Ders alırsak ne ala!

Yayın Tarihi: 20/01/10 00:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Çok değil dört ay kadar önceydi;
Hep birlikte televizyon ekranları karşısına oturup İstanbul'da yaşanan sel felaketini izledik, rahat koltuklarımızın üstünde.

Yağmurla başlayan sel baskınında toplam 30 kişi hayatını kaybetmiş, bir van aracın içinde 7 kadın işçi pisi pisine boğularak ölmüş, biz de sanki de macera filmi izler gibi heyecan duymuştuk.

Çünkü böyle bir felaket 17 Ağustos depreminden sonra Türkiye'de yaşanan en önemli doğal afet olayını teşkil ediyordu.

Şimdi bu olayın çok benzerini yaşıyoruz.

Tek tesellimiz bizde can kaybının yaşanmamış olmasıdır.

…

Yaşananlar tabi ki insanların elinde olmayan bir doğa olayıdır.
Bu olaydan sonra bir kez daha anladık ki, insanoğlunun gücü, teknolojisi ne olursa olsun doğanın gücüne hala erişememişiz, erişmemiz de mümkün değil.

Ya da buna doğanın intikamı da diyebilirsiniz.

Örneğin Haiti'de geçen hafta yaşanan deprem.

500 binden fazla insanın depremde hayatını kaybettiği konuşuluyor.
Ve doğa olaylarının karşısında insanoğlunun aciz kalışını izliyoruz her bir olaydı.

Şükür ki biz de can kaybı olmaması en büyük tesellimiz.

Ama şu da vardır ki dünyanın neresinde olursa olsun bu olayları sadece televizyon karşısında izlemek değil, bu olaylardan dersler de çıkarmak, önlem almak toplum olarak zarar görenlere sahip çıkmak çok önemli.

…

Şimdi hükümetimiz başta olmak üzere hepimizi büyük bir sınav bekliyor.
Hükümet yetkilileri dün devletin afetzedelerin arkasında olduğunu açıklayıp bölgede bakanlar kurulu toplantısı yaparak bölge halkına büyük moral vermiştir, yine muhalefetin olayı siyasi boyutlara taşımaması da örnek bir davranış olmuştur.

Devletin bölge insanının yaralarını en hızlı bir şekilde sarması, meydana gelen zararları anında telafi etmesi insanımızın devletine olan inancını da tazeleyecektir.

Aksi halde verilen sözler tutulmazsa, malından olan insanımıza devlet eli uzatılmazsa bu da halkın vicdanında yargılanacaktır.

…

Hakkını vermek lazım KKTC'nin büyük bir bölümü yaşanan felaketi BRT ekranlarından izlemiştir.

KKTC televizyonculuk tarihinde tabi ki imkanlarının da bol olması sebebiyle BRT hiçbir Türkiye kanalını aratmayacak kadar özverili bir çalışma ile olayları an be an izleyiciye aktararak bu alanda devrim niteliğinde bir başarının altına imzasını atarak halkın büyük taktirini almıştır.

Bu nedenle başka genel müdür Özer Kanlı olmak üzere tüm meslektaşlarımızı yürekten kutluyoruz.

UBP'de 'Akın Aktunç' sesleri...

UBP bir yandan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlık yaparken bir yandan da yerel seçim çalışmalarına devam ediyor.

Amiral gemisi olarak bilinen Lefkoşa'yı Haziran ayında yapılacak yerel seçimlerde geri almak isteyen partililer şimdi de Akın Aktunç ismi üzerinde kulisler yapmaya başladı.

Yıllardır Lefkoşa Belediyesi'nde meclis üyeliği yapan ve 2000 yılında da DP'den belediye başkanlığına aday olan Akın Aktunç'un UBP'ye geçtikten sonra 19 Nisan seçimlerinde performansı ve başarısı kendisini aday adayları arasına sokuyor ve şansı her geçen gün artıyor.

Gökmen: Hiç birimiz masum değiliz!

Geçmiş dönemlerde Spor ve Çevre Bakanlığı görevlerinde de bulunan ÖRP İskele milletvekili Mustafa Gökmen KKTC'de siyaset yapan hiçbir siyasetçinin temiz ve masum olmadığını söyledi.

Ülkenin küçük olması nedeniyle dost ahbap ilişkilerinin güçlü olduğunu belirten Gökmen bu nedenle Başbakanlık Denetleme Kurulu'nun işlevine inanmadığını ve bu kuruldan bir beklentisinin olmadığını ifade etti. Bu kurul sayesinde ülke iç huzurunun da bozulacağını iddia etti.

Günün Fıkrası

Bir an önce!

Temel 20 senedir Almanya'da yaşıyormuş.

Bir gün göçmen bürosuna gidip Almanya'dan kesin dönüş yapacağını söylemiş.

Göçmen bürosundaki Almanlar Temel'i tanıyorlar, seviyorlarmış.
Sormuşlar ;

-"Niye dönüyorsun" diye.

Temel "homoseksüeller yüzünden" demiş.

Bürodakiler şaşırmış;

-"Seni rahatsız filan ediyorlarsa hemen bir şikayette bulun, gereğini yaparız.

Buradan bu yüzden ayrılmana değmez" demişler.

Temel "beni rahatsız etmiyorlar" demiş.

Bürodakiler yine şaşırmış:

-"Peki neden gidiyorsun?"

Temel cevaplamış: "Burada 20 yıl önce homoseksüellik yasaktı, 10 yıl önce serbest oldu, 5 yıl önce de evlenmelerine izin çıktı. Homoseksüellik zorunlu olmadan dönmek istiyorum."

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları