"İngiliz'in 65.45 sterlin haftalığına muhtaç edildik!"

Yayın Tarihi: 01/11/10 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

KTHY'nin iflasıyla ansızın kendini kapı önünde bulan çalışanların dramı bitmek bilmiyor.

Yaşanan bu dram karşısında yönetenlerin sessizliği, umursamazlığı ve pişkinliği karşısında çıldırmamak elde değil.

TC Lefkoşa Büyükelçisi Kaya Türkmen'in dediği gibi kurum siyasi akılla yönetildi ve sonuçta çöküş kaçınılmazdı.

Yani kurumu batıran siyasiler ama zarar gören ve mağdur olan çalışanlar.

Onların da ötesinde yitip giden göklerdeki bayrağımız.

Bu sonucu ne sindirebiliriz, ne de unutup gideriz...

Çalışandan öyle acı şikayetler geliyor ki, onların artık yaşam mücedelesini kaybetmek üzere olduklarını görüp işitmek büyük acı veriyor yüreğimize.

Londra'dan yazılan bir mektup bir kez daha dağladı yüreğimizi.

Bu yazıda sadece KTHY'nin hazin sonu yok, oradaki gelmiş temsilcilerin hayretler uyandıran görev anlayışı sergileniyor.

Gelen giden bakan ve vekiller için yapılan soytarılıklar, menfaatler ve dalkavukluklar...

Demek ki artık sadece Londra değil, tüm temsilciliklerin de masaya yatırılma zamanı gelmiş de geçmiş bile...

İşte Londra'dan gelen KTHY çalışanı bir vatandaşımızın yürekleri paramparça eden mektubu:

"Sn. Özadam,

Ben bir KTHY Londra eski çalışanlarından olup ben ve 20 çalışanımız geçen hafta 21 Ekim tarihinde bir faksla beş parasız sokağa atıldık.

Eylül ve Ekim ayları için bizlere %34 maaş indirimli vekaletname imzalamakla birlikte iki ay maaşlarımızı ve 6 yılla 32 yıl çalışanlara hiçbir tazminat verilmeden bir çırpıda kendimizi soakta bulduk.

Bu muydu bizim, şahsen benim 29 yıllık hizmetimin karşılığı?

Düşünebiliyor musunuz KTHY olayı patlak verdiği ilk gunden itibaren gerek KTHY'nin kukla (beş bakanın) yöneticileri, gerekse bakanlar, başbakan ve cumhurbaşkanı da dahil birilerinin buralara el atması için yaptığımız tüm yazışmalara bir tek Allahın kulu bile tek bir cevap bile vermediler.

Boyle vicdansiz bir yonetim olabilir mi?

KKTC hükümetinin kukla Londra Büyükelçisi bile, ki KTHY olayı patlamadan önce günde en az 50 kere arayıp 'falan bakanın kızı bugün Londra'ya gelecek, karşılansın okuluna götürülsün, falan bakanın kız kardeşi gelecek', Sn. Hamza Saner'e birinci mevkiden yer verilmesi, VİP salonuna alınması, yüzlerce kilo fazla bagajlarının para almadan geçirilmesi, şimdiki bakanlardan birinin İngiltere'de okuyan oğlunun, hatta başbakan yardımcılığı yapan şu an milletvekili olup İngiliz meydanlarında chek in memurlarını ağırlık ödemesin diye tehdit etmesi, şu an bir bakanın oğlu birinci sıradan yer verilmediği için uçağa binmeyi reddettiği ve bizleri işten attırma tehditleri...

Sn. kukla elçinin ki çay partilerinden öteye bir faaliyeti olmayıp sadece gelen gidene el pençe el öpüp gününü geciştiren kişinin de bir gün olsun bir telefon edip 'ne yapıyorsunuz, ne yiyorsunuz arkanızda devlet var merak etmeyin, yetkililerle görüşürüm' diye dahi soylemeyip sivil toplum örgütleriyle kendilerinden gidip sorunlarımızı görüşmemiz için randevu dahi vermeyen, işte öyle laçka bir yönetim!

Bu kadar yıl devletine toplumuna hizmet vermiş ve KTHY'nin yıllık cirosunun %55'ini 20 kişiyle İngiltere'nin tum limanlarında hizmet etmiş, en önemlisi her beş yılda yüzde beş bir maaş artışıyla geçiştirip herkesi tam ayın sonunda 21 Ekim tarihinde beş kuruşsuz sokağa atmışlardır.

Malumunuz burada yaşayan insanların ev kiraları, yüzbinlerce sterlin morgage'i bulunan arkadaşların halini bir düşünüyor musunuz?

Nerde, bu insanlarda hiç mi vicdan yok?

Vergi Dairesi ve meydan vergi borçlarından dolayı icracılar bugün yarın büroya gidip tüm demirbaşına el koymaya geleceklerdir.

Bunları tüm yetkililere bildirilmekle birlikte bir yanıt gelmemiştir, düşünebiliyor musunuz ne manşetler atılacaktır?

KKTC'nin milli hava yolunun herşeyine icra gelmiştir diye dünyaya rezil olmayacak mıyız?

İşte hazin son:

20 çalışan, İngiliz hükumetinden 65.45 sterlin haftada işsizlik parası!

Bu adamlar, ülkeyi yönetenler acaba vicdan azabı çekerler mi, merak ediyorum..."

(NOT: KTHY çalışanlarının sorunlarını yansıttığımız yazılarımızdan dolayı bir bayan okurumuz vicdan azabı duyduğunu ve 600 TL'ye almak istediği bir çantadan vazgeçerek, bu parayı KTHY çalışanlarına bağışlamak istediğini söyledi. Duyarlılığından ötürü teşekkür ederiz.)

Okur Görüşü
"29+KTHY çalışanı"

"Sayın Özadam, öncelikle benden büyük olduğunuz için saygılarımı sunarak birkaç satır yazmak istedim.

Bugünlerde ülkenin en büyük sorunu olan UBP kongresine tüm dünya kulağını kabartmış kim kazanacak diye merakla beklerken, bizim TDP lideri sayın Çakıcı da inşallah İrsen bey kazanır diye herhalde dua etmektedir.

İnşallah İrsen bey kazanır da Sayın Çakıcı da o koltuğa ve kırmızı plakalı arabanın deri kaplamalı koltuguna bi kere oturur.

Eğer TDP koalisyon ortağı olursa sanırım en çok TDP lideri sevinecek.

Neden mi?

Çok basit...

Hatırlarsınız tedavi ettiği birkaç hastadan dolayı devletten alacağı vardı. (CTP ÖRP hükümetinden kalma)

Birincisi; bu paralarını alacak.

Şimdi diyeceksiniz ki 29+ başka nedir?

Hemen açıklayayım:

Sayın Çakıcı, UBP'nin 26 milletvekiline otomatik olarak psikolojik destek verecek.

(Elde var 26)

Devlet kasası dolu zaten.

3 milletvekili de kendi partisinden (kendisi dahil) psikolojik destek alacak(etti mi 29?)

Peki artısı nedir?

O da çok basit; esas lokmalar onlarda.

750'ye yakın KTHY çalışanı da Sayın Çakıcı'ya gönderilecek.

Sırada mı?

Telekomünikasyon, Tel-Sen ve diğer kitlerden sağlanacak hastalar da gönderildi mi Sayın Çakıcı'nın keyfine diyecek olmayacak.

Devlet birkaç tane de göstermelik anket yaptırırsa Sayın Çakıcı'ya, keyfi katmerlenecek.

Fakat birkaç tane de yağlı tedavi edilecek müşteri esas UBP kurultayından kaybedenler olacak.

Valla Çakıcı hükümete bence bakanlık almadan girse de kârlı.

Nasıl olsa yakında tüm halkımız Sayın Çakıcı'nın kapısında psikolojik olarak tedavi olmak için kuyruğa gireceğiz.

Sayın Çakıcı'nın bakanlığa vakti olmayacak.

Uzun lafın kısası 26 (UBP) + 3 (TDP) = 29 + KTHY (çalışanları), bu da eşittir Çakıcı Psikolojik Tedavi Merkezi.

Saygılarımla...

Bir devlet çalışanı olduğumdan ve de UBP'ye oy verdiğimden isim ve adresimi yazamadım..."

Mustafa ÇELİK

Ortopedik Özürlüler D.Bşk.

10

Yıllardan beridir ortopedik özürlüler için verdiği başarılı mücadeleden dolayı

Kaya TÜRKMEN

TC Lefkoşa Büyükelçisi

10

Surlariçi'nde zor şartlarda yaşayan insanlarımızın sorunlarını gündeme getirdiği için

Aral MORAL

Muhabir

10

Bonzai haberiyle hem güneyde hem kuzeyde yetkilileri uyarıcı haberleri nedeniyle

G.Mağusa Kaymakamlığı

2

Yeterli güvenlik önlemi almayıp hırsızlara zemin hazırladığı için

Namık CAFER

K.K. Kızılay Derneği Bşk.

1

Yalan yanlış açıklamalarla kendini aklama yolunu seçtiği için

Yaşlılık

Uzun zamandır birbirini görmeyen Dursun ile Temel kahvede karşılaşmışlar.
Dursun başlamış anlatmaya.
- Ula Temel, artuk yaşlanduk.
Ayaklarum, kollarum, başum, annayacağun her bi yerum ağiriyi.
Bu yaşliluk ne kötü bişeydur da. Sen nasisun bakayım.
Temel cevap vermiş.
- Eyiyum eyiyum.
Anamdan doğdiğum gibiyum.
Başumda saçum yok, ağzumda dişum yok,
altuma s...yrum haberum yok...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları