Sayın Talat, bayraklarımız "hilkat garibesi" mi?

Yayın Tarihi: 24/12/09 00:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Kanlı Noel'in yıl dönümü olan Şehitler Haftası nedeniyle Kıbrıslı Türkler hassas günler yaşıyor.Üzerinden çok yıllar geçti ama yaralar hala dün gibi sızlıyor ve katliamlar göz önünden gitmiyor.

Bu hassas günlerde Rum'un en uzlaşıcı lideri Hristofyas Beşparmaklar'daki dev Türk bayrakları için "hilkat garibesi" ifadesini kullanıyor.
Hem de görüşmelerin hızla devam ettiği bir dönemde!
Bu konuşmayı askerin filarmoni orkestrasını dinledikten sonra yapıyor.
Yani milli duyguları kabarıyor.

Normal şartlarda böyle bir tanımlamadan sonra iki lider arasındaki görüşmelerin "şıp" diye kesilmesi gerekir.
Çünkü biri, diğerinin milli ve manevi değerleri ile dalga geçip, aslında görüşmelerin çok da önemli bir süreç olmadığını anlatmaya çalışıyor.
Ya da tahrik edip, karşısındakini masadan kaçırmaya çalışıyor.
Sayın Talat bunun farkında ve aslında görüşmelerin çözümle sonuçlanmayacağını iyi biliyor.
Biliyor ama masadan kaçmanın da getireceği olumsuzlukların da farkında.
Hristofyas'ın bu açıklamalarından sonra dünyanın en iyi planını Kıbrıs Türkü'nün önüne koysalar, asla "evet" demez!
Çünkü karşıdaki zihniyet, geçmişte neyse şimdi de o. Yani Haçlı zihniyeti!
Fener Rum Patriği Bartholomeos'un, İstanbul'da başka Yunanistan'da başka havadan yaptığı açıklamaları hatırlayalım.
İstanbul'da tüm şirinliğini esirgemeyen patrik efendi Yunanistan'a gidince "Kendimi çarmıha gerilmiş gibi hissediyorum" diyor!
O da haçlı zihniyetine takılmış kalmış aslında.
Din adamlığı filan da palavra!
Hristofyas'ın da Beşparmaklar'daki Türk bayraklarından rahatsızlığı aynen patrik efendinin duygularından kaynaklanıyor.
Hristofyas, Türk bayraklarını hilkat garibesine benzetiyor ama aslında o da "ben de çarmıha gerilmiş gibiyim" mesajı veriyor!
Ve biz bu şartlarda hala çözümün çok yakın olacağına inandırılmaya çalışıyoruz.
Şimdi bizim gözümüz bir kez daha Sayın Talat'da.
Türk bayraklarına "hilkat garibesi" diyen yoldaş Hristofyas'a gerekli cevabı verecek mi yoksa onu kızdırmamak için ağzını bile açmayacak mı?
Talat'ın milli günlerde yaptığı konuşmalarda dün gibi kulaklarımızı çınlatıyor.
Hele de KKTC'nin çok daha iyi yerlerde olması için mücadele verdiklerini söyleyen açıklaması beynimize kalın çizgilerle kazındı.
Aynı tas aynı hamam zihniyetinin bir adım bile gerilemediği komşu ile bundan böyle nasıl bir politika izleyecek karar kendisinin.
Ama bilmesi gereken, bu politikaların kendisinin siyasi geleceğini çok yakından ilgilendiriyor olması!
Umarız mesajı almıştır.

Eroğlu, "KKTC vizyonu" ile hazırlanıyor

UBP Genel Başkanı Başbakan Derviş Eroğlu'nun nisan ayında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olacağının yeni yıl mesajında resmen açıklayacağı söyleniyor.

UBP'ye yakın kaynaklardan gelen duyumlara göre, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için tüm hazırlıkların yapıldığı ve dev organizasyonların düzenleneceği propaganda çalışmalarında da KKTC temasının ön planda olacağı ve KKTC'nin tanıtılması için çeşitli proje ve açılımların yapılacağı ifade ediliyor.

Yine UBP'ye yakın kaynaklardan alınan bilgilere göre Eroğlu'nun seçim çalışmalarını Türkiye'den gelecek iki profesyonel şirket yönetecek.

GÜNÜN FIKRASI

Kızılderili

Kış başlamak üzeredir. Kızılderili topluluğu şefin etrafına toplanmış, kışın sert mi yoksa yumuşak mı geçeceğini öğrenmek isterler.
Geleneksel yeteneklerini dedelerinden bu yana çoktan kaybetmiş bulunan şef işi sağlama almak için kışın sert geçeceğini ve mümkün olduğunca fazla odun toplamalarını söyler kabilesine.
Akıllı bir adam olan şef birkaç gün sonra yakınlardaki meteoroloji istasyonuna telefon eder: "Bu kış soğuk mu geçecek sizce?" Meteorolog cevap verir: "Evet, oldukça sert geçeceğe benziyor." Bu cevabı alan şef derhal kabilesine döner ve kışın çok sert geçeceğini, daha çok odun parçası toplamaları gerektiğini söyler.
Bir süre sonra meteoroloji istasyonunu tekrar arar ve sorar: "Kış hala soğuk mu geçeceğe benziyor?." "Evet" der karşıdaki: "Oldukça soğuk geçeceğe benziyor." Şef kabilesine döner ve sadece odunları değil bulabildikleri her çalı çırpıyı toplamalarını ister.
Birkaç gün sonra meteoroloji istasyonunu tekrar arar: "Kışın sert geçeceğinden gerçekten emin misiniz?" diye sorar. Adam: "Kesinlikle. Bugüne dek yaşanan en sert kışlardan birini yaşayacağız gibi görünüyor."
" Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz ?" diye sorar şef.
Meteorolog yanıtlar:
"Kızılderililer çılgınlar gibi odun topluyor!"

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları