Ankara kendini hissettirdi!

Yayın Tarihi: 18/05/10 07:35
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Adettendir önce hayırlısı olsun demek gerek; Gönlümüz ister ki azınlık da olsa bu hükümet artık bu işin bir evcilik oyunu olmadığı gerçeğini görür ve güven oyu aldıktan sonra kolları sıvar.

Arda arda yaşanan seçimler, koalisyon ve yerel seçim pazarlıkları, buna bir de popülizm ve partizanlık eklenince son bir yıl kayıp yıl oldu bizim için!
Bir de önümüzde yerel seçimler var, hak getire!

Yeni azınlık hükümetine kimisi üç aylık diyor kimisi Kasım'a kadar yorumu getiriyor. Eğer bu geçerliyse koca bir yılı çöpe atmış olacağız.

Oysa zaman ilerlerken, sorunlar çözülmüyor aksine hasır altı edilip içinden çıkılamaz bir keşmekeşe dönüyor.

Dün açıklanan yeni kabine, biraz da Ankara'nın artık ipleri ele aldığının da mesajlarını verdi bize! Hasan Taçoy daha önce de tahmin edildiği gibi kabinede yer almadı ve bir süreliğine dinlenmeye çekildi.

Bunun böyle olmasını ne Cumhurbaşkanı Eroğlu, ne de Başbakan Küçük istedi! Bu karar tamamen Ankara odaklı bir karardır!

Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi Türkiye ile yapılan protokolü bozan ve 137 kişinin durdurulma kararını bozan Taçoy, sonuçta bunu bedelini ödedi ve bakanlık koltuğundan indirildi.

Bu hem yeni hükümete hem de KKTC kamuoyuna ciddi bir mesaj olarak algılanmalıdır.

Benim asıl merak ettiğim çiçeği burnunda başbakan İrsen Küçük'ün durumudur; Söylentilere göre İrsen Küçük, genel başkanlığa aday olmadan önce bir kağıt imzalamış ve kasım kurultayında yeniden başkanlığa aday olmayacağını teyit etmiştir…

Eğer doğruysa vay halimize demekten bir şey gelmiyor elimizden!
Kendisi partiye verdiği hizmetler nedeniyle sırf birkaç ay memnun edilecek diye eğer bu göreve getirildiyse ve o imzayı da attıysa vay ki ne vay!

Ülkenin böyle perde gerisinde bir takım gizli protokollerle yürütülmek istenmesi ve buna sessiz kalınması siyasetteki çirkinliğin ve soytarılığın daniskasıdır.

Siyasi kargaşadan en fazla karlı çıkan Zorlu Töre olmuştur. DP ile hükümet kurulması için büyük gayret gösteren ve ÖRP ile kurulacak bir hükümete asla onay vermeyeceğini açık bir dille ifade eden Töre, bununla birlikte partiden yollarını ayırabileceğini de ima ederek masaya yumruğunu vurmuş ve göz dağı da vererek bakanlığı kapmıştır.

Ayrıca bir ziraat mühendisi olan Töre'nin bakanlık sürecinde yine dümdüz bir bakan olacağını ve diğer bazı bakanlar gibi bazı değerlerini kaybedeceğine inanmıyoruz.

Şimdi önümüzde çok zor geçecek bir sürece girilmiştir. Gerçekten de İrsen Küçük'ün işi hiç de kolay olmadığı gibi büyük bir riskin de altındadır.

Bundan bir süre önce Türkiye ile bir anlaşmaya varılmış ve Ekonomik ve Mali Protokol adı altında Eroğlu imzalı bir anlaşmada mutabık kalınmıştır.

Protokolü Derviş Eroğlu imzalamıştır ama şimdi sorumluluk tamamen İrsen Küçük'ün omuzlarına binmiştir.

Buna bir de o paketi Kıbrıs Türkünün kimliğiyle uyuşmadığını söyleyen Serdar Denktaş'ın desteklediği azınlık hükümeti meselesi eklenince, hükümetin manevra gücü neredeyse hiç kalmamıştır.

Dün ülkemizin son günlerde sivrilen yıldızı genç ekonomist Mehmet Saydam ile Posta FM'de güzel bir program gerçekleştirdik. Söylediği her şeyin altına imzamızı atarız.

KKTC'nin ortada duran ekonomik sorunları olduğu halde, ekonomiden hiç söz edilmemesi, işsizlik, istihdam gibi sorunlar, iç kaynakların devinime konulmaması gibi beceriksizlerin önümüzdeki aylarda bizi daha da köşeye sıkıştıracağını bile bile hala gerçekleri masaya yatırmamanın faturasının çok daha büyük olacağını düşünmek bile insanı korkutuyor.

Biz hala bizi uçuruma sürükleyen konuları konuşmayıp, arabalarımızdan o renkli mantinleri çıkarmadıkça da bu hükümetin geleceğini çok parlak görmüyoruz.

Ama bu kez Ankara'nın eskisinden çok daha ciddi ve acımasız olacağını bilmemizde yarar görüyoruz.

Okur Görüşü

"Toplum siyasetten soğuyor!"

"Sayın Özadam,

Sayenizde üniversitelerde mastır ve doktora tezi hazırlamak çok kolaylaşmış!!! Öğrenciler ve akademisyenler, köşe yazılarınızı kesip kesip, hiçbir yorum katmadan SİYASET DANSÖZLERİ,AHLAK SAPMALARI,İKİ YÜZLÜLÜK,GÖR BENİ GÖREYİM SENİ,BÜKEMEDİĞİN ELİ ÖP ANNINA KOY,SÖZ VER AMA YAPMA BALIK HAFIZALIYIZ UNUTURUZ,KAZIK ÇAKMA SANATI,BENİM BABAM DA BÖYLEYDİ...Adlı TEZLER hazırlayıp hayata daha bir ANLAMLI hazırlanıyorlarmış.

Onlara daha çok kaynak yaratmaya devam edin lütfen! Ha..Unutmadan TOPLUMSAL GÜVEN Anketörleri de artık örneklem alanı olarak kapı kapı dolaşmayı bırakmışlar.Siyasete ne kadar güvenilmesi gerektiği sorusuna direkt köşenize bakarak cevap buluyorlarmış.Sonuç hep ayni HEP SIFIR.

Bu ilkesizler yüzünden tüm toplum siyasetten soğuyor.Ve bu yapılanlar tek tek TÜM KKTC HALKINA EN BÜYÜK HAKARETTİR,SAYGISIZLIKTIR.HALKIN EL ÖPMELERE DEĞİL KUCAKLAŞMALARA İHTİYAÇ VAR.

Saygılar."

(Cenk DİLER)

Günün Fıkrası


Kızılderili

Kış başlamak üzeredir. Kızılderili topluluğu şefin etrafına toplanmış, kışın sert mi yoksa yumuşak mı geçeceğini öğrenmek isterler.

Geleneksel yeteneklerini dedelerinden bu yana çoktan kaybetmiş bulunan şef işi sağlama almak için kışın sert geçeceğini ve mümkün olduğunca fazla odun toplamalarını söyler kabilesine.

Akıllı bir adam olan şef birkaç gün sonra yakınlardaki meteoroloji istasyonuna telefon eder: "Bu kış soğuk mu geçecek sizce?" Meteorolog cevap verir: "Evet, oldukça sert geçeceğe benziyor." Bu cevabı alan şef derhal kabilesine döner ve kışın çok sert geçeceğini, daha çok odun parçası toplamaları gerektiğini söyler.

Bir süre sonra meteoroloji istasyonunu tekrar arar ve sorar: "Kış hala soğuk mu geçeceğe benziyor?." "Evet" der karşıdaki: "Oldukça soğuk geçeceğe benziyor." Şef kabilesine döner ve sadece odunları değil bulabildikleri her çalı çırpıyı toplamalarını ister.

Birkaç gün sonra meteoroloji istasyonunu tekrar arar: "Kışın sert geçeceğinden gerçekten emin misiniz?" diye sorar. Adam: "Kesinlikle. Bugüne dek yaşanan en sert kışlardan birini yaşayacağız gibi görünüyor."
" Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz ?" diye sorar şef.

Meteorolog yanıtlar:

Kızılderililer çılgınlar gibi odun topluyor!"

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları