Basının hiç mi suçu yok?

Yayın Tarihi: 12/12/09 00:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Güney'de bayisi bulunan İsveç'in ünlü mobilya mağazası İKEA'nın Kuzey'de ele geçen broşürleri ansızın sorun oluverdi.

Herkes bir ağızdan feryat ediyor!

Güney'de yapılan alış verişler KKTC'yi bitirecekmiş!

Hatta burada broşür dağıtan, konunun basına yansımasından sonra korkudan elindeki broşürleri Girne limanından denize fırlatmış zavallı!

Kapılar bundan tam 6 sene önce açıldı.

Ama bizim şimdi aklımıza geldi!

Çünkü çoğumuz geleceği göremedik. Kapıların açılmasıyla Rumların akın edeceğini ve ansızın zengin olacağımızı sandık.

Aksine avucumuzu yaladık!

Rumların merakının bitmesinden sonra devlet olduklarını kanıtladılar ve buradaki satışlar şıp diye kesildi.

Sonra KKTC ekonomisini ezme operasyonu başlattılar. Hem de bunu devlet politikası haline getirerek.

Başardılar da, helal olsun!

Şimdi yayın organları özellikle hafta sonları ya da resmi tatil günleri malzeme sıkıntısı çektikler için Rumun ekonomik zaferini haber yapıyorlar.

Hem de en milliyetçi söylemlerle!

Şimdi sadece birkaç yüz tane Rum buraya kumar oynamaya geliyor ama başka alış veriş yapan kimse neredeyse yok gibi.

Ama biz, özellikle de hafta sonları oldu mu akın ediyoruz güney çarşılarına.

Bunun tabi ki bir de geçmişi var!

Daha dün gibi hatırlıyoruz çünkü…

Gazetelerde yayınlanan çarşaf çarşaf Rum alışveriş merkezlerinin ilanlarını.

Ekonomik sıkıntılardan herkes şikayet edebilir ama bazı basın organlarını buna hakkı olmadığını düşünüyoruz.

Çünkü Rum çarşılarının bizimkilerden cazip oluşunun ilk reklamını bizim gazetelerimiz yaptı!

Hatta gazete aralarında sayfalar dolusu renkli broşür dağıtanlar oldu!

Açık açık dendi ki gidin Rum çarşılarında alış veriş yapın, orada kalite var ucuzluk var!

İyi de para kazındılar bu işten…

Ama şimdi musluk aynı şekilde akmıyor.

Adamlar bu işte o kadar iyiler ki kendi reklamlarını kendileri yapıyor, tomar tomar broşür göndererek bedava reklam yapıyorlar!

Onun için herkesin ağlamaya hakkı olabilir ama basının asla!

Üç kuruş kazanmak için Rumun reklamını yapanlar bu işin ilk suçluları çünkü.

Onun için hiç ağlamasınlar sızlamasınlar!

Şimdi geçmişte yapılan hataların, aç gözlülüğün, çabuk zendin olma hırsının bedelini hep birlikte toplum olarak ödüyoruz.

Herkes şimdi uyandı ve tehlikeyi artık ensemizde hissetmeye başladık.

Her kafadan bir ses çıkıyor ama hala bu konuda bir devlet politikamız bile yok!

Canı yanan feryadı basıyor ama nafile!

Düşünün bir kere Rum niçin bizim taraftan alış veriş yapmıyor!

Niçin buradan iki kilo balık götürdüğünde binlerce lira ceza ödüyor, hatta hapis yatıyor.

Tabi ki bir devlet politikaları olduğu için!

Belki insanlık dışı bir şey olabilir ama, işe yarıyor işte.

Biz de onlar gibi düşünmedikçe, bireysel değil de toplumsal projeler üretmedikçe bu günleri bile arayacak noktalara gelebiliriz.

Artık bu işin şaka kaldırır yanı kalmamıştır!

Atış günleri trafik keşmekeşi!

Şikayet Alevkayası yolunu kullananlardan geldi.

Aslında çok küçük bir problem.

Bu yolu kullanan sürücüler atış günlerinde o yolu kullanamıyor.

Şikayet söz konusu ise, yolun yanlış bir yerde kesilerek sürücülerin geri gönderilmesi.

Bu yolu kullananlar atış günlerinde Başpınar kavşağında yolun kesilmesini ve gidecekleri yere başka yoldan gitmelerini istiyorlar.

Zira, birkaç kilometre ileride kireç ocağının olduğu kavşakta kesilen yola kadar gidenler geri dönmek zorunda kalıyor ve kilometrelerce mesafe kat ediyorlar.

Askeri yetkililerden ricada bulundular.

Küçük bir ayrıntı ile hiçbir sorunun yaşanmayacağını ifade ettiler.

Yetkililerin konuya hassasiyetle yaklaşacaklarından hiç kuşkumuz yok.

Günün Fıkrası

Bunak

Adamın biri evlenmeye karar vermiş ama yaşı 75. Kız'da 22.
Çocukları, torunları evlenmesin diye adamı ikna etmeye çalışmışlar;

- ''Babacım bak yaşın ilerledi. Kalbin dayanmaz'' demiş.
Ama adamı ikna ne mümkün. Kimseyi dinlememiş. Kızla evlenmişler. Gerdek gecesi olmuş, sabah olmuş, derken saat öğleni bulmuş, yeni evlilerden hala ses seda çıkmıyormuş.
Aradan birkaç saat geçtikten sonra kapı açılmış ve kız bitkin bir vaziyette dışarıya çıkmış.

Yaşlı adamın oğlu hemen koşmuş ve endişe ile sormuş;
- ''Neler oldu? Babam iyi mi?''

Kız;
- ''Evet çok iyi idi" demiş. "Ben yoruldum da. biraz mola verdik''... diye ilave etmiş.

Çocuk;
- ''Allah Allah! 75 yaşında bir adam, nasıl oluyor da bu kadar aktif olabiliyor?''

Kız;
- ''Yok canım Aktif değil, adam bunak yapıyor unutuyor, yapıyor unutuyor!''

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları