Ben de dün ağladım!

Yayın Tarihi: 16/11/09 00:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Peşinen belirteyim, bu yazı Cumhurbaşkanı Talat'a atıfta bulunulan bir yazı değildir.

Dün yaşadığım duyguların gerçek ifadesidir.

Zaten Sayın Talat artık durumu düzeltmiş, 35 yıl önce söylediklerini hafızalardan silmek istercesine KKTC'nin kuruluş yıldönümü münasebetiyle, bolca KKTC'nin bir gerçek olduğunu defalarca tekrarlamıştır.

Benim ağlamam tamamen duygusallıktan ibaretti dün.

Ben 15 Kasım'ı evimde kutladım.

Hafta içi televizyon programları için sabahın köründe kalktığımdan, dün kendimi biraz şımarttım ve geç kaldım. Ama televizyondaki canlı yayınlara da yetiştim.

Güzel bir kahvaltı masasında sindire sindire yaptım kahvaltımı, acele etmeden paniklemeden. Önümde nefis bir Kıbrıs kahvaltısı, yanımda günlük gazeteler, karşımda televizyonda törenler.
Gazete sayfalarını çevirdikçe duygulandım, gözlerim doldu.

Cumhuriyet Bayramı için değildi bu duygu yükü.

Ama o vesile ile ülkeye yapılan yatırımlar ağlattı beni.

Evet, ben hep KKTC yanlısı oldum ama, öyle körü körüne değil, kalkınan, büyüyen dünya ülkeleri yarışan insanlarına adil muamele yapılan bir

KKTC oldu hayalim.

Ülkeye yapılan her yatırım ağlatmıştır beni, dün de gazetelerde okurken duygulandım, ağladım bunlar için.

Lefkoşa'da artık bir 5 yıldızlı otelimiz olduğu için ağladım.

TED Kolejinin temel atma haberini okudum, bundan böyle artık eğitime kalite ve rekabet gelecek diye gururlandım ve ağladım.
UKÜ'nün bilim ve teknoloji merkezinin temel atma törenine de sevindim ağladım, artık üniversitelerimiz de Ar-Ge çalışması yapabilecek diye!
Medikent Hastanesi'nin açılış töreni de etkiledi beni. Bundan böyle daha az hasta yurt dışına gitme ihtiyacı duyacak diye. Onun için ağladım!
Çünkü hep inandım ki, yıllar önce KKTC'yi kurduk ama ona layık olamadık, bir türlü silkinemedik, Kıbrıs Türkünü hep Türkiye'ye muhtaç elini açmış bir dilenci gibi gördük.

Günün en güzel haberi, SMS ile cep telefonuma geldi TAK aracılığı ile. Cemil Çiçek'in Türkiye'den birkaç yıl içinde KKTC'ye gelecek olan su işinin ciddi olmasından mutluluk duydum ve ağladım.

Duygu yüklüydüm dün, ağlamaklı, ama keyifli.

Yıllardır yazar çizerim, cephede kazanmak sadece bir başlangıçtır diye.
Önemli olan bunu devam ettirmektir, ekonomik zaferlere imza atmaktır.
Koca Osmanlı İmparatorluğu bile cephede kazandı da sonunda ne oldu?
Biz de formül yatırımdan geçiyor. Yıllarca bu ülke 'sakıncalı' olduğu için kimse yapmadı, Anavatan'ın en büyük holdingleri bile.

Şimdi bütün bunların bedelini ödüyoruz.

Ama umutsuz değiliz, artık herkes uyandı ve sevseler de sevmeseler de burada bir devlet gerçeği biraz geç de olsa ortaya çıktı ve yatırımlar yine Anavatan'ın desteğiyle artarak çoğalıyor.
İşte dün gün boyu bu mutluluk ve gururdur beni ağlatan…

Okur görüşü
"Çatışma kültürü medyanın besin kaynağı."

"Evet, çatışma kültürü gerçekten tırmanıyor. Bunu da medya bilerek destekliyor. Çünkü Türk toplumun da gerginlikten, kavgadan, ölümden, kazalardan, kandan vs.'den isterik bir zevk almaya başladı. Kimse beni yanlış anlamasın, bu insanların bilinç altına yerleşmiş bir durumdur. Böyle olmasa en çok okunan gazetelerde, TV'lerden en çok izlenen haberler bu tip haberler olmazdı. Medya da bunun farkında olduğu için sürekli bir "mahallede kavga var, koşun! " edebiyatıyla çığırtkanlık yapıyor (bazı gazeteleri tenzih ederim). Çünkü artık bu prim yapıyor. Toplum tam manasıyla bir ölü sevici, kan sevici, çatışma sevici vakası olmaya doğru hızla gidiyor...Şahsen böyle duyarlı bir yazı yazdığınız için size ayrıca teşekkür ederim…"
(Abdullah ERSÖNMEZ)

Okur görüşü
"Yazıklar olsun!"

"Sn Özadam:
Hala daha böylesi zihniyetlerin varlığı bu çağda bu dönemde nasıl olur sorusu bizleri dehşete düşürüyor. Nasıl olur da sırf annesinin sağlık durumu nedeniyle başarısız olmuş bir insan istihdam edilir. Bu ülkede sadece bu kişilerin mi sağlık sorunu var ve sadece bunlar mı ihtiyaç sahibi. Bu aileyi tanıyanlar hiçte ihtiyaç sahibi olmadığını söylüyorlar. Ailenin de ses çıkarması gerekir. MTÖ Müdürü bu ailenin haysiyetiyle nasıl oynar. Önemli olan bunun basına çıkması değil bu utanç verici durumu normal görenlerdir. Aileye geçmiş olsun diyorum. Ama bir sınav yapıldı ve sonuçlara göre hareket edilmelidir. Eğer ihtiyaca göre istihdam yapılacaksa sınav yapılmamalı ve başvuranlardan muhtar onaylı fakirlik belgesi istenmelidir. Acaba bu durum da suistimal edilebilir mi?.."
(Mehlika KIBRISLI)

Günün Fıkrası

'Temel' atma töreni!

Adamın biri bir gün Karadeniz Bölgesi'nde gezmeye gider.
Arabasıyla ilerlerken bakar bir uçurumun kenarında muhteşem bir manzara ve de bir grup yöreli davul zurna kemençe horon tepiyorlar.
Çeker arabasını ve başlar seyretmeye, ama o da ne...
Adamlar bir tur atıp geliyorlar uçurumun başına ve halayın başındakini atıyorlar aşağıya... Sonra bi tur daha ve yine bi adam aşağıya...
Turist dayanamaz yaklaşır yanlarına ve sorar:
-Kardeşim ne diye atıyorsunuz adamları aşağıya?
İçlerinden biri cevap verir:
-Haçan biz burada Temel atma töreni yapayruk.......

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları