Küçük eylemin anlamı büyüktü!

Yayın Tarihi: 05/12/09 00:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

THY çalışanları dün de maaşlarını alamadıkları için şok bir eylem gerçekleştirdi.
Küçük ve kısa süren bir eylem gibi gözüktü ama bundan çıkarılacak çok dersler de vardı.

Öncelikle çalışanlar:
Bir personel cüzdanını çıkarıp içindeki 5 TL'yi gösterdi.
O paraya bir paket sigara ya alır ya almazdı.
Bir başka personel, kredi kartların çıkarıp gösterdi.
Maaşını alamadığı için kredi kartı borçlarını da yatıramadığını, gecikmeden dolayı bunun faizlerinin kimin tarafından ödeneceğini sordu.
Bir başka çalışan, özel bir hastanede yatan mesai arkadaşlarının hastane parasını ödeyemediği için rehin kaldığını, aralarında para toplayarak arkadaşlarını taburcu ettiklerini söyledi.

Yine bir başkası kurumun ihtiyat sandığı ve sigorta kesintilerinin yapıldığı halde niçin yaklaşık bir senedir yatırımların yapılmadığını sordu.
Bunların hepsini de içimiz acıyarak dinledik ve yerden göğe kadar da hak verdik.

Sonra ilgili bakan Hasan Taçoy
geldi KTHY önüne. Yanında Turizm Bakanı Ersan Saner ve Erol Atakan ile birlikte.

Başbakan Eroğlu ve Maliye Bakanı Tatar'ın sözünü getirmişti ve salı günü herkesin maaşlarını alacağı müjdesini verdi.

Aslında bir bu bir müjde değil, geciken bir icraatın kendisiydi.
Eyleme hak verdiği halde, eleştirisi de olduğunu söyleyince buna pek mana veremedik.
Sonuçta çalışan hakkını zamanında alamamış ve bıçak kemiğe dayanınca da sokağa dökülmüştü.
Oysa çabuk unutmuştu Sayın Taçoy, daha birkaç ay evvel muhalefetteyken, her yapılan eylem yerine koşup, iktidarı eleştirdiğini.

Muhalefette oradaydı tabii ki.
Eylem ve grevlerin değişmez parti başkanı Mehmet Çakıcı bildik konuşmasını yaptı eylemcilere karşı.

Siyaset yapmaya gelmediğini belirterek başladı konuşmasına.
Güzel ve doğru da bir konuşma yaptı. Hayvancılara yardım maksadıyla dağıtılan trilyonların hesabını sordu. Devlet kaynaklarının ona buna peşkeş çekileceğine, işçinin hakkının ödenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Ana muhalefetten Özkan Yorgancıoğlu da aldı eline mikrofonu.
Beklenildiği gibi hükümete çattı, yönetmenin sorumluluk almak demek olduğunu söyledi.
O da belli ki iktidar döneminde partisinin yaptığı hataları çabuk unutmuş, muhalefet olmanın rahatlığını taşıyordu.

En anlamlı konuşma da sendika başkanı Atakan'dan geldi.
Tüm personelin sıkıntılarını kısa birkaç cümle ile aktarıp, artık bardağın taştığını ve şimdiye kadar kurumun personelin özverili çalışmalarıyla bugünlere kadar geldiğini anlattı.
Ülkeye hiçbir katkısı olmayanların kazandıkları paraları yurt dışına çıkarırken, ülke insanının son yıllarda ezilmişliğini dile getirdi.
Tüm bunları alt alta yazıp topladığımızda gerçek şudur.
KTHY, bu halkın öz malıdır ve hemen herkes kurumun ayağa kaldırılmasını istemektedir.
Ama bunun yolu da, siyaset yapmak değil, önce teşhisi bulup sonra da doğru reçetelerle, kimsenin canı yanmadan hastayı ayaklandırmaktır.


Okur mektubu

Anadolu Jet'ten şikayet var!

"Sabah 08.15'te THY markası Anadolu Jet ile Ankara'ya gidiyorum. Uçakta ilk dikkatimi çeken kabin görevlilerinin göğsünde SAGA Hava Yolları yazan isimlikler. Acaba yanlış uçağa mı bindim düşüncesi ile yandaki yolcuya sordum, doğru uçaktayız. Uçakta AJ Dergisi var, yolcu bilgilendirme kartı Boeing 737-400 SAGA uçağında olduğumuzu teyit ediyor. Eski bir uçak sanırım 90'lı yıllara ait bir uçak. Derken anonsu anlamaya çalışıyorum. THY markası Anadolu Jet adına uçan Saga Hava Yolları uçağına hoş geldiniz. Demek ki Anadolu Jet başka bir şirketten uçak ve ekip kiralayarak Ankara uçuşlarını yapıyor. Hani kutunun üzerinde Mersedes yazar ama kutuyu açınca içinden başka marka çıkar gibi bir şey. Uçak mefruşatı eski, ön sıra yolcuların önü yığma eşya dolu. Başka havayolunda böyle bir uygulamaya müsaade edildiğini, yıllardır uçarım görmedim. Neyse uçakta olan yanlış yolcunun da uçaktan inmesi ile 20 dakika gecikmeli kalktık. Havada ikram başladı, sorulunca sabah kahvesi rica ettim. Oda ne kahve yokmuş. Çay, su ve poğaça var. Çaya razı olduk. Şeffaf plastik bardakta yanarcasına çay geldi. Bardak eridi eriyecek, ağır bir plastik kokusu ile çayı yarım bıraktık. Bu tip plastik bardakların kanserojen olduğunu biliyorum ve THY dahil birçok şirket kullanmıyor. Sonuçta sağ salim Ankara'ya indik. Akşama herhalde THY markası Anadolu Jet ile uçarız düşüncesi ile Ankara'ya ayrıldık. Akşam 40 dakikalık rötar ile aynı uçak ve başka bir ekip ile karşılaştık. Kaptanın ekibe kalkış anonsu ile uçak pistte koşturmaya başladı ancak hostesler daha yerine bile oturamamıştı, o süratte hala ayaktaydılar. Uçak kalkarken zar zor yerlerine oturdular. Sağ salim kalktık ve havada ikram başladı. Bu sefer kahve var, hatta kekte var ama o kötü plastik bardaklar hala aynı. Sağ salim KKTC Ercan Havalimanı'na indik. Anons başladı. KIBRIS ERCAN meydanına hoş geldiniz. Biz KKTC'ye gelmedik mi? Neden anons böyle yapıldı anlam veremedim.
THY markası Anadolu Jet adına uçan SAGA hava yolları. Peki biz THY güvencesi ile Anadolu Jetle mi uçtuk?, yoksa kiralık kullanılan Saga Hava Yolları ile mi uçtuk. Bizim sorumluluğumuz kimde THY demi AJ'temi SAGA Hava Yolları'nda mı? Başımıza bir şey gelse sorumluluğumuzu kim üslenecek? Ben o zaman Anadolu Jet'i niye tercih edip Ankara'ya uçtum. Saygılar."

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları