Baraj kapağınız batsın sizin!

Yayın Tarihi: 23/01/10 09:24
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Ülkemizde insani ve vicdani bir olay yaşanırken siyasilerin bundan rant elde etme çabaları, vatandaşın sadece siyasetten soğumasına neden olmuyor, beraberinde bir öfke selini de getiriyor.

Memleketin bir bölgesinde doğal afet yaşanmış, insanlar çamura batmış, yardım eli beklerken siyasetteki kör dövüşün devam ettiğini görmek insanın içini acıtıyor, lanet olsun böyle siyasete de siyasetçilere de dedirtiyor.

Bir baraj kapağı meselesidir gidiyor, bilen de konuşuyor bilmeyen de!

Olay yerine değil afet sonrası hayatında gitmeyen siyasiler bunu siyasi bir mesele haline getirirken, doğal olarak vatandaş da bundan etkileniyor ve yanlış yönlendirmelerin kurbanı olup birbirine düşüyor.

Ortada bir afet sonucu vardır, mağdur olanlar, devletin ve tüm halkın desteğine muhtaç kalan insanlarımız vardır.

Allah korusun bu afetten birkaç can kaybımız olsa demek ki önce iç savaş çıkacaktı sonra Rumlar'a savaş ilan edip birbirimize girecektik.

…

Biz altını çizerek iddia ediyoruz;

Kıbrıs sorununun aklı selim bir şekilde çözülmesinin ilk sınavı içerideki huzur ortamını yaratmaktan geçmektedir.

Ülkede siyasetçilerin fikir ayrılıklarının vatandaşa da yansıması ve ülkenin çözüm isteyenler ve istemeyenler diye ikiye bölünmesi masanın diğer ucundaki Hristofyas'ı fazlasıyla memnun eden bir ortamdır.

Ortaya konulacak çözüm planı ne olursa olsun, çözümün ana hatlarına, neler getirip neler götürdüğüne bakılma şansı bu ortamda mümkün değildir.

Eğer böyle bir gün referandum gerçek olursa, biz bir kez daha birbirimizi sırf görüş farklılıklarından dolayı suçlayıp, kargaşa ortamı içinde olduğumuz müddetçe, bu komşunun işine gelecek, Hristofyas içinden kıs-kıs gülüp 'yiyin birbirinizi' diyecektir.

…

Ülkede başka mesele yokmuş gibi, Rumun olup olmadığı bile bilenmeden tartışılan baraj kapağı komediden başka bir şey değildir.

Eğer bu devlet gelen suların nereden geldiğine bile kesin bir kanıya varamıyorsa vay bu devletin haline demek kimsenin gücüne gitmesin.

Rumun barajının kapağı ile uğraşacağımıza toplum olarak bir bütün olup halkın dikkatini afetzedelere yardım yapmaya çekmek yerine birbirine düşmesini sağlayacak açıklamalar yapmak tüm siyasilerimiz için de etik olmadığı gibi, toplumsal barışa dinamit koymakla eş değerdir.

Bırakın Rumu da barajının kapağını da!

Afet hallerinde bile düşmanlık kimsenin işine yaramaz.

Kamuoyunun büyük bir kesiminin de bu düşüncede olduğundan adım gibi eminim…

İki AK Parti'li vekil KKTC'de sondaj yapıyor!

Seçim sürecine giren KKTC'de Türkiyeli siyasilerin de ilgileri her geçen gün artmaya devam ediyor.

AKP'li iki milletvekili önceki gün Pegasus uçağı ile KKTC'ye gelerek resmi olmayan bir takım ziyaretlerde bulunup halkın seçim tansiyonunu ölçmeye başladı.

İki vekilin iki gün boyunca özellikle Mağusa ve Karpaz'da bir takım kişilerle görüşüp kıbrıs sorunu görüşmeleri ve seçimler hakkında bilgi aldıkları söyleniyor.


Okur görüşü

"Tapu memurları ve veterinerler"


Sayın Özadam,

Aşağıda değineceğim bazı hususların sizin tarafınızdan da gündeme getirilmesi ile belki çözülebileceğini umuyorum.

1. Bildiğiniz gibi bu ülkede tapu ölçümleri ya devletin lisans verdiği özel ölçüm firmaları ya tapu dairelerine yapılan resmi müracaat ki bu durumda en az 1 yıl beklemeniz lazım ya da tapu memurlarına mesai saatlerinde 100 TL ödeyerek yapılıyor. dikkatinizi çekerim mesai saatlerinde gelen tapu memurları her ölçüm için 100 TL alıyorlar. ve neticede bu ölçüm de aslında gayrı resmi oluyor. Bu trajikomik durum nasıl oluyor da kimsenin umurunda olmuyor anlamak mümkün değil.

2. Aynı şekilde devlet memuru olarak çalışan veterinerler de mesai saatlerinde yaptıkları muayenelerden de ayrı ücret alıyorlar. ve kimse bunu sorgulamıyor. Hem maaş hem mesai saatinde elde edilen vergisiz kazanç . Allah aşkına bu çarpıklıklar bu ülkede ne zaman son bulacak...

Yukarıdaki örnekler gibi başkalarının da olduğuna eminim ama benim aklıma gelenler bunlar.

Saygılarımla
(İsmi mahfuz)

Günün Fıkrası

Daha ileri

Temel nişanlısı Fadime'yi gezdirmek için arabasına bindirir.

Vitese atarken, eli hafif yollu nişanlısının bacağına değer. Fadime kıpkırmızı kesilir..

Bir süre sonra evlenirler ve balayına çıkarlar.

Bodrum'da otelin önüne gelince Temel kontağı kapatır El frenini çekerken, eli yine Fadime'nin bacağına değer. Fadime yine kızarır ve Temel'e;

"Ula artuk evlenduk, daha ileri gidebilursun" der..

Temel arabayı çalıştırır ve Kuşadası'na doğru yola koyulurlar…

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları