İlahlar 'Atlas Jet' dedi!

KTHY'yi katledip toprağa gömdüğümüz yetmezmiş gibi, KTHY sonrasında gelişen olaylar insanın dudağını uçuklatacak cinsten

Bundan bir süre önce KTHY'nin kurtarılması için Atlas Jet ile 5 yıllık tartışması bol bir protokol imzalanmış, ilgili şirket de 9 Eylül tarihinde yaptığı bir açıklamada 31 Ekim tarihinden itibaren KTHY'nin yolcularını taşımaktan vaz geçtiğini açıklamıştı.

Yani, imzalanan protokole uymamış, 'ben vazgeçtim' deyip bir çırpıda olayı kapamıştı. Meğerse göstermelik bir restmiş bu!

Geçtiğimiz günlerde gizli bir ihale yapılmış ve bir çok soru işareti bulunan ihale yine Atlas Jet'e bırakılmış. Buna göre Nisan 2011-Ekim 2011 tarihleri arasındaki Ercan-İngiltere uçuşlarının tümü yine aynı şirkete verilmiş.

Atlas Jet bizi yarı yolda bırakıp, 'hadi eyvallah' diyor ve bu şirketin popoposuna bir tekme vurulacağına aksi yapılıp kucaklanıp en karlı dönemde ilgili uçuşlar yine bunlara veriliyor.

Hem de 3 bin sterlin daha az teklif veren bir başka şirket olduğu halde!
Metezori bir uygulamadan başka bir şey değildir bu...

İlahlar böyle istemiş, batmakta olan şirkete, bizi terk etme kararı aldığı halde en verimli sezonda kıyak geçilmiş ve buna maalesefe hem bizim bakan düzeyindeki yöneticelirimiz, hem de Türkiye'de ki birileri öncülük etmiştir.

Kuzey Kıbrıs Türk Hava Yolları'na gelince;

Bu konuda da yeni bir şirketin kurulacağının doğru olmadığı yönünde duyumlar geliyor bize.

THY'nin çatısı altında yeni bir isimle Ercan-Türkiye seferlerini yapacak olan Kuzey Kıbrıs Türk Hava Yolları'nın da hiç bir istihdam yapmadan, seferlerini gerçekleştireceği ve çalışanların da sokakta kalacağı kesin gibi gözüküyor.

Sonuçta artık biz de KTHY'nin bilerek batırıldığına innamış bulunmaktayız.
Milil havayolumuz avcumuzdan uçup gitmiş, bu şirketin İngiltere hatları Atlas Jet'e, Türkiye hatları da artık tamamen THY'nin yönetimine geçmiştir

Bizi yönettiklerini sananlar ne kadar övünseler azdır!

Okur Görüşü
"Karpazlının kaderi bu mu?"

Sn Levent bey bu gün (dün) TDP heyeti ile Dipkarpaz köyünün kahvesinde arkadaşlarla sohbet ediyorduk ve 70 yaşlarında Süleyman dayı diye yaşlı bir amca PKK' ya benziyor muyuz dedi, biz de neden dedik.

Bu arada köyün nüfusu Karadeniz ve Doğu bölgesindeki insanlarla oluşmaktadır. Köylünün ilişkileri son işten durdurmalara kadar iyiydi fakat şimdi herkes bölünmüş

UBP hükümeti son başkanlık seçiminde bazı partilileri köye giderek doğuluların adayı için bunlar kürt ve PKK'lıdır, oyunuzu ona göre kullanın demiş. Yine sohbetimize Baki adında 55 yaşlarında bir abimiz katıldı. 1974 savaşında savaşa katıldığını ve tüm arkadaşlarının Girne şehitliğinde yattığını anlattı.

Kendi çocuğu 630 puanla öğretmen olamazken 300 puan alan başka birinin UBP'li olduğu için öğretmen olduğunu anlattı ve yine bölgedeki sosyal yardım alanların 'maaşınızı keseriz' tehditleri aldığını söyledi ve şu an 4 çocuklu ve çocukları okul ve sınıf üçüncüsü olan hademe Hamza Güner'in ve onun gibi 5 kişinin yerine 3 örgüt başkanın oğulları ve belediye başkanınnı damadının işe koyulduğunu anlattılar.

Karpazlının merak ettiği mesele öğretmen, polis olamıyoruz seçim zamanı kullanılıyoruz acaba neden? Seçimlerde köyü boş bırakmayan siyasilerden şimdilerde kimse gelmiyor, 14 aydır 10 km lik yol çalışması bitmedi, canlar verildi kimseden açıklama gelmedi.

İşte bu yüzden artık hiç bir UBP yetkilisinin adil olduğuna inanmıyoruz dediler.
İşten çıkarılanların yerine koyulanlar hep örgüt başkanlarının çocukları akrabaları ve de eğitim bakanı ile bölge millet vekilinin akrabaları. Hanedanlık denen şeyin bu olması gerek.

Milli eğitim diyoruz eğtimin ne kadar yüksek bir konum olduğundan bahsediyoruz cahillik yapıyoruz, bu ne kadar yöneticiliğe uygun olur bilemem. Acaba Karpazlının yerinde kendileri olsa nasıl bir protesto yapar ya da kendilerine ne denmesini isterlerdi?

Karpaz halkının belli bir bölümü doğulu olabilir, UBP' li olmadıkları için bunların yaşamaya devlet işine girmeye hakları yok mu .
Yoksa PKK'lılara benzer halleri mi var?
(Oktay GÜNEY)

Birleşik Taksiciler Birliği	8	Dünkü eylemde polis memurlarına çiçek vererek önceki eylemdeki hatalarını affettirdikleri için
Raziye KOCAİSMAİL Kanser Hastalarını K. D.Bşk	10	Yıllardan beridir kanser hastalığıyla mücadele eddikleri için
Golden Tulip Otel	8	Yaşlı insanlarımızın sosyal hayatına katkılardan dolayı
Tarım Dairesi	7	Üreticinin ayağına giderek sorunları yerinde inceleme kararı aldıkları için
İçişleri Bakanlığı	3	Kalkanlı'da gençler verilen arsalara alt yapı çalışmalarının götürülmesinde etkisiz kaldığı için

Müşteri memnuniyeti

Adamın biri, yeni açılan lüks büyük mağazaya gitmiş, satıcı kıza yaklaşmış:
- Bir kravat almak istiyorum.
Satıcı kız son derece şirin bir tavırla:
-Beyefendi, bizde müşteriyi memnun etmek esastır. Kravat ipekli mi olacak yünlü mü?
- İpekli.
- O zaman lütfen bir kat yukarı buyurun, ipekli kravatlar bir kat yukarıda.
Adam bir kat yukarı cıkmış, başka bir satıcı kız:
-Ben ipekli bir kravat almak istiyorum.
- Beyefendi, kravat düz mü olacak, desenli mi?
- Desenli.
- Bizde müşteriyi memnun etmek esastır, desenli kravatlar bir kat yukarıda, lütfen üst kata buyurun. Adam bir kat daha cıkmış. Yeni bir satıcı kıza:
- Ben ipekli ve desenli bir kravat almak istiyorum.
- Desenler çizgili mi, çiçekli mi olacak?
-Çizgili.
-Bizde müşteriyi memnun etmek esastır, çizgili kravatlar bir kat yukarıda, lütfen bir kat yukarı buyurun. Adam bir kat daha cıkmış.Çizgiler kalın mı, ince mi, bir kat yukarı. Zemin açık mı, koyu mu, bir kat yukarı derken 35. kata gelmiş. Öfke ile satıcı kızın yakasına yapışmış:
- Ben ipekli, ince çizgili, zemini koyu, bir kravat istiyorum.
- Kravatı bu elbiseyle mi kullanacaksınız?
- Hayır, evdeki elbisemle.
- Beyefendi, bizde müşteriyi memnun etmek esastır, bir uyumsuzluk olursa firmamızın prensiplerine ters düşer, lütfen evden öbür
elbisenizi alır gelir misiniz?
Adam büyük bir öfkeyle asansöre gitmiş. O sırada asansörün kapısı açılmış, içinden gene çok sinirli bir adam çıkmış. Bir elinde bir klozet kapağı, belden aşağısı da çıplak:
- İşte popom, işte evdeki tuvaletin klozet kapağı. Verecekseniz verin artık lan şu tuvalet kağıdını...