıyı yazarken Karpaz bölgesinden vatandaşın birisi telefon etti.

Söyledikleri tam da bu yazdıklarımızı destekler nitelikteydi.

Konu köy kadın kurslarına alınacak öğretmenlerle ilgili.

İki kişilik münhale 49 kişi müracaat etmiş ve iki kişi kadrolu olarak işe alınmışlar.

Ama bir de geçici öğretmen alınacakmış ve sıralamaya bakılmış.

Normal olarak kazanan ilk iki kişi kadrolandığı için geçici için de üçüncü gelenin istihdam edilmesi gerekiyormuş.

Ama bu olmamış, sıralamada 24'ncü olan bir kişiye Sipahi'de görev verilmiş.

Bu arada, sınava Sipahi'den giren ve yapılan sınav sonucu 3'cü ve 5'nci gelen, hem de Sipahi'de ikamet eden kızlarımız da ortada kalıvermiş.

Şimdi bu eşitsizlik, adaletsizlik ve adam kayırma değildir de nedir?

Listenin 24'ncü sırasındaki kızımız her sabahın köründe Dikmen'den kalkıp Siyahi'ye gidecek ve kurs verecek. Ayrıca vatanına milletine şükredecek.

Peki, kendi bölgelerinde açılan münhale, listenin üst sıralarında olmasına rağmen layık göremeyenler bu vatan için ne düşünsün?


KTHY pilotları, KTHY'yi kötülüyor!

Sorunlarla boğuşan ve ekonomik sorunlardan kurtulmak için bir takım girişimlerde bulunan KTHY yöneticilerinin yanı sıra, bazı pilotların personeli huzursuz eden konuşmalar yaptığı ifade ediliyor.

Özellikle KTHY'nin dış temsilciliklerinde çalışan personele 'yakında işsiz kalacaksınız iş aramaya şimdiden başlayın' diyen bazı pilotların bu söylemlerinin personelde huzursuzluk yarattığı söyleniyor.

Yine bazı pilotların, KTHY'nin THY'nin bir alt kuruluşu olan Teknik AŞ'ye 13.5 milyon dolar borcu bulunduğunu ve bu nedenle teknik hizmet verilmeyeceğini söyledikleri iddia edilirken, bize ulaşan çok sayıda çalışan yönetimin spekülasyon haberler konusunda önlem almasını istediler

Eroğlu: 13. Maaşa devam!
Başbakan Derviş Eroğlu, spekülasyon konusu olan 13. Maaşlar için bir değişikliğin olmadığını, bunun bu yıl ve bundan sonraki yıllarda da devam edeceğini söyledi.

Emekli ikramiyelerine de değinen Eroğlu, emekli ikramiyelerinden vergi alınmayacağını, bu tür haberlerin bazı sendikalar ve muhalefet partileri tarafından kasıtlı olarak çıkarıldığını, uygulamanın değişmeyeceğini ifade etti.

Okur şikayeti:
Kıb-Has'a tepki!

"Sayın Levent Özadam dünkü sayfanızda yer alan vatandaşın Kıb-Has araçları konusundaki tepkilerine aynen ben de katılıyorum. Çünkü bu şirketin şoförleri günümüz tabiriyle 'deli dolu' gençler. Ve bu gençler zaten hız tutkunu olunca, bir de altlarında kocaman araçları bulunca gel de hız yapmasınlar. Kıbrıs'ta hiçbir şeyde profesyonellik olmadığı gibi bunlarda da yok. Biraz çekidüzen verilmeli bunlara."
(Ayşegül DEMİRCİ)

Günün Fıkrası

Avlanmak yasak!

Bir çift, göl kıyısına tatile gider...

Gölün bazı bölgelerinde balık avlamak yasaktır. Koca, yasak olmayan bölümlerde avlanarak,
kadın da kitap okuyarak günlerini geçirmektedirler.

Bir gün adam balık avlamaktan gelir ve öğleden sonra kestirmek üzere odasına çekilir.

Kadının canı sıkılır ve botla gölde bir gezinti yapmaya karar verir.

Bu gezinti umduğu gibi gitmez ve botun hakimiyetini yitirir. Bot, göl üzerinde serbestçe dolaşmaya başlar. Kadın da yapacak bir şey olmadığı için
çıkarıp kitabını okumaya başlar.

Derken devriyeye çıkmış olan deniz polisi kadını görür ve yanına yanaşır.

"Hanımefendi burada ne yapıyorsunuz?"

"Görmüyor musunuz, kitap okuyorum!"

"Ama bu bölgede balık avlamak yasaktır!"

"Zaten ben de balık avlamıyorum!"

"Ama gerekli bütün ekipmana sahipsiniz, sanırım sizi karakola götürüp ceza kesmem gerekiyor!"

-"Eğer böyle bir şey yaparsanız, ben de sizin bana tecavüz ettiğinizi söylerim!"

"Size dokunmadım bile!.."

"Ama gerekli tüm ekipmana sahipsiniz, değil mi?"

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları