Hay böyle sistemin de...

Yayın Tarihi: 10/08/10 07:36
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Son üç gün biraz dünyadan koptum, güzel bir tatil geçirdim sayılır.
Daha doğrusu son günün gecesine kadar.
Son gece aldığım haberler tatilimin de içine etti.
Sisteme lanet ettim, sistemi değiştirme gaylesi olmayan siyasilere de köpürdüm.
Anladım ki bu sistem değişmedikçe mevcut siyasiler de, onların siyasetleri de değişmeyecek ve böyle gelmiş böyle gidecek.
Konu bir bakanlıktaki basın memuru ile ilgili.
Bu genç arkadaşımız geçmiş hükümet döneminde bu göreve geldiği için bakan kendisini çağırmış ve bu iş buraya kadar demiş.
Çünkü parti baskısı nedeniyle bir başka kişinin oraya atanması gerekiyormuş.
Bu kadar basit!
Bu iş buraya kadar...
Olayı doğrulamak üzere ilgili bakanı aradım, o da doğruladı.
Partinin baskısı var dedi!
Ne o bakana ne de o baskı yapanlara artık kızamıyorum bile!
Çünkü bunun sorumlusu çirkef haline gelen sistemden başka bir şey değil.
Ama bunu ne değiştiren var ne de değiştirmek isteyen...
Sistem, birilerinin mutlu edilmesi için yine birilerinin mutsuz edilmesi...
Hepsi bu kadar!
Bu köhneleşmiş sistem sil baştan yeniden doğru dürüst yaratılmadıkça, toplum olarak mutlu olmamızın imkan ve ihtimali yok!
Birileri gelecek ve kendine yakınları mutlu edecek, bunu için de kendinden olmayanları mutsuz etme pahasına bir takım kararlar alacak...
...
Sayıştay başkan vekili Şükrü Çankaya'nın hazırlanan raporları hukuka teslim ettiği raporları ben çok önemsiyorum.
Geçmiş hükümet ile ilgili bir çok yolsuzluk iddiaları var.
Yani eski hükümet şaibe altında...
Buraya kadar tamam.
Tama ama esas sorun bundan sonra başlıyor.
Çünkü basında çıkan haberlere göre raporlara göre eski hükümet bu devlete büyük zararlar vermiş.
Şimdi söz sırası bağımsız yargıda.
Çok hızlı bir şekilde bu dosyaların inclenmesi ve karar verilmesi gerek.
Suçlu varsa da kanunlar önünde yargılanıp cezalandırılmalı.
Çünkü bu iş ne kadar uzatılırsa insanlar o kadar çok yıpranacak ve belki de haksız olarak şaibe altında kalmış olacak.
Adaletin kestiği parmak acımaz.
Ama adalet de lütfen artık biraz çabuk olsun!

HA 717 plakalı araca!

Yukarda başlıkta palakasını yazdığımız aracın sürücüsü;
Dün öğlen saatlerinde KTHY önündeki trafik ışıkları kırmızıyı gösteriyordu.
Bütün araçlar kırmızı ışıkta dururken sizin ışık ihlali yaptığınız gözlemlendi.
Az kalsın yeşil ışık yanan yoldan gelen bir araca tam ortasından vuruyordunuz.
Ayrıca sadece kırmızı ışık ihlali yapmayıp, tüm bunlar cep telefonu ile konuştuğunuz bir anda gerçekleşti.
Bununla da yetinmeyip sizi ikaz eden bir başka sürücüye el hareketi yapıp tepki koydunuz.
Şimdi başınızı iki elinizin arasına alıp bir düşünün lütfen. Sizin kırmızı ışık ihlalinde diğer çarpmak üzere olduğunuz sürücü dikkatli olmasaydı ve durmasaydı, siz de aracınızla onun aracına vurup kendisini yaralayıp ya da öldürseydiniz, şimdi nasıl bir ruh hali içinde olacaktınız?

İlk tercih Cyprus Airways!

Kıbrıs Postası haber sitesi ouyucuları arasında düzenlediği ankette hangi havayolu şirketini tercih ettiği sordu.
Ve ne yazık ki Cyprus Airways birinci sırada çıktı
Yapılan anket sonucunda Cyprus Airways yüzde 32 ile birinci sırada bulunurken bunu yüzde 21 ile Pegasus, yüzde 19 ile Atlaj Jet, yüzde 18 ile Türk Hava Yolları ve yüzde 10 ile Anadolu Jet izledi.
Bu sonuçlara göre KKTC havacılık sektöründe harcanan uçuş ücretlerinin üçte birinin Rum tarafına kaydığı gerçeği gözler önüne serildi.
KTHY'yi turizm sezonunun başında iflas bayrağını çektirenler ithaf olunur...

Kıbrıs Sanat

Gençlik Korosu

10

Verdikleri konserlerle KKTC'yi ABD'de başarılı şekilde temsil ettikleri için

GAÜ

8

Dipkarpaz İlkokulu'na yaptıklaır katkılardan dolayı

Devlet Hastanesi

Onkoloji Servisi

1

Bir hastane servisine yakışmayacak görüntüler içerdiği için

Çetin ATALAY

Müteahhit

1

Konut sattığı müşterilerine çeşitli konularda mağdur ettiği için

Değirmenlik Belediyesi

1

Çukurova köyünde yeteri kadar çevre temizliğine önem vermediği için

Akıllı kedi

Adam, karısının kedisinden nefret etmektedir. Kadın evde yokken arabaya attığı gibi uzak bir mahalleye bırakır hayvanı. Eve geri gelir bakar bizim kedi kanepenin üzerinde mışıl mışıl uyuyor.
Ertesi hafta daha uzağa bırakır. Geri gelir bizimki gene kanepenin üzerinde!
Bir hafta sonra daha da uzağa bırakır, geri gelir, gene evde!
En sonunda alır hayvanı gider, gider, gider...
Akşam evin telefonu çalar.
Karısı telefonu açar. Karşısında kocası.
- "Alo? Necla kedi evde mi?"
- "Evdeee…"
- "Versene şu sersemi bana yolu tarif etsin."

MESAJ KUTUSU

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları