Eğitimde rüzgar ektik fırtına biçiyoruz!

Geçen gün 'Ders Almayacağız' başlıklı bir yazı yazmıştık, doğru yazmışız.
Eğitimde çöküş hızla devam ederken, geçen yıl olduğu gibi bu sene de devletimiz bu çöküşü sessiz sedasız izlemeye devam ediyor. Aynen geçen seneki gibi dönemin bakanı okul rektörlerini toplantıya çağırmış sonrası gelmemişti.

Aynı terane bu sene de tekranlanıyor! Bakan Çavuşoğlu, ilgili okul rektörle ve yöneticilerine haber göndermiş, toplanalım demiş! Bugün yarın herhalde toplanırlar, sonra hiç bir şey yapılmaz.

Seneye sonuçlar açıklanınca yine hüsran ortala çıkar bakan yine toplantıla çağırır rektörleri. Bir ülkede eğer eğitim ve üniversiteler devlet politikası haline getirilmemişse bundan daha iyisi de olmaz zaten.

Devletin bu konuyu ciddiye almadığı bir yana, yine devletin bu sektörü riskli sektör olarak görmesi de işin başka bir yönü. Devletin üniversitelerine yapılan tüm yardımlar sonuçsuz kalıp, başarı bir türlü yakalanamazken, devletten hiç ilgi ve destek görmeyen okulların başarı oranlarının daha yükseklerde olması da ilginç bir gelişme.

Ama bu devlet, ya da devleti yönettiklerini zannedenler, özel okulları 'riskli sektör' olarak gördükleri için onların daha fazla gelişmesinin önünü tıkamaları tam bir facia!

Bu özel okullar gerek arazi, gereksi kredi için devlet bankalarına gittikleri zaman, 'siz riskli sektördesiniz' denilerek hep geri çevriliyorlar. Bu şartlarda, devletin iplemediği özel üniversitelerimizi, küçük de olsa başarılarından dolayı alınlarından öpmek gerekir.

Daha bir kaç yıl önceye kadar Türkiye'de 80 civarında üniversite vardı. Bu yüzden şanslıydık ve ciddi sayıda öğrenci akışı yaşanıyordu. Ama şimdi Türkiye'de 160 üniversite var ve bu sayı yakında 200 olacak. Yine Azerbaycan, Bulgaristan ve Romanya gibi ülkeler de bu işi ciddiye alıp Türkiye pazarına el atınca, çöküş daha da hızlandı ve şimdi de Güney'de art arda açılan üniversiteler tehlikeli olmaya başladı.

Biz ise, tüm uyarılara rağmen bunlara ciddi bakmayarak çöküşün en büyük mimarları olduk. Bu duyarsızlık ve beceriksizlik devam ettiği sürece de seneye bu günleri de arar hale geleceğiz.

Eğitimdeki çöküş devam ederken devlet duyarsız ve alakasız ama Allahtan halkımız ilgi ve alakasını esirgemiyor. Örneğin bir okurumuz olanAli Kırbaki, gönderdiği masajda siyasilere ateş püskürürken, iktidar savaşına dikkat çekilor ve eğitim-öğretim kimin umurunda diye soruyor. Haksız mı? Yine sevgili Mehmet Barışsever de gönderdiği yazıda şöyle demiş;

"Son bir ay içerisinde Anadolu'da ve Rumeli'de hakkımızda yazılan olumsuz yazıları bir araya toplayın. Aynı ana tema ve aynı üsluptaki adeta tek tip üniformalı bu yazıların gerçek amacı nedir? Sonuca hiç şaşırmadım. Rüzgar eken fırtına biçecektir!.."

Sevgili Barışsever, bir kaç kelime ile aslında bir kamyonluk gerçekleri özetlemiş... Rüzgar ektik ve fırtına biçiyoruz! Doğru söze ne denir ki?

Hasipoğlu, DP'yi mahkemeye veriyor!

DP'den geçtiğimiz günlerde istifa eden Mağusa milletvekili Ertuğrul Hasipoğlu, dün Demokrat Parti yayın organı olan Demokrat Bakış gazetesinde çıkan yayınlar üzerine hem gazeteyi hem de DP'yi mahkemeye vereceğini açıkladı.

Kendisinin trafsfer olması için UBP'den Mercedes araç alma ihtiyacı olmadığını söyleyen Hasipoğlu, konuyu mahkemelere taşıyıp hakkını arayacağını söyledi.

Güney'in kumar masaları Kuzey'den

Rum işletmeleri kumarhane açma çalışmalarına son sürat deva ediyorlar.
Rum Hükümeti'nin beş ayrı işletmeye kumarhane açma izni vermesinden sonra oyun salonlarını hazırlamaya çalışan Rum işletmeler rulet ve diğer kumar masalarını KKTC'den temin etmeyi tercih ediyorlar.

Ülkemizde bir şirketin bu masaları seri olarak üretmeye başladıkları ve Rum şirketlerden çok sayıda sipariş aldıkları ifade ediliyor.

Orun: Sadece Topçuköy değil her yer susuz!

Dün KKTC'de basınında çıkap Topçuköy"deki su sorunu haberleri üzerine bir açıklama yapan İskele Belediye Başkanı Halil Orun, sorunun sadece Topçuköy'le sınırlı olmadığını bir çok yere su verilemediğini söyledi.

Bölgedeki arıtma tesisinde meydana gelen arıza nedeniyle sorun yaşandığını belirten Orun, ayrıca Topçuköy'den çok iyi bir oy aldığını ve kendileriyle hiç bir sorunu bulunmadığını kaydetti.

Kaya TÜRKMEN TC Lefkoşa Büyükelçisi	10	Adaya yeni gelmiş olmasına rağmen Kıbrıs Türk basınına gösterdiği yakın ilgiden dolayı
KEMA Vakfı	9	Kuraklık ve susuzluk nedeniyle ince ava karşı çıkıp kamuoyunu bilgilendirdiği için
Oktay KAYALP G.Magusa Bld. Bşk	8	Sorumluğu olmadığı haldi halka yeterli su verilmediğinden dolayı özür dilediği için
Yücem ÖZGENER Kıb-Tek Bölge Amiri	4	Aşırı elektrik tüketimi olacağını tahmin edemediklerini itiraf ettiği için
Nilhan TAYFUNLU Avcılık Federasyonu	1	Ülke iklimini göz önüne alıp ince ava karşı çıkmadığı için (Vatandaştan gelek istek üzerine)

Milyarlık papağan

Üç yahudi genç kardeş kendi işlerini kurup zengin
olmuş ve yaşgününde annelerine aldıkları hediyeleri
birbirilerine anlatarak böbürleniyorlarmış.
Birincisi demiş ki:

"Ben anneme kocaman bir ev
aldım."

İkincisi: "Ben bir Mercedes aldım ve bir de şoför
tuttum."

Üçüncüsü: "Benim hediyem hepinizden güzel. Annemin
Tevrat'ı okumayı ne kadar sevdiğini ve gözleri iyi
görmediği için artık okuyamadığını biliyorsunuz. Ona
bütün Tevrat'ı ezbere bilen büyük kahverengi bir
papağan gönderdim.

Onu eğitmek için 12 haham 12 yıl
boyunca uğraşmış. Bu papağan için havraya 20 yıl
boyunca her yıl 1 milyon dolar bağışlayacağım, ama
buna değer. Annem sadece bölümün adını söyleyecek ve
papağan ona ezbere okuyacak."

Kısa bir süre sonra
anneleri üçüne de birer teşekkür mektubu yazmış:

Birinciye:
Milton,bu ev çok büyük.Bana tek bir odası yetiyor
ama hepsini temizlemek zorunda kalıyorum."

İkinciye:
Marvin, yolculuk etmek için çok yaşlıyım, arabayı
hiç kullanmıyorum ve şoför çok kaba."

Üçüncüye:
Canım Melvin'im, annesini mutlu etmeyi bilen tek
evladım sensin. Tavuk çok lezzetliydi, teşekkür
ederim!".

MESAJ KUTUSU