CTP'den, DP'ye şok teklif!

Daha bir hafta önceydi;

CTP-BG Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer, Kanal T'de sabah programımda açtı ağzını yumdu gözünü, ağzına ne geldiyse söyledi, Serdar Denktaş için!
Serdar fırsatçydı, fesatçıydı!

Ülkeyi değil kendi siyasi geleceğini ve partisini düşünüyordu. Ağzından çıkan her kelime yenir yutulur cinsten değildi!

Programın bitmesinin ardından, hem bana hem kanala telefonlar yağdı.
Seyredemeyenler, duydukları için programın bandını istiyordu.

Hatta programı arabada radyoda dinleyen fanatik DP'liler araçlarını yolun kenarına park etmiş, telefonlara sarılmıştı.

Aradan sadece bir haftacık geçti, köprünün altından birazcık su aktı…
Ve sonuçta UBP ile ipleri koparması beklenen DP'ye CTP kurmayları şok bir teklifle giderek yerel seçimler ile ara seçimde işbirliği teklifinde bulundular.

Yani geçen hafta yeryüzünün en kötü partisi olan DP, bir hafta sonra zem zem suyuyla yıkanmış gibi CTP'nin gözdesi oluverdi!

İşte bizde siyaset böyle bir şey… Büyük lokma yutup büyük konuşmayacaksın ama, biz de bunları adam gibi yargılayan olmadıkça yüzsüzlüğün bini bir para olmaya devam edecek!

UBP'nin Dünkü Teklifi

UBP ile DP yetkilileri arasında önceki gün yapılan toplantıda ipler kopma noktasına gelmişti.

UBP, örgütlerini bahane ederek DP'ye sadece Esentepe'de destek verecek, diğer 27 belediyede kendi adayını çıkaracağını söylemişti.

Dünkü toplantıda ise UBP'liler biraz daha kesenin ağzını açtılar, cömert davrandılar. Bu kez DP'ye verilen belediye sayısı 4'dü!

Yani, halen DP'nin elinde bulunan Esentepe, Tatlısu, Mehmetçik ve Yenierenköy belediyeleri!

Bu sabah iki parti yetkilileri bir kez daha toplanıp son çalışmalarını yapacaklar.

Saat 16.00'da da iki parti başkanı İrsen Küçük ile Serdar Denktaş durum değerlendirmesi yaparak konuyu parti yetkili organlarına götürecekler.

Çok büyük ihtimalle de DP, yediği kazığın acısıyla olumsuz bir karar alacak ve bu kez de sıra CTP ile anlaşma yollarına gelecek.

İşte bizde siyaset böyle bir şey! Tartışılan ne ülkenin ne devletin ne de belediyelerin geleceği... Plan yok, program yok, proje yok! İlkeler yok, onurlu bir duruş yok, dürüstlük yok!

Olan sadece kaşarlanmış politikaların ve politikacıların yüzsüzlüğünden ibaret! Şimdi halkın politikacılara ve politikalarına neden güven duymadığını daha iyi anlıyorsunuz değil mi?

Talat da Ankara yolcusu!

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun hesapta olmayan dünkü Ankara ziyaretinden sonra İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın da önümüzdeki hafta Ankara'ya çağrıldığı ve TC Başbakanı Tayyip Erdoğan ile özel bir görüşme yapacağı belirtiliyor.

Ankara'daki görüşmelerin Kıbrıs sorunu odaklı olduğu ve görüşme masasında yeni stratejiler belirlenmesi amacıyla yapıldığı ifade ediliyor.

Mağusa'da Eroğlu-Kaşif rekabeti!

27 Haziran'da yapılacak olan yerel seçimlerle birlikte ara genel seçimin de yapılacak olması Mağusa'da Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Sağlık Bakanı arasında gövde gösterisine dönüştü.

Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun kızının Resmiye Canaltay'ın adaylığını açıklamasıyla birlikte, UBP'de geleceğin genel başkanı olarak anılmaya başlanan Ahmet Kaşif, yakın dostu ve akrabası Suat Bora Durdu için büyük bir destek kampanyası başlattı.

Bu arada bize gelen haberlere göre, Ahmet Kaşif'e yeni kabinede görev verilmeyeceği ve güç unsuru olmaktan çıkarılacağı iddia ediliyor.

CTP'nin Mağusa milletvekili adayı Hasan Kunter

CTP-BG Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer, Mağusa'nın tanınmış simalarından Dr.Hasan Kunter'e ara seçimlerde CTP destekli bağımsız aday olması teklifi götürdü.

Önceki gün gerçekleşen görüşmede DP kökenli olarak bilinen Dr. Hasan Kunter'in teklife sıcak baktığı ve birkaç gün süre istediği belirtiliyor. ÖRP'nin de destek verebileceği söyleniyor.

Günün Fıkrası

Komşu köy

Arasından ırmak geçen iki köyün insanları birbirlerini pek sevmezlermiş. Gün olmuş, öbür yakadan bir köylü beri yakadan Ayşe'yle evlenmiş.

Evliliğin ilk günlerinde, yeni damat sabah erkenden ırmağa giriyor, gusül abdesti alıyor sonra beri yakaya dönerek:

—Ayşe bana yetmiyor, yok mu vereceğiniz başka bir gelin daha? Diye avazı çıktığı kadar bağırıyormuş...

Her gün aynı görüntü ve bağırtıyla muhatap olan beri yakanın köylüleri bundan çok rahatsız olmuşlar ve çare aramaya başlamışlar.

Köy kahvesinde derin derin düşünürlerken, akil adamlardan biri "Buldum" der,

—Yarın, hep birlikte ırmak kenarına gidiyoruz, ben ona yapacağımı biliyorum..

Sabah erkenden köylüler topluca ırmak kenarına gider. Biraz sonra karşı köylü yeni damat gelir.

Köylüleri görünce biraz daha afili, havalı bir şekilde önce kültürfizik yapar, suya girer, boy abdestini alır ve avazı çıktığı kadar bağırır:

—Hey... Karşı köylü kayınçolar, Ayşe bana yetmiyor, yok mu başka gelin.
Beri köyün sözcüsü birkaç adım öne çıkar ve avaz avaz bağırır:

—Haydi, oradan ulen... Ayşe, bütün köye yetiyordu, sana mı yetmeyecek.
O günden sonra acar damadı ırmak boyunda gören olmamış..

MESAJ KUTUSU >>