"Biz canımızın, onlar 232 TL'nin peşinde!.."

Yayın Tarihi: 23/07/10 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

Telefonun diğer ucundaki kızgın ve öfkeli ses Ersoy Altındağ olduğunu söyledi. Konuşmamızın sonunda sorduğumuzda da kimlik numarasının 199642 olduğunu ifade etti.

Şikayet konusu 17 haftalık hamile eşinin Mağusa Tıp Merkezi'nde yanlış tedavi sonucu önce bebeğini kaybettiği, sonra da eşi Betül Altındağ'ın hayatının riske girdiği yönündeydi.

Kanaması nedeniyle kaldırıldığı Tıp Merkezi'nde doğum doktoru Filiz Akçaoğlu'nun yanlış tedavisi ve ilgisizliğinden yakındı. Bunun da ötesinde başka hastaneye gitmek istediğini ve kendisi eşinin canı ile ilgilenirken burnuna dayatılan 232 TL'lik faturanın rakamından değil ama zamansızlığından da belli ki öfke doluydu.

Bu faturayı ödemeyi reddederek eşini başka bir özel kliniğe götürüp orada hayati tehlikenin atlatıldığını savundu. Ve sık sık da konuşmasında, 'biz canımızın onlar 232 TL'nin peşindeler' demeyi ihmal etmedi. Tipik bir hasta-hastane olayıydı aslında.

Ona söz verdiğimiz için aldık bugünkü sütünlarımıza. Çünkü gerçekten de insan hayatından daha önemli hiç bir şeyin olmayacağına hep inanmış ve bu yönde hiç bir yayından da kaçmamıştık şimdiye kadar.

Dün önce Mağusa Tıp Merkezi yönetim kurulu üyesi ve Ürolog Doktor Süleyman Uluçay ile konuştuk konuyu. Şimdiye kadar böylesine kibar ve anlayışlı görmedik desek yalan olur.

Önce hasta-doktor ilişkilerinden konuştuk. Bazen tarafların birbirene karşı olan ön yargılı tutumlarını dile getirdi sayın Uluçay. Hatta bazen hastaların şikayetlerinde haklı çıktıklarını bile söyledi bize.

Olayın bilgisinde olduğunu ve yapılan araştırmalar sonucunda ilgili doktor ve hemşirelerle konuyu görüştüğünü, hastane ve doktor olarak bir ihmalin ya da yanlış tedavinin olmadığını ifade etti.

Ayrıca iddia edildiği gibi hastanın borcunun 232 TL değil, 132 TL olduğunu, bunun da hastane tarafından olay sonrası iptal edildiğinin altını çizdi. Bir de, hastanın eşi Ersoy Altındağ'ın hastanede terör estirdiğini, diğer hastaları rahatsız ettiğini söyledi. Yazılarımızı sürekli okuduğunu ve beğendiğini de söyledi ve biz de kendisine teşekkür ettik.

Bu konuda ikinci görüşmemiz şikayet edilen Dr. Filiz Akçaoğlu ile oldu. Dünkü sayfamızda karne notununun düşük olması belli ki kendisini üzmüştü. Yine de belli ki çok kibar bir insan olduğundan tüm sorularımıza içtenlikle cevap verdi.

Hayatını kaybeden minik bebeğin bir enfeksiyon çeşidi olan Kharoloamnionitis nedeniyle kurtarılamadığını ve zaten işin en başında bebeği kurtarmak için söz veremeyeceğini söylediğini ifade etti. İlgili hasta eşi tarafından da annenin tedavisine izin verilmediğini ve biraz da kaba sözler sarfedilerek hasta ve eşinin hastanelerinden ayrıldığını belirtti.

Bir yanda 17 haftalık bebeğini kaybeden, annenin de az kalsın hayatını kaybetme riski olan bir aile, diğer yandan hem hastane yetkilisinin, hem de ilgili doktorun açıklamaları. Bir yanda kızgın bir aile reisi, diğer yanda suçlandıkları için kendilerini savunan, bunu yaparken de nezaketten hiç ödün vermeden, olayın perde gerisini açıklayan sağlık emekçileri. Yorum da sağlık sektörü ile kamuoyunun.

Okur Görüşleri

Levent Bey merhaba,

Dış Basın Birliği'nin düzenlediği Şafak Nöbeti'ni gönülden destekliyoruz. Ancak ne acıdır ki 36 yıl önce Mehmetçiğin çıkarma yaptığı ve şehit düştüğü sahiller şimdi hükümetler eliyle birilerine parsellenmiş ve buralara giriş ücretli hale getirilmiştir.

Ne yazık ki buralarda şehit düşen askerimizin aileleri bile buralar artık para karşılığında girmektedir. Bu sahillerin sahibi olan Vakıflar İdaresi'ni göreve davet ediyoruz.
(Girne'den bir okur)

"Selam Levent bey,
Yazılarınızı hergün okurum, bazıları acı bile olsa çok doğrudur. Canımı bazen çok sıkarsınız ama yine de birçok konuda haklısınız. Bir de Sabah Gazetesi'ndeki o adama bir yazı yazsan iyi olur ama ekmeğine de bal sürmüş olun napsak. Tebrik ederim, devam ediniz, kaleminiz güçlü kolay ve okunur. Selamlar..."
(Sultan)

"Sayın Levent Özadam,
Yazdığınız gibi eğer İçişleri Bakanlığı yeni vatandaşlıklar konusunda sınırlama getirmeye başladıysa kendilerini kutlarız. Hatta son seçimlerden önce jet hızıyla yapılan kanunsuz vatandaşlıkların da iptalini istiyoruz. Ben bir TC kökenli vatandaşım ve yasal uygulamalar sonrasında vatandaşlığa geçtim. Yasa dışı verilen vatandaşlıklar Kıbrıs Türkünün iradesine müdahale anlamındadır. Saygılar (Beril)

"Levent bey,
Geçtiğimiz hafta Atlas Jet'le İstanbul'a gerçekleştirdiğimiz tehirli yolculuklar için 4 kişilik bir aile olarak gidiş-dönüş ücreti olarak tam 3 bin 200 TL ödedik.
Hizmet ve kalitenin KTHY'den çok düşük olduğu bu şirketi şiddetle protesto ediyoruz. Bundan böyle bu şirketle seyahet yapmama kararı aldık, kimse kusura bakmasın. KTHY'mize yazık ettiler yazık.
(Cenk Serinsoy)

Turgay Avcı

ÖRP Genel Başkanı

8

KTHY konusunda son 10 yıllık dönemi yönetimler için soruşturma açılmasını önerdiği için

Sümer AYGIN

Girne Belediye Başkanı

2

Yerel seçimlerde kendisine rakip olan belediye müdürüne karşı uyguladığı anti demokratik tavırlardan dolayı

Mahmut ANAYASA

Vatandaş

1

Facebook adlı paylaşım sitesinde 20 Temmuz törenlerine katılan vatandaşlara hakaret içeren terimler kullandığı için

DAÜ - VYK

1

DAÜ rektörlüğü konusunda hukukun aldığı kararları tanımadığı için

DİMED

Dışişleri Bakanlığı Mensubu ve Eşleri derneği

9

Lefkoşa Dr.Burhan Nalbantoğlu Hastanesi'ne yaptıkları bağış ve katklardan dolayı

Vergi borcu

Tilki ormanda nefes nefese koşuyormuş. Karsısına çıkan kaplumbağa:
-'Tilki kardeş ne bu telaş?'
-'Ormana maliyeciler gelmiş' demiş tilki. 'şimdi bir bakarlar bende kürk, hanımda kürk, çocuklarda kürk, dünyanın vergisini yazarlar.... '
Bunu duyan kaplumbağa telaşla yürümeye başlamış.
Onu telaşlı gören leylek:
-'Hayrola kaplumbağa kardeş ne bu telaş?' diye sormuş.
-'Maliyeciler ormanda' demiş kaplumbağa. 'Bende ev, hanımda ev, çocuklarda ev, yakalanırsak dünya vergi alırlar.'
Leylek de hemen uçuşa geçmiş. Ağaçların üzerinden maymun seslenmiş:
-'Leylek kardeş, ne iş? Bu ne acele?'
-'Vergi memurları herkese ceza yazıyormuş. Bende yazlık, hanımda yazlık, çocuklarda yazlık, vergi borcundan batarız...'
Maymun bunu duyar duymaz koşarak ağaçtan ağaca atlamaya başlamış. Papağan sormuş,
Neden ve kimden kaçıyorsun? diye.
-''Maliyeciler ormanda' demiş Maymun, 'Benim kıçım açık, hanımın kıçı açık, çocukların kıçı açık...Alacak bir şey bulamayınca bunların ne yapacağı belli olmaz. '

MESAJ KUTUSU

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları