Burada kazanılan, burada kalmalı!

Yayın Tarihi: 10/12/09 00:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Bizdeki ihale sisteminde bir takım arızalar olduğu kesin.

Bu nedenle yıllardan beridir devlet ihaleleri hep astronomik rakamlarla sonuçlanır ve işin sonunda devlet büyük zararlar görür.

Bazı inşaat şirketlerinin bir ittifaklarla ihaleleri sırayla aldıkları da zaten bilinmeyen bir şey değil.

Ancak tüm bunlara rağmen, burada yapılacak işlerin ihalesinin Türkiye'de açılması kadar saçma bir şey olamaz.

Böyle yapılıp da Türkiye karşıtlığı yaratılacağına, ihale sisteminin adam akıllı değiştirilip, şirketlerin kendi aralarında 'ittifak' kurması engellenmeli ve burada yapılan işlerin kazancı yine burada kalmalıdır.

Bu konuda hükümetin bir takım empozelerle ihaleleri Türkiye'de açması yerine, biraz daha dirayet gösterip kendini daha doğrusu yerli şirketlerin derdini anlatabilmesi artık kaçınılmaz bir durumdur.

Türkiye'den birileri gelip burada kazandıkları paraları giderken götürürse, ben ne anlarım o işten bu ülke insanı bir şey kazanmazsa!

Vergi konusu son günlerin gündem maddesi oldu.

Hükümet bir karar aldı ve vergi borcunu ödemeyenlere ya da ödeyemeyenlere bir fırsat daha vererek ekonominin kayıt altına girmesini istiyor.

Bu konuda da olumlu ya da olumsuz açıklamalar gecikmedi.

İş dünyasının büyük bir kısmı bu kararı desteklerken, bir kısmı ve yine bir kısım sivil toplum örgütleri buna şiddetle karşı çıktı.

Herkes kendine göre tabi ki haklı. Ama bu konuda 'siyasi' gözle değil akıl ve mantıkla çözülmelidir.

Ülkede kayıtlı şirketlerin ancak üçte biri vergi öderken, diğer üçte biri zarar göstermekte, geriye kalan üçte birlik kısım ise hiç beyanda bulunmamaktadır.

Hükümet bunlardan ne koparırsam kardır mantığı ile yola çıkmıştır ve kısmen de haklıdır.

Ancak şunu da belirtmekte yarar vardır ki, Türkiye de dahil olmak üzere tüm ülkelerde devlete vergi ödememek suç kızartıcı bir suçtur ve vergi borçluları ülkeden dışarı bile çıkamazlar.

Hükümet de böyle kuralları uygulamaya başlarsa, vergi ödemeyenlerin oranı en aza inecektir.

Ülkenin bize göre en büyük sorunlarının başında işsizlik oranının her geçen gün artması ve buna bir çözüm üretilmemesidir.

Bu konu bile 'siyaset' malzemesi yapılmakta, Merkez Bankası'nın bu konudaki açıklamaları bile her siyasi kurumlara göre kendince yorumlanmaktadır.

Hala ülkemizde özelde sektörde çalışanlar kendilerini 'işsiz' konumunda görerek, illa ki bir devlet dairesine kapağı atma yollarını aramaktadır.

Bize göre, bu konu hükümetin en büyük zaaflarından biridir ve bu konuda elle tutulur tek bir çalışma bile mevcut değildir.


Bulutoğluları için UBP'de imza kampanyası!

LTB Başkanı Cemal Bulutoğluları'nin UBP'ye kabulu için UBP içinde bir imza kampanyası başlatıldı.

UBP'ye yakın kaynaklardan gelen haberlere göre bir grup partilinin başlattığı imza kampanyasında şu ana kadar önemli sayıda imza toplanırken, kampanyanın önce Bulutoğluları'nın UBP'ye geçmesini sağlamak olduğunu daha sonra da belediye başkan adayı olarak gösterilmesini ön gördüğü söyleniyor.

Bu arada Cemal Bulutoğluları'nın da başlatılan imza kampanyasından memnuniyet duyduğunu ama asıl gözünün bir bakanlıkta olduğu söyleniyor.

UBP'de Bakanlar koalisyon istemiyor!

UBP Genel Başkanı ve Başbakan Derviş Eroğlu'nun 'koalisyona ihtiyaç yok' açıklamaları en fazla UBP'nin bakanlarının hoşuna gidiyor ve bu açıklamaya büyük destek veriliyor.

UBP için hemen tüm vekilerin bir koalisyondan yana oldukları söylenirken, tüm bakanların da bakanlık koltuğunun gidecek olmasından dolayı koalisyona şiddetle karşı çıktıkları, bu nedende koalisyonun Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra düşünülmesi gerektiğini vurguladıkları ifade ediliyor.

Talat, kazanamazsa CTP'nin başına geçecek!

Nisan ayında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bağımsız aday olmasına kesin gözle bakılan Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın seçimde kaybetmesi halinde CTP genel başkanlığına döneceği belirtiliyor.

Bu konuda seçim sonrası alternatif politikalar üreten bazı üst düzey CTP'liler parti içinde yaptıkları nabız yoklamalarında partililerin genelinin Talat'ın genel başkanlığına onay verdiklerini söylüyorlar.

Günün Fıkrası

Emeklilik

Bir adam son günlerini yaşıyormuş. Uzuvları meleklerin huzuruna çıkmışlar.

Göz saygıyla ayağa kalkmış, kibarca söze başlamış :
-Efendim... Sizden bir ricam var. Emekliye ayrılmak istiyorum. Yetmiş yıldır görmekten yoruldum...

Göz sözlerini bitirdikten sonra sırayla, kulaklar ve ayaklar söz alıp emekliliklerini istemiş. Derken arkadan çok kısık bir ses duyulmuş :
- Asil emeklilik benim hakkim!..

Melekler öfkeyle bağırmış :
- Ayağa kalkıp konuşsana saygısız...
-Ayağa kalkacak güçte olsam, emekliliğimi ister miydim hiç?..

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları