Devletin gücü sadece fukaraya mı?

El-Sen Genel Sekreteri Sönmezoğlu'nun dünkü açıklamalarını okudum, üzüldüm, utandım da… Siyasetin, yine siyasiler tarafından nasıl ayaklar altında alındığını bir kez daha öğrendim.

Oysa utanması gereken asıl siyasiler ama öyle bir kaşarlanmışlar ki, o kadar o koltuklara sahiplenmişler ki gözleri başka bir şeyi görmüyor…Ülkede sıkıntı içinde olan ve çok yakında gündemin tepesine oturacak olan bir Kıb-Tek meselesi var.

Şimdiye kadar, her zaman olduğu gibi sorunların hasır altı edildiği, ama artık patlama noktasına gelen bu stratejik kurumun başına yakında gelecekleri düşününce, insanın siyasilere olan kızgınlığı bir o kadar daha artıyor.

Biz de meslekte artık uzun bir süre görev yaptığımızdan dolayı kendimize göre bir çevremiz var. Vatandaş, bazen siyasilerden ümidini yitirir ve bizlere derdini anlatır.

Elimizden hiçbir şey gelmese de, bunu bildikleri halde sırf içindekileri dökmek için, biraz olsun rahatlamak için ararlar ve bazen saatlerce konuşuruz telefonda, sıkılmadan, ya da sıkıntımızı belli etmeden.
50 lira, ya da 100 lira için hafta sonu elektriği kesilen onlarca kişiden şikayet telefonu almışızdır.

Kimisinin öyle gücüne gider ki Cuma akşamı kesilen elektriği çevirir bizim numarayı, ağlamaklı sözlerle dinleriz kendilerini. Çoğu kez de, gerek ilgili müdürü gerekse ilgili bakanı aramış elektriğini açtırmışızdır. Ve bu tür olaylar bizi hep derinden üzmüş, çeşitli düşüncelere sevk etmiştir.

El-Sen Genel Sekreteri Hüseyin Sönmezoğlu'nun açıklamaları bu yüzden çok önemli geldi bize… Siyasilerin müdahalelerinden dolayı bir kurumun alacakları eğer 450 milyon gibi astronomik bir rakama ulaştıysa ve yine aynı kurumun alacakları borçlarından daha fazlaysa, aynı zamanda bu kurum özelleştirilecek diye çalışanlar diken üstünde oturuyorsa, böyle bir saçmalığı adaplı bir şekilde anlatmanın mümkünatı yoktur.

Ne acıdır ki, fukara vatandaşın çeşitli nedenlerden dolayı iki dönemdir ödeyemediği birkaç yüz liralık faturasından dolayı şalterini anında aşağıya indirirken, yüz binlerce liralık borcu olan torpilli vatandaş ya da işadamı için aynı cesareti gösterememekte, hatta bir takım siyasilerin baskısı sonucu aynı işlemi yapamamaktadır.

Bu da ülkede, eşitsizliğin, adaletsizliğin, fukara düşmanlığının en net göstergesidir.

CTP'den Talat'a baskı var!

KKTC İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'a CTP tabanından Kasım ayında yapılacak olan kurultayda aday olması baskı yapıldığı ve bu konuda çeşitli temaslarda bulunulduğu belirtiliyor.

Talat'ın seçimlerden hemen sonra CTP'de aktif siyaset yapmayacağını açıklamasına rağmen kendisine sürekli ziyaretler gerçekleştiren CTP örgütlerinin Cumhurbaşkanlığında tam destek oldukları Talat'ın CTP'ye vefa borcu olduğunu söyledikleri ve Talatlı bir CTP'nin yükselişe geçeceğini ifade ettikleri belirtiliyor.

Mehmetçik'te Nüvit Koç sürprizi…

Nüvit Koç yirmi yılı aşkın bir süre Mehmetçik belediyesinde çalışan bir memur. Hiç kimse adından bile bahsetmezken başvuruların yapıldığı son gün kararını verip Mehmetçik Belediye Başkanlığına aday olduğunu açıkladı. Bayanların pek rağbet etmediği bir göreve talip oldu.

Nüvit Koç 1962 yılında Mehmetçik'te dünyaya geldi, evli ve iki çocuk annesi. Tam yirmi iki yıl Mehmetçik belediyesinde görev yaptı. Bu ani kararı ise belediye başkanlığına yapılan başvurular belli olduktan sonra vermiş. Diğer adayların bu işi kendisi kadar iyi yapamayacaklarını düşünüp şansını denemek istemiş.

Belediyede yaşanan çarpık yönetimi düzeltebileceğini düşünüyor ve dürüstlüğün önemine vurgu yapıyor. Nüvit Koç bu seçimi kazanabilir mi kazanamaz mı bilemeyiz.

Ancak UBP kökenli ailesinin desteği ile şimdiki belediye başkanı Beyazıt Adalıer'in potansiyel oylarını azaltıp kendisine çekeceğinden şüphemiz yok. Bir bayan olarak cesaret gösterip aday olmasını kutluyoruz.

Okur Görüşü

"Gülsen Bozkurt'a destek"

"UBP nin başkan adayı artık Lefkoşalının gözünde kredisini tüketmiş bir kişidir. Sayın Bulutoğluları hem 4 yıl önce sorumsuzcasına bol bol verdiği vaatleri yerine getirememiş hem de Lefkoşa'yı devraldığı noktadan bir adım öteye taşıyamamış bir kişidir. Bugüne dek çok iyi bir iş adamı ve kulüp başkanı olduğunu ispatlamış olabilir ama illaki belediyecilikden de anlayacak diye bir kaide söz konusu da değildir.

CTP'nin adayı da hem halkta beklenen heyecanı yaşatamamış bir kişidir hem de uzun yıllardır belediye meclisinde bulunması sebebi ile CTP'nin Lefkoşalıya yaşattıklarından birebir sorumludur.

Seçimin flaş ismi Dr. Gülsen Bozkurt'tur Lefkoşalıya hak ettiği altyapıyı da sosyal yaşantıyı da sağlayabilecek tek adaydır…"

(Barış)

Günün Fıkrası

Erkekler ve kadınlar…

Yeryüzündeki herkes ölür ve Tanrı'nın huzuruna çıkarlar... Tanrı der ki: "Erkekler 2 sıra olsun; bir sırada karıları tarafından yönetilen erkekler, diğer sırada karılarını yöneten erkekler. Ayrıca bütün kadınları cennete aldım; onlar meleklerle birlikte gidecekler şimdi.."

Böylece kadınlar gittikten sonra Tanrı erkeklerin karşısına geçer. Bir bakar ki karıları tarafından yönetilen erkeklerin sırası 100 km.'den uzun; ama karılarını yöneten erkeklerin sırasında sadece bir adam duruyor.

Tanrı diğer sıradakilere çok kızar: "Kendinizden utanın!! Sizi bu dünyada güç ve idarenin temsilcisi olarak yarattım ve şuraya bakın, hepiniz güçsüz karaktersiz 100 km.lik bir sürü olmuşsunuz. Bakın bir tek erkek kulum şu yan sırada tek başına gururla dikiliyor. Ondan ders alın!

Oğlum, sen anlat bunlara, sen ne yaptın da "karılarını yöneten erkekler" sırasında bir tek sen oldun?" Ve adam cevap verir:

- "Bilmem ki, karım bana burada durmamı söyledi"

MESAJ KUTUSU >>