Yeni yıldan beklentilerimiz çok! (2)

Yayın Tarihi: 30/12/09 00:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Bin dokun bin ah işit gibi oldu dün.
Şans oyunları altında, demek ki bir çok vatandaşımızın derdi büyükmüş
Sayısız telefon ve elektronik posta aldık.

Arayan vatandaşlar ya kendi ailelerinden, ya da konu komşudan, akrabadan örnekler vererek casıno ve bet salonlarının nasıl da masum görünen, ama bir şeytandan farksız olduklarını irdelediler.

Bir çok ailenin ya bittiğini ya da bitme noktasına geldiğini ifade ederek, yeni yılda bu soruna mutlak bir çözüm üretilmesini istediler.

Hacizlerin, çek yasaklarının, intiharların çoğunun kumar yüzünden borç batağına düşenlerin oluşturduğunu kaydettiler.

…

Yeni yıldan beklentimiz sadece bunlar değil.
Bizim en büyük sorunlarımızın başında ülke insanlarının arasındaki adaletsizlik, eşitsizlik ve bundan dolayı duyulan sıkıntılar geliyor.
Ülke resmen ikiye bölünmüş. Bir yanda mutlu bir azınlık, diğer tarafta mutsuz bir çoğunluk.

İkisinin arasındaki uçurum gün geçtikçe büyüyor.
Bir kesim binecek bisiklet bile bulamazken, ya da aracına benzin parası alamayacak durumdayken, diğer bir kesimin sefahat içinde yüzüp toplun genelinden soyutlanmış olarak yaşaması.

Oysa aynı havayı soluyorlar, aynı yollarda yürüyorlar, aynı suyu içiyorlar ama, apayrı bir dünyaları var toplumda yaşayan insanlarımızın.

…

Kamu çalışanı ile özel sektör arasındaki uçurum da can sıkıyor.
Bir ailede iki kişi kamuda görev alıp yeni yıl dolayısıyla bir eve 13. Maaşlar da dahil 20 bin TL'ye yakın para girerken, bir diğer evde özel sektörde çalışan karı koca ancak toplam 2 bin TL dolayında para alıyor ve bu da adaletsiz, eşit olmayan bir düzenin en iyi göstergesi.

Yeni yıla yeni arabalarla, yeni giysilerle milyarlar değerindeki lüks eğlence yerlerinde girmek isteyenler bir yanda, yeni yılda çocuğuna bir oyuncak bile alamayacak durumda olanlar, sadece mütevazi bir ekmek tokluğuna çalışanlar diğer yanda.

…

Ülkemizde kamu çalışanlarına siyaset yasak. Ama sözde yasak!
Bizde aksine kamu çalışanları siyasetin göbeğinde dururken, kamuda çalışmayanların ne siyasette başarılı olma şansları var ne de, eğer seçimlere girdikleri taktirde kaybettiği anda yaşama şansları!
Siyasete giren ama kazanamayan kamu çalışanlarının hayatlarında bir değişik olmazken ve işe kaldıkları yerden devam ederken, özel sektör insanının böyle bir lüksü yok.

Eğer kazanırlarsa ne ala, ama kazanamayıp siyaset dışı kalınca ne işlerini sürdürme şansları kalıyor ne de nefes alma hakları.
Bu yüzden yeni yıldan beklentilerimiz çok fazla!
Aynı topraklarda yaşayan ama eşit şartlarda olmayan binlerce insanımız var.
Yeni yılla birlikte bütün bu sorunlar çözülür mü, eşitlik, adalet ve hukuk şahlanır mı biraz zor bir ihtimal ama, bunlar çoğu insanımızın yaşadığı olumsuzluklar, söylemek isteyip de söyleyemedikleri, sadece akılarından geçirip ah çektiği konular.

Okur görüşü:

"KKTC'den vaz mı geçtik?"

Aşağıdaki okur mektubu Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı Hasan Taçoy'a ithaf edilerek yazılmış. Yazının altında dağıtımının Başbakan Eroğlu'na ve bana yapıldığı belirtiliyor. Yazı aynen şöyle;

"Sayın Bakan, Posta Dairesi'nin sitesini ziyaret ederken 2010 yılı pul programını gördüm ve şok oldum. Artık KKTC'den vaz mı geçtik yoksa?

Yeni müdür gizlemeye çalıştığı görüşleri(tek devlet-tek halk-tek egemenlik) doğrultusunda mı bir program hazırladı?

Bu yanlış sizden onay almadı mı?
Programın beşinci sırasında "Kıbrıs'a sefer yapar gemiler" başlığı altında Rum kesimine giden ihtişamlı gemileri mi pul yapacak?

Bildiğim kadarıyla bu program dört bir taraga yollanır. Bunu alan ve okuyanlar bizim dört elle savunduğumuz, olmazsa olmazlarımıza nasıl inansınlar?

Bu yanlışlıktan dolayı müdürü kınıyorum. Pulun başlığı Kıbrıs yerine KKTC olarak değişmeli ve KKTC'ye sefer yapan gemilerin resimleri olmalı. Saygılar..."

Günün Fıkrası

Evlilik

Yeni evli genç çift, düğün gecesi balayı suitlerine çıkmışlar.. Yatağa girmek icin hazırlanırken genç adam pantalonunu çıkarıp kadının önüne atıvermiş:

- Şunu bi giysene...
Kadın giymeye çalışmış ama pantalon kadına en az 2 beden büyük, tabi giyememiş..

- "Olmuyor işte, ben senin pantalonunu nasıl giyeyim..." demiş...

Bunun üzerine adam sırıtmış:
- "Evet işte anlaman gereken budur karıcığım, sen benim pantalonumu giyemezsin ve benim yerime evin reisi olamazsın."

Kadın bunun üzerine adama bakmış bakmış, sonra çıkarmış külodunu adamın suratına fırlatmış:

- "Sen şunu bi giysene."
Adam kadının minicik külodunu giymeye çalışmış ama dizlerine kadar bile çekememiş, "ben bunun içine giremem" diye söylenmiş.

Bunun uzerine kadın;
- "Evet işte anlaman gereken budur kocacığım, giremezsin." demiş, "ve az onceki tavrın değişene kadar da hayatta giremeyeceksin."

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları