Havada "intikam"kokusu var!

Yayın Tarihi: 06/04/10 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Cumhurbaşkanlığı seçimleri aslında Kıbrıs sorunu ve görüşmeler açısından çok önemli. Sonuçta seçilen görüşmelerin seyrinde önemli bir rol üstlenecek ve belki de Kıbrıs Türkü'nün geleceğini belirleyecek bir anlaşma metnini altına imzasını atacak.

Seçimler bu kadar ciddi ama, gördüğümüz kadarıyla işin özünden ve teknik tarafından çok seçimlerde işlenen ana tema intikam duyguları. Ve intikam için de hemen herkesin bir nedeni var gibi görülüyor. Yoldan geçen sade insanlara sorun, çapraz oylamayı, yönetim şeklini ya da ekonomik konuları bir çoğunun konulardan habersiz olduğu ortaya çıkar. İşin daha da ilginci siyasiler de aynı çizgide giderken görüşmelerin, anlaşılan ya da anlaşılmayan konuları halka anlatmaya çalışacaklarına seçimlerin aslında bir intikam hesaplaşması olacağı tablosu çiziyorlar.

UBP'liler geçmiş önce Eroğlu'nun geri çekildiği 2000 yılı seçimleri ile 2005 yılında yapılan ve düşük oy alınan seçimlerin intikamını alma hevesi taşıyorlar. Saray'ı ülkenin sembol ve tarafsız olması gereken bir makam olmasından daha çok 'son kale' diye nitelendiriyorlar. Halkı Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de kazanıp, sonrasında bir intikam ve hesap edeme süreci başlatacaklarına inanmışlar. Bunun tam tersi ise CTP için 'son kale' Cumhurbaşkanlığı makamı! Onlar da seçimlerin kazanılmasıyla, bunun etkilerinin yerel seçimlere taşınacağına ve bir çok yerel bölgede seçim kazanılacağına inandırmışlar kendisini.

Tabi ki yerel seçimlerin hemen sonrasında bir erken genel seçimin gelip yeniden iktidara gelip intikam alacağını düşünenlerin sayısı da az değil.
Seçimlerin en çok konuşulan ve sır perdesi hala kalkmayan Tahsin Ertuğruloğlu ve yakınlarının intikam amacı ise tamamen Eroğlu'na yönelik.
Onlar da Derviş Eroğlu Partisi olarak nitelendirdikleri UBP'yi seçimler sonrası ele geçirip ya da dağıtıp kendi hükümranlıklarını sürdürme sevdasına düşmüşler.Amaç, Eroğlu'nu seçtirmeyip, başarısız addederek partinin altını üstüne getirmek.

DP ne intikam almak isteyen iki grup var; Bir tarafta AK Parti ile hesaplaşma yolunu seçen Serdar Denktaş gurubu… UBP ile bütünleşip, AK Parti'ye karşı güçlü bir ses olmak ve mücadele etmeyi koymuşlar kafalarına. Bir başka grupta ise Serdar Denktaş'a karşı oluşan bir grup görülüyor. Onlar da seçimlerde Tahsin Ertuğruloğlu'na destek vererek, Serdar Denktaş ve dolayısıyla Eroğlu'na karşı intikam duyguları yaşıyorlar.

Bir de yıllardan beridir kendilerini zurnanın son deliği olarak görülen, TC kökenli büyük bir grup var. Onlar da yılların verdiği hayal kırıklıklarının, kandırılmışlığın intikamını almak için hesaplar yapıyorlar ve şimdiye kadar kendi oylarıyla erklerini sürdüren siyasilere bir tokat vurmaya hazırlanıyorlar.
Bu arada Annan Planı'na 'evet' diyen ama karşıdan 'hayır' çıkması sonucunda kendilerini aldatılmış sayanlar var ki onlar da bu işin Annan Planı'nın bir rövanşı olarak görüyorlar.

Yani çözüme önce inanıp sonra kandırılanlar da ağzından çözüm sözünü düşürmeyenlere bir darbe vurma hazırlığındalar. Bizi en fazla düşündüren ise meslektaşların intikam hırsı; Ha bire birbirlerine vurmak için kalemlerini tıraşlayıp, yağlayıp ballayıp siyasilerin oyuncağı haline gelenler.
Yani kendilerini kraldan fazla kral olarak görüp bizim sektöre huzursuzluk getirenler. Hiç düşünmüyorlar ki o sivrilttikleri kalem uçları bir gelip kendilerinin bir yerlerine batacak! Yani olay Cumhurbaşkanlığı seçimleri olmaktan çıktı, bir 'intikam' savaşına döndü! Bu intikam duygularıyla ortaya nasıl bir sonuç çıkacak bilemeyiz ama artık sonumuz hayırlı olsun…

CTP'li belediyelere reklam tepkisi!

Belediyelerin genelinde ekonomik sıkıntıların yaşandığı bir dönemde CTP'li belediyelerin Kanal SİM ile SİM Radyo'ya reklam vererek söylemleriyle ters düşmelerine vatandaştan tepki geldi. Ekonomik krizin yaşandığı bir zamanda sadece kendilerine yakın olan siyasi partilerin yayın organlarına reklam verilmesini etik karşılamayan vatandaşlar bir an önce yanlıştan dönülmesi istediler.

Şimdi CTP'li belediye başkanları Oktay Kayalp, Sümer Aygın, Ahmet Benli, Osman Işısal, Cemal Biren, Yüksel Çelebi, Hulusi Manisoy ve Hasan Barbaros'a soruyoruz, vatandaş bu şikayetinde haklı mı haksız mı?
Belediyenin kaynaklarını sadece parti yayın organlarına yönlendirmek etik mi değil mi?


Ertuğruloğlu'nun oyları gizli!

18 Nisan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Eroğlu ile Talat'ın alacağı oylardan daha ziyade sürpriz aday Tahsin Ertuğruloğlu'nun alacağı oylar daha fazla merak konusu oluyor.

Yapılan anketlerin genelinde yüzde 2 civarında oy alacağı tahmin edilen Ertuğruloğlu'nun bu rakamın çok üstünde oy alacağı kulislerde konuşulurken, kendisine ol verecek olan seçmenin siyasi nedenlerden dolayı açıklama yapmaktan çekindikleri ancak seçim sonuçlarında Ertuğruloğlu'nun yüzde 10 civarında oy alacağı ve bunun da tek bir kişinin mücadelesinde büyük başarı olacağı ifade ediliyor.

Bulutoğluları Ankara'ya davet edildi!

Kendine özgü yapısıyla siyasette önemli bir yere sahip olan LTB Başkanı Cemal Bulutoğluları'nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı melih Gökçek aracılığıyla Ankara'ya davet edildiği ve TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşeceği belirtiliyor. Görüşmenin 18 Nisan'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgi olduğu da bize gelen haberler arısında yer alıyor.

Günün Fıkrası

Karın mı devletin mi?

Bir gün bir Amerikalı milletvekilini bir odaya almışlar ve sormuşlar:
- Karın mı yoksa devletin mi?

Amerikalı düşünmeden cevaplamış:
- "Devletim"

Oradakiler:
- O zaman al şu tabancayı git yan odadaki karını vur.
Adam sıkılmış terlemiş ve sonunda dayanamayarak:
- Yapamayacağım demiş.

Daha sonra bir Türk milletvekilini aynı odaya almışlar. Aynı soruyu sormuşlar:
- Karın mı yoksa milletin mi?.
Milletvekili hiç düşünmeden:
- Devletim.
- O zaman al şu tabancayı git yan odadaki karını vur.

Odadan önce bir silah sesi sonra bir cam sesi gelmiş.
Çıkınca sormuşlar:

- Ne oldu?
- Sizin verdiğiniz silah kurusıkı çıktı bende karıyı camdan aşağı attım.


MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları