Sinirlerimiz iyice gerildi!

Daha bir kaç yıl önceye kadar Kıbrıs Türkü'nün tek ve en önemli sorunu Kıbrıs sorunuydu. Sıkıntı, ülke insanımızın ileriyi görememe sıkıntısı idi.
Bunlar dışında ülkenin büyük bir kesimi gül gibi geçinip giderdi. Şimdi Kıbrıs sorunu ekonomik sorunların gölgesinde kaldı.

İnsanlarımızın aşı, işi ön plana geçti. Hayatını idame ettiremeyenlerin sayısında her geçen gün artış olmaya başlandı. Yıllar önce yapılmayanlar, ansızın başımıza balyoz gibi inmeye başlayınca kötü tökezledik. Hele de dar gelirlilerin bu ortamda insan gibi yaşayabilmesi neredeyse olanaksız hale geliyor hızlı bir şekilde.

Tam anlamıyla bir travmanın içie gömüldük ve yaşam mücadelesi eskisinden çok daha zor hale geldi. Neredeyse birisinin başına basmadan, onun ağzındaki lokmayı almadan karın doyurmanın güç olduğu bir dönem.
Bu konuda son günlerde okuyucudan sayısız yazı ve yorumlar alıyoruz.
Hepsi de bir feryat, bir isyan duygusu ile dolu...

Bu devleti yönetenler bu feryatları ne kadar dikkate alıyorlar bilemeyiz.
Yazdıklarımız sadece okunup sonra unutulur mu, hiç bir fikrimiz yok. Ama yaşanan travmayı göremeyen bir hükümetin sonunu d abiz iyi görmeyiz.
İşte yürekleri dağlayan, sinirlerimizi alt üst eden, psikolojimizin ne denli bozuk olduğunu net bir şekilde ortaya koyan bir okurumuzun feryadı;

"Merhaba Levent abi saygı ve selamlar abi.
Ana kızın market alış verişi ve kart limiti yazını okudum içim cız etti, paramparça oldum Levent abi 2 yıldır işsizim nereye baş vurduysam iş bulamadım, inan benim de cebimde bir kuruş yok. Yıllardır cebim yüz TL görmedi, ben böyle onursuz bir yaşam istemiyorum evliyim, suyum kesik, elektirik borcum 1.500 TL oldu.

Eşim temizlik şirketinde çalışıyor bin TL maaş alıyor. Gel de geçin, bir erkek olarak bayandan para istemek ağrıma gidiyor gel de yaşa. Levent abi bu yazımı sana yazmak istedim, önümde üç seçenek var; ya onursuz yaşamak bayan parası yemek el açmak, ya kendi yaşantıma son vermek yada meclisi bom........
Başka çarem yok!

Söyle sayın abim ne yapayım torpilim yok. Eşime Türkiye'ye ailemin yanına gidelim diyorum, ben buraya alıştım diyor. Ne yapayım iş için Ankara'ya baş vurdum, elçi beni iki kere aradı o da unuttu pisikolojim bozuluyor, çıldırıyorum. Sen sesimi duyur ölürsem beni bu hale getiren siyasiler vicdan azabı çeker belki. En içten saygılarmla..."

NOT: Yazısını biraz sansür uygulayarak yayınladığımız söz konusu vatandaşımız ismini kimlik numarasını ve telefon numarasını verdiği halde kendi hakları açısından burada yayınlamayı uygun görmedik. Bu vatandaşla temasa geçmek isteyenler bize ulaşıp gerekli bilgileri alabilir.(L.Ö)

Larnaka-Atina-İstanbul seferleri başlıyor!

KTHY konusunda gösterilen acizlik nedeniyle havacılık ve turizm sektöründe büyük bir karmaşa yaşanıp, uçaklar yerine fiyatlar havada uçuşurken, Türkiye dışından yolcuların yarısının Larnaka Havaalanı'nı tercih etmeye başladığı ifade ediliyor.

Bu konuda bir turizmci Larnaka uçaklarının içini kendi gözleri ile gördüğünü ve uçaklardaki yolcuların yarısının Türk olduğunu söylerken, çok yakında Rumların bunu fırsat bilip Larnaka-Atina-İstanbul seferlerini başlatma kararı aldığını, bununla birlikte KKTC havacılık sektörünün tamamen yok olma tehlikesi yaşayacağını söyledi.

Dikmen çöplüğünde neler oluyor?

Yıllardır yılan hikayesine dönen ve yetki karmaşası yüzünden kimsenin ellemediği, ya da elleyemediği Dikmen çöplüğü hakkında son günlerde sayısız 'rant' masajı alıyoruz.

Bize gelen haberlere göre, çöplüğün ıslahının bazılarının çıkarlarına dokunacağı nedeniyle hazır altı edildiği ve bundan da yine bazı kişilerin hurda eşyalar nedeniyle büyük rantlar elde ettiği iddia ediliyor. Çevre Bakanlığı ve ilgili birimleri dikmen çöplüğünü mercek almaya çağırıyoruz.

"Erdal Şafak, emirleri uyguluyor!"

Türkiye'nin önde gelen gazeteleri arasında bulunan ve AK Parti hükümetine yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesi yazarlarından Erdal Şafak'ın Kıbrıslı Türkleri çileden çıkaran yazılarına önümüzdeki hafta da devam edeceği ve bu yazıların önemli birilerinin talimatıyla yazıldığı iddia ediliyor.

Ankara kaynaklı duyumlara göre, Türkiye'nin sene sonunda olası bir referandumda Kıbrıslı Türklerden bir kez daha 'evet' çıkarmak için bu uygulamayı başlattığı ve ayrıca ağır ekonomik tedbirler nedeniyle baskılardan kurtulmak için Kıbrıslı Türklere referanduma olumlu cevap vermelerini sağlamayı amaçladığı ifade ediliyor.

İskender: Bir yıldır bakanlığa bile gitmiyorum!

Geçtiğimiz gün Turizm Çevre ve Kültür Bakanlığı özel kalem müdürlüğü görevinden alınan Nurettin İskender, görevden alınmasının 'yapılan yanlış açıklama'dan dolayı olmadığını söyledi.

Görevden alınmasının sadece siyasi nedenlerden dolayı olduğunu belirten İskender, son bir yıldır bakanlığa bile uğramadığını, bu yüzden yanlış anlaşılmalara neden olmamak için bu açıklamayı yapma gereği duyduğunu belirtti. Bilindiği üzere basında İskender'in görevden alınmasının yanlış basın açıklamasından dolayı olduğu yazılıp yorumlanmıştı.

Kasırga

Tatil köyünde bir Amerikalı ile Türk iş adamı sohbet ediyorlarmış. Bizimki başlamış anlatmaya:
- "Böyle bir tatil aklımdan bile geçmezdi. Bir yangın fabrikamı kül etti. Sigorta paramı ödeyince, kendime oğlum dedim, bunca yıl eşek gibi çalıştın da ne oldu? Şimdi tatil zamanı dedim ve bu tatile çıktım."
"Tesadüfe bak", demiş Amerikalı. "Benim de çok iyi iş yapan bir restoranım vardı. Bir kasırga taş üstünde taş bırakmadı. Sigorta paramı ödeyince ben de bu tatile karar verdim."
Epey bir zaman geçtikten sonra, sessizliği bizim iş adamı bozmuş:
- "Yahu anlatsana, sen kasırgayı nasıl başlattın?"

MESAJ KUTUSU