Kaçak işçi cenneti!

Yayın Tarihi: 03/06/10 03:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Türkiye'nin birkaç milyonluk büyük şehirlerinden birisi olsak hadi anlarım…
Nüfus yoğunluğu nedeniyle kayıt dışı insanlarla uğraşmak zor olur.
Ama 300 binlik ülkede bir bakanın 10 bin dolayında kaçak işçi olmasından şikayet etmesini anlamakta güçlük çekiyorum.

Bunun mutlaka bir açıklaması da olmalı! 10 bin kaçak işçi demek bu ülkede en azından 30 bin kayıt dışı insanın olması demektir. 30 bin kişinin hiçbir hak ve sosyal olanaktan yararlanamaması, günlük yaşadıkları ve sadece Allaha emanet olmaları demektir.

Tabi bu işin sosyal yanı. Bir de ekonomik yanı var o daha beter! Bu 10 bin çalışan elbette karınlarını doyurmak için bir şekilde bir yerlerde çalışıyorlar ama ne kendileri bu kazançtan devlete katkı koymuyorlar ne de binlerce işveren devlete vergisini ödemiyor demektir.

Ayrıca bazılarının haksız kazanç sağlaması, haksız rekabetin yaşandığı anlamını taşımaktadır. İnanırız ki devlet istesin, kafasına koysun iki günde tüm kaçakları enseler ve ya kayıt altına alır ya da ülke dışına gönderir.
İşin daha garibi, hadi işçiler kaçak, bu ülkede binlerce kaçak işyeri olduğu söyleniyor. Hem de en yetkili makamlar tarafından!

Esnaf Odası'nın verilerine göre ülkede kayıtlı toplam 7 bin 500 işyeri var…
Bunlar kayıtlı ama bir de kayıtsız 10 bine yakın işyeri olduğu iddia ediliyor.
Akıl mantık alacak gibi değil doğrusu!

Bu işyerleri nasıl iş yapıyor, nasıl fatura makbuz kesiyor, yanlarında kayıtsız nasıl işçi çalıştırıyor şahsen benim mantığım almıyor. Bu işyerlerinin devletten kaçırdıkları vergileri alt alta yazıp toplasak sanırız ekonomi eksiden artıya geçer, devletin de bütün sorunları anında biter.

Daha da kötüsü Türkiye dışında Türkmenistan, Filipinler ve Kore gibi ülkelerden de binlerce işçinin KKTC'ye kayıt dışı çalıştığı ve 500 TL'nin altında maaşa çalıştırıldıkları söyleniyor.

Eğer hem çalışanlar hem de çalıştıranlar bir an önce belirlenip kayıt altına alınmazsa adımız kaçak işçi cennetine çıkacak ilgililere duyurulur.

Okur Şikayeti:
"Lapta Belediyesi'nde neler oluyor?.."

"Lapta Belediyesi'nin su tüketimine ilişkin ücret politikasının ciddi bir şekilde gözden geçirilmesi gerekiyor. Öyle ki; 10TL'lik su tüketimi olan bir haneye her ay 30TL'lik fatura geliyor. Yani tüketimin üç katı ücret alınıyor. Bu ücretin içerisinde çevre temizlik, aydınlatma ve sağlık ile ilgili ücretler dahil.

Aydınlatmayı anlıyorum da belediyenin sağlıkla ilgili hangi hizmeti var acaba? Yaşlı insanların tansiyonunu ölçmek sağlık hizmeti midir?

Bir diğer husus da temizlik meselesi. Evimizin önündeki ve sokak aralarındaki pislikler 2 haftayı geçkin süredir alınmadı. Önceden her gün gördüğümüz temizlik görevlilerini artık göremez olduk.

Her belediye seçime doğru gösteriş maksatlı da olsa faaliyetlerini hızlandırırken Lapta belediyesi ne yapmaya çalışıyor acaba? Seçimi kaybetmek mi istiyor? Başkalarını bilmem ama başkan benim oyumu kaybetmiş durumda...
(S.A. TEPEBAŞI)

TÜK'te 25 muhasebe elamanı!

Toprak Ürünleri Kurumu'nda gelmiş geçmiş partilerin partizanlığı ve savurganlığı nedeniyle 25 muhasebe elamanın çalıştığı ama yine de yıl sonu hesaplamaların yapılması için dışarıdan muhasebe şirketi kiralandığı ortaya çıktı.

Konunun yakında bir rapor şeklinde Meslis'e taşınacağı söylenirken, TÜK'ün TC-KKTC ortak ekonomik paketi uyarınca sene sonunda kapatılacağı iddia ediliyor.

Şht. Cemil Çelik Sokak sakinleri
kanalizasyon bekliyor!

Başkent Lefkoşa'nın hemen her köşesi şu anda şantiye görünümünde. Tamir edilmeyen, kazılmayan, asfalt dökülmeyen neredeyse hiçbir sokak ve cadde yok.

Ancak yıllardır söz verildiği halde bir türlü kanalizasyon şebekesi döşenmeyen Şht. Cemil Çelik sokak sakinleri gelmiş geçmiş tüm belediye başkanlarına öfkeli.

'Hepsi geliyor söz veriyor ama yapmadan gidiyor' diye sitem ediyorlar. Şu anda su şebekesinin döşendiği sokak sakinleri aynı anda kanalizasyona da bağlanmak istediklerini ifade ediyorlar.

Kanlımescit Sokak'da elektrikler kesildi
bütün elektrikli cihazlar yandı

Önceki sabah 04.00 sularında büyük bir patlamayla uyanan Lefkoşa Kanlımescit sokak sakinleri elektrik direklerinde arıza olduğunu öğrendi.
Ekipler gecikmedi ve sabahın erken saatlerinde arızayı gidererek bölgeye elektrik akımı verdi.

Sokak sakinleri arızanın erken giderilmesine önce sevindi ama bir çoğu elektrikli aletlerinin yandığını öğrenince sinir küpüne döndü! Şimdi soruyorlar, "zararımız çok büyük bunu kim karşılayacak?" diye… Sunat Atun'un kulakları çınlasın…

Günün Fıkrası

Dikkat

Tıp Fakültesi birinci sınıfta, profesör öğrencileri kadavranın başında toplamış ve "arkadaşlar" demiş "birinci kural; kadavradan iğrenmeyeceksiniz, mideniz bulanmayacak" der ve hemen kadavranın arkasını çevirir, parmağını kadavranın kıçına sokar ve sonra da ağzına götürüp yalar, tüm öğrenciler de iğrenerek bakarlar ama çare yoktur; hepsi de aynı hareketi tekrarlar.

Bütün sınıf aynı işlemi yaptıktan sonra profesör yeniden kadavranın başına geçer ve "arkadaşlar" der;

"İkinci ve en önemli kural, kesinlikle çok dikkatli olacaksınız, asla en küçük bir ayrıntıyı bile atlamayacaksınız... Mesela az önce ben işaret parmağımı kadavranın kıçına sokup, orta parmağımı ağzıma götürdüm ama hepiniz bunu atladınız..."

MESAJ KUTUSU >

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları