Yapanın yanına kalma düzeni!

Yayın Tarihi: 06/03/10 07:38
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Memleketteki düzenden memnun olan neredeyse tek bir kişi yok.

Herkes bir şeylerden şikayetçi, dertli ve tasalı! Lafa gelince de herkes konuşurken icraata gelince derin bir sessizlik hakim. Siyasi partiler de, sivil toplum örgütleri de, hatta devletin hak hukuk arayıcı organları bile inanılmaz olaylar karşısında gerekeni yapmıyor ve bir takım olayların hasır altı edilmesine neden oluyorlar.

Lefkoşa Hastanesi'nde yaşanan son olaylar en yeni örnek. Bir çok iddia var ortada! Hadi mala gelen zarar ziyanı geçtik, ihmalkarlık nedeniyle ölen canlar konuşuluyor. Tamam, bazı yetkililer konu ile kendilerince açıklama yaptılar ama bunlara inanmayan büyük bir kesim var ortada! İnsanların çoğu artık buradaki bazı ölümlerin ihmalkarlık nedeniyle gerçekleştiğine inanıyor. Ama işte asıl sorun konuların sadece sözde kalıp yeteri kadar bu olayla ilgili araştırma ve incelemenin yapılmaması!

Belli ki bir ihmalkarlık varsa da her zaman olduğu gibi yapanın yanına kalacak ve eğer suçlu varsa bunun cezasını çekmeyecek. İhmal ve vurdumduymazlık eğer gerçekten de 7 can mal olduysa, bunun hesabının sorulması için niçin bu kadar sus pus oluyoruz ki, belli bağımsız organlar. Ölen öldü kalan sağlar bizim deyip yutacak mıyız bu olayı yine? Örneğin Dipkarpaz halkı geçenlerde ölen 4 yaşındaki minik çocuğun da ihmalkarlık nedeniyle güme gittiğine inanıyor, bunu niçin açıklama yapıp sesini duyurmaya çağırıyor. Bu olay da mı araştırma ve soruşturma yapmaya değmez bir olay! Eğer gerçekten de sırf üç kuruşluk mesai ödememek için bir minik can yollarda hayatını yitirdiyse bu devletin tek bir kurumu ortaya çıkıp da bunun hesabını sormayacak mı suçlulardan? Yine hükümetin geçmiş hükümet dönemindeki suçlamaları aklımıza geliyor… Hani kurulan yeni birimlerle devleti ve halkı çalanlar, yolsuzluk yapanlar, yetimin parasını hortumlayanlar ifşa edilip bütün bunlardan hesap sorulacaktı?

Şimdiye dek hangi konunun üzerine ciddi bir şekilde gidildi, hangi yolsuzluk olayı sonuçlandı ve suçlular cezalandırıldı?

Maalesef, düzen yapanın yanına kalma düzeni… Böyle gelmiş böyle gitmemeli ama gizde gitmeye devam ediyor!



Okur Görüşleri:

"KTHY'nin rekabet gücü yok!"

"Değişen bir şey yok anlaşılan.2006 yılı sonunda ekonomik gerekçeler gösterilerek Türkiye'de 100'den fazla personel işten çıkarıldı.Kıstas neydi.Arkası olmayanlar önden buyursun.Kıdemmiş, liyakatmış, tecrübeymiş,bilgiymiş hak getire. Babası, annesi,teyzesi,abisi bilumum akrabası müdür olan yada müdür adamları olanlar kollanarak arkası olmayanlar kapı önüne kondu.Sonra ne oldu çıkarılan personelden fazlası Kıbrıs"ta işe alındı.KİT olmasının verdiği günü kurtarma politikaları ile gelinen noktada KTHY batma noktasına geldi.Artık bu saatten sonra istenmese de çıkışların olması kaçınılmaz.Çünkü Kıbrıs parkurunda KTHY artık tekel değil.Çok güçlü rakipleri var.Bu hantal yapısı rekabet etme şansı yok…"


"Başa gelen yönetimlerin havayolunu politik olarak kullandıkları için kadro bu kadar şiştiği bir kesin. Çıkarılma kriterleri nedir? Neyi kime göre çıkarıyorlar. Nedense sonradan torpilli girip arkası sağlam olanlar hala çalışıyor? Neden arkasında kimse olmayanlara ihbar kağıtları gitti? Çıkartma kararı ne kadar adil ellerini vicdanlarına koysunlar. Nasıl yönettilerse işten çıkarma işini de o şekil yapıyorlar. Her ofiste 1 müdür varken bazı yerlerde 2 müdür var yada kadrolar normalden fazla dolu. Bazı gereksiz bölümler hala dolu gerekli olunan yerden personel çıkartıyorlar. Böyle afaki bir olay görmedim…"


"Kapatın kardeşim kapatın, Kıbrıs'ın kendi havayoluna ihtiyacı yoktur. Güney/Kuzey Kıbrıs hikayesi anlatmasın kimse. TC tescili ile uçuyorsa anlamı yok. THY-Pegasus-Atlas yeterli arzı sunuyor…"


"Yerinde bir karar olmuş, 2007 yılında uçak başına normalde düsen personel sayısı (yer hizmetleri catering vs tüm hizmetler dahil) 25-30 iken bu rakam KTHY de 90-100 arasıydı. Yani gereksiz fazla personel vardı. İşten çıkarmalar devam etmeli en azından KTHY tamamen kendini toplayana dek sadece ihtiyacı olduğu kadar personeli bulundurmalı…"



Günün Fıkrası


Pazarlık

Bir partide adamın biri, güzel bir bayanın yanına yaklaşmış ve :
- "Bayan, size bir milyar lira versem bu gece benimle beraber olur musunuz?" demiş

Kadın biraz duraksamış ve;
- "Neden olmasın?" diye cevap vermiş.

Adam biraz sonra :
- "Peki 50 TL versem benimle beraber olur musunuz ?" demiş.

Kadın bu sorunun üzerine bozulmuş ve,
- "Siz beni ne sandınız ?" diye terslemiş.

Adam bunun üzerine cevap vermiş:
- "Ne olduğunuzu anladık da, fiyatta anlaşmaya çalışıyoruz."


MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları