Bel altına dikkat!

Yayın Tarihi: 28/01/10 07:08
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Önceki gün akşam UBP'liler dünkü büyük törene hazırlanırken ve canlı yayınlar için çalışırken, siyasi kulislerde fısıltı gazeteleri devredeydi ve Eroğlu'nun aday olmayacağı dedikoduları yayıldı.

O akşam onlarca telefon da bize geldi ve tanıdık tanımadık kişiler oyalın doğruluğunu teyit etmeye çalıştı.

Bizim de içimize bir kurt düştü ve sarıldık telefonlara.

Birkaç bakanı arayıp da telefonlarının kapalı olduğunu görünce, kuşkularımız çok daha arttı ve telefon trafiğini sürdürmeye devam ettik.

Sonuçta Genel sekreter İrsen Küçük'ü yakaladık ve sokakta dolaşan dedikoduları sorduk, 'Derviş bey aday olmuyor mu" diye!

Hiç şaşırmadı bu habere, "daha neler göreceğiz bakalım" diye sitem bile etti.

Ama, artık okun yaydan çıktığını ve geri dönüşü olmayan bir sürecin de başladığını, Eroğlu'nun adaylığının kesin olduğunu söyledi.

…

Artık hepimiz aynı kanattayız ki, Cumhurbaşkanlığı seçimleri bir meydan muhaberesi şeklinde geçecek.

Bunu pasaportlarla ilgili yazımızda da vurgulamıştık.

Bu seçimlerde bel altı konular çok olacak ve siyasi görüşler, çözüm şekilleri ve önerilerinden çok özel konulara girilecek, bu konuda haberler yayınlandıkça belki de bir kez daha siyasete lanet edeceğiz.

Oysa altı üstü bir Cumhurbaşkanlığı seçimi bu, sonunda ne dünyayı kazanana verecekler, ne de kaybeden dünyayı kaybedecek.

Kıbrıs sorunu elbette çok önemli ve artık çözülmesi ya da alternatif başka yıllar denenmesi zamanı geldi ama hepimiz biliyoruz ki, yıllar öncesinden Dr. Fazıl Küçük'ün de dediği gibi bu sorun Türkiyesiz asla çözülmeyecek ve kim seçilirse seçilsin, Türkiye ile birliktelik ve dayanışma içinde olacak.

…

Adaylığını ilk açıklayan dün Eroğlu oldu.

Minik bir kamuoyu yoklaması yaptığımızda vatandaşın geneli Eroğlu'nun yarışta bir adım önde olduğunu kabul ediyor.

Eroğlu'nun şimdilik rüzgarı arkasına aldığı ve gayet emin adımlarla hedefe doğru gittiği görülüyor.

Elbette daha köprünün altından çok sular akacak ve bir çok yeni gelişme seçimin kaderini etkileyebilecek ama, bu işin ilk turdan biteceğine de doğrusu inanmıyoruz.

Burada Eroğlu'nun büyük hatası seçimlerin ikinci turuna taşınmasına neden olacaktır.

Eğer, Eroğlu ve UBP sağdaki partilerin 'bağımsız aday çık destekleyelim' çağrısına olumlu yanıt verseydi ve DP ile ÖRP'yi de arkasına alsaldı ilk turda kazanacağı için bahse bile girerdik.

Şimdi bu iki partinin oyları ikinci turda belirleyici olabilecektir ve bunun da Eroğlu'na çok yaramayacağını şimdiden söyleyebiliriz.

…

Eroğlu'nun dünkü konuşmasında bize göre en dikkat çekici nokta görüşmelerin meclis ile birlikte ortak yürütüleceğini söylemesi oldu.

Çünkü Talat'ın bu konuda hep bir yanı eksik kaldı ve 'ben bilirim-ben yaparım' mantığıyla hareket ederek karşısına büyük bir muhalefet aldığı gün gibi ortada.

Eroğlu eğer kazanır ve görüşmeleri de Meclis paralelinde sürdürürse, ayrı çizgide olan siyasi partilerin en azından Kıbrıs sorunu konusunda ortak paydada buluşabilmesi olanağı da doğacak ve daha sağlıklı bir çözüm olma ihtimali doğacaktır.

…

Sonuçta bu yarışta kim kazanırsa kazansın, tüm Kıbrıs Türkünün Cumhurbaşkanı olacaktır ve halkın tümünü kucaklama mecburiyeti olacaktır.
Seçim propaganda döneminde ortaya atılacak iddialar bizim duyumlarımıza göre iç barış ve huzuru kaçıracak niteliktedir ve bunun mutlak suretle önüne geçmek de yine Eroğlu ile Talat'a düşmektedir.

Hatta seçim yarışı kızışmadan aralarında anlaşıp bir centilmenlik protokolü imzalayıp bu tehlikeyi ortadan kaldırmak da kendi ellerindedir.

Hastaneden yine şikayet!

Dün iki ayrı okur aradı hastane şikayetlerini bildirmek için;

İlki rontgen servisindendi, servisin niçin saat 11.00'de hizmete başladığını sordu!

Rontgen servisinde görevli teknisyenin saat 10.55'de görev geldiğini ve 11.15'de görev yerinden ayrıldığını söyledi.

Bir başka okur da kan tahlili için sabahın erken saatlerinde gittiği hastanenin bodrum katından aradı.

"Elim ayağım her yanım dondu" diye başladı kızgın sözlerle, hava sıcaklığının bodrumda sıfır dolaylarında olduğunu iddia etti.

Şimdi top hastane yönetiminde!

Devletin, halkın hizmetinde olduğunu göstermeleri çağrısında bulunuyoruz.

Günün Fıkrası

Azrail hatası…

Kadının biri, 46 yaşındayken kalp krizi geçiriyor ve hastaneye kaldırılıyor. Ameliyat masasındayken, ölüme yakın, birden bir Hayal görüyor.

Azraili görüyor ve soruyor: "Benim saatim geldi mi?"

Azrail cevap veriyor:

"Hayır, senin daha 43 sene, 2 ay ve de 8 günün var".

Narkozdan uyandığında, estetik yaptırmaya karar veriyor. Yüzünü gerdirttiriyor, dudaklarını doldurtturuyor vede göğüslerini düzelttiriyor.

Kısacası: "Yeniden doğmuş gibi"

Daha uzun bir süre yaşayacağını bildiği için şimdi, o kadar ameliyatın değdiğini düşünüyor. Sonra ameliyattan sonra hastaneden tamamen yeni bir insan gibi çıkıyor. Tam karşıdan karşıya geçiyor ki, ambülans çarpıyor.

Ölüyor.

Cenette Azrail'e soruyor:

"40 seneden daha fazla yaşayacağımı sanıyordum! Neden o zaman bana o ambülansın çarpmasını sağlayıp, Beni öldürttün?"

Azrail cevap veriyor:

"Kız, ben seni tanıyamadım"

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları