Başbakan özür dilemeliydi!

Yayın Tarihi: 21/05/10 07:57
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Bugün ayın 21'i, KTHY çalışanları hala ödenmedi. Oysa hükümet 19 Mayıs'ta maaşların ödeneceğini açıklamış ve çalışanlara bayram sevinci yaşatacağını açıklamıştı.

Sanki de KTHY çalışanına sadaka verdiklerini sanıyorlar, sanki de mal bağışlıyorlar. Yapacakları sadece çalışanın alnını teri ile kazandığı maaşı oysa…

Önce yüzde 10'unu ödediler, sonra yüzde 30'nu, yani maaşların toplam yüzde 40'ını ödediler ve diğer yüzde 60'ını da hesapta Pazartesi günü ödeyecekler.

Umarız öderler, inşallah öderler, yine kıvırmazlar! Bir kere şunu açıklıkla ortaya koyalım, KTHY çalışanlarının maaşlarını ödemeyen kurum değil KKTC devletidir.

Onlar istedikleri kadar KTHY bir özel şirkettir deseler de kimseyi kandıramazlar, sorumluluğu da üstlerinden atamazlar. Çalışanların maaşlarının üç taksitte ödenmesi KTHY'nin değil tamamen KKTC devletinin bir ayıbıdır!

Başbakan İrsen Küçük yaptığı bir açıklamada Hava-Sen ile KTHY çalışanlarının tavırlarını takdire şayan olduğunu söyleyerek kendilerine bir de teşekkür etti.

Başbakan sanıyor ki, çalışanlar halinden çok memnun ve yatıp kalkıp kendine dua ediyor! Böyle düşünüyorsa çok yanılıyor, açsın bize bir telefon KTHY çalışanlarının hükümet için ne düşündüklerini kendilerine söyleyelim, bunların çoğu ağzımıza alamayacağımız şeyler!

Başbakan yanlış yapmıştır, bize göre teşekkür değil, özür dilemeliydi ve bunu binlerce kez yapmalıydı!

Belli ki sayın Başbakan, ayın sonuna yaklaşılırken maaş alamayanların, kirasını, borcunu ödeyemeyenlerin, çocuğuna harçlık veremeyenlerin ruh halini bilmiyor, ya da tahmin edemiyor.

KTHY sorunu başbakan Küçük için aslında ilk önemli sınavdı; Bunu başarıyla atlatabilirse ne ala…

Asıl sınav önümüzdeki hafta başlayacak, Bülent Arınç'ın KKTC'ye gelecek olması aynı zamanda yeni bir dönemin başlangıcı olacak. Arınç zevk için gelmiyor Yavruvatan'a, yavrunun kulağını çekmeye, iyice bir haşlama yapmaya geliyor adaya!

Başbakan'a buradan bir tüyo verelim, kendisi ile yapılacak olan görüşmede, bir çocuk ev ödevini yapmamışsa anasından nasıl muamele görürse aynı muameleyi görecek.

Onun için sayın Başbakan'a tavsiyemiz KTHY'yi bir an önce halletsin, sırada başkaları var çünkü! Ama öncelikle de şu KTHY çalışanlarına bir özür borcu var, bunu da unutmasın!

Taçoy ve Saner'e ithaf olunur:

"Şikayetinizi bakana yapın!.."

Adı Sunay Biren; İşkadını, Mağusa'nın tanınmış simalarından. İlker Karter Caddesi Numara 10'da işyerleri var.

Bundan 15 gün kadar önce bölgede yapılan kazı çalışmalarından dolayı telefon hatları kopmuş ve o günden beridir yaptıkları tüm müracaatlara ya olumsuz cevap verilmiş, ya da söz verilip tamirat yapılmamış.

İki telefon hattı, bir faks ve bir de internet adresi o tarihten beri çalışmıyor.
Telefon Dairesi'ne yaptığı müracaatların en sonunda ise kendisine laubali bir şekilde şöyle denmiş; "Gidin bizi bakana şikayet edin!.."

Dün sinirli bir ses tonuyla aradı ve şikayetini bildirdi. Tabi ki şimdiki iki muhatap var, birisi Hasan Taçoy, diğeri Hamza Ersan Saner…

Hangisi üzerine alır bilemeyiz ama, bir iş yerinin dünyayla bağı eğer 15 gündür kopuksa ve aldığı cevap da 'bakana şikayet edin' oluyorsa, ne dese, ne kadar kızıp öfkelenirse yerden göğe kadar haklıdır.

Masaja gitti, başka şey istedi!


Telefonun ucunda yarım yamalak Türkçe konuşan bir bayan 'şikayetim var' diye başladı söze!

'Buyurun dinliyorum' dedim, ağlamaklı bir halde anlattı derdini; Bir otelde masaj yaparak hayatını kazanıyormuş, hem de adı sanı olan bir otelde.

Bir müşterisini şikayet etti, başına gelenleri anlattı biraz da mahcup bir edayla.

Geçenlerde bir müşteri gelmiş masaj için, yatmış önüne. 45 dakikalık masaj bitmiş, ama müşteri belli ki oraya başka bir nedenden dolayı gitmiş.

Ya da hadi günahını almayalım masaj masasına yattıktan sonra niyeti de değişmiş olabilir. Masaj bitmiş ama müşteri bir türlü masadan kalkmak istememiş, daha da ötesi şortunu aşağıya indirerek niyetini belli etmiş.
Etmiş ama her kuşun da eti yenmezmiş!

Telefonu kapatıp ilgili otelin yöneticileri aradım, olayın doğru olduğu cevabını aldım. Şimdi müşterinin kim olduğunu merak ediyorsunuz değil mi?
İsim yok, sadece bizim meslekten olduğunu bilmeniz yeterli…

Günün Fıkrası

Birkaç adım daha

Padişah bir gün vezirini çağırır ve der ki:

- "Yeni bir kural çıkaralım, adı vergi olsun. Herkesten alınacak, bakalım halk ayaklanacak mı?" Halk toplanır vezir vergiyi sunar, halk dağılır. Bir hafta sonra padişah vezire sorar:

- "Halk ayaklandı mı?" diye. Vezir "kimseden ses çıkmıyor" der. Padişah'ın aklına başka bir fikir gelir ve der ki; "vezir, köprüden her geçeni becerin".
Bir hafta sonra padişah sorar, "nasıl halk ayaklandı mı?" Vezir de "kimseden ses çıkmıyor padişahım" der. Padişah "o zaman gideni de geleni de becerin" der ve iki hafta sonra sorar vezire:
- "Halk ayaklandı mı?"
- "Hayır..."
Padişah sinirlenir bütün halkı meydana toplar ve der ki "ben vergi çıkardım kimse neden ayaklanmadı?" O sırada halktan biri bağırır:
- "Efendim sabahları köprünün başında adamlarınız bizi becerirken sıra oluyor, işimize geç kalıyoruz; acaba bir kaç adam daha koyabilir misiniz?"

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları